Bir sabah...
Her sabah gibi değil.
Bugün biraz daha farklı...
Bugün biraz daha depresif...
İçimi karartıyor...
Sanki...
Birisi boğazımı sıkıyor...
Havası mı?
Suyu mu?
Ne?
Neden?
Niçin?
Çözemedim anne...
Hava kurşun gibi...
Sıksan...
Tam bir karamsarlık havası...
Hazan...
Kış...
Lâkin bir türlü ne yağmur, ne de kâr var anne...
İnsanlar mı?
Onları hiç sorma.
İnsanlar bir hoş olmuş.
"Tanıyorum, hem de çok iyi tanıyorum" dediklerin bile...
İçim bir hoş...
Ağlasam ağlayamıyorum...
İçim içime sığmıyor...
Konuşacak...
Dertleşecek insan arıyorum anne...
Koşarak sana gelsem...
Tıpkı küçüklüğümdeki gibi...
Düşsem...
Ayağım...
Dizim...
Acıyor anne!!!
Acıyor...
Desem, öper misin?
Anne...
Evladım...
Canın acıdı mı? desen ve tekrar öpsen...
Tam buradan...
İşte tam da buradan.
Bütün acılarım...
Dinmeyen yaralarım...
Hasretim...
Sevgim...
Özlemim...
Bi öpsen...
Bitecek anne.
Tıpkı o günkü gibi...
Bir de...
Sol yanımı öper misin?
Anne...
Nerdesin anne...
Açar mısın kollarını...
Tekrar...
Gene...
Aynı yerden...
Kalbimden...
Öper misin anne...
Anne...
Nerdesin?
Hava soğuk..
Ellerim...
Yüreğim...
Hâlâ o sıcak, sımsıcak buseni arıyor.
Özledim.
Hem de çooook.
ANNEEEE...
Nesibe TÜKEL