İstanbul...
Aşk...
Muhabbet...
Sevmek...
Sevilmek...
Adına, türlü şiirler, romanlar, hikâyelerin yazıldığı aziz ve mukaddes şehir; İSTANBUL..
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Sadece ama sadece bir semtini sevmek bile bir ömre değen MUKADDES ŞEHİR İSTANBUL...
Mukaddes şehirlerden bir diğeri Mekke..
Çağları aydınlatan, çöle inen nur, bir müjde veriyor. O dakikadan sonra verilen bu müjde ile beraber her bir sahabenin rüyasında bir aşk, bir cehd, bir davadır İSTANBUL...
KONSTANTİNİYYE ELBET FETH OLUNACAKTIR. ONU FETHEDECEK EMİR NE GÜZEL EMİRDİR VE O ORDU NE GÜZEL ORDUDUR.
" لَتُـفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَـلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَ لَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ"
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) buyurdukları: “Letüftehannel Kostantiniyyetü veleni’me’l emîrü emîrühâ veleni’me’l ceyşü zâlike’l ceyşü” (Konstantiniyye elbet feth olunacaktır. Onu fethedecek emîr ne güzel emîrdir ve o ordu ne güzel ordudur.)
Hadisi şerifine mazhar olmuş ilk muhasarası 669 lu yıllarda muaviye döneminde yezid komutasında gerçekleşmiş, bu muhasara sonucu düşman toprağı üzerinde ilerlenebilen en son noktaya kadar ilerlenmiş, Eba Eyyüb El Ensari Hz.'leri ve 20 ye yakın sahabi efendilerimizin şehadet şerbeti içip medfun olduğu mübarek şehir İSTANBUL.
Adına yerli ve yabancı şairler tarafından çok sayıda şiirler, makaleler, hikayeler, romanlar, yazılıp araştırmalara konu olan bir şehir İSTANBUL.
Fetih ruhuyla coşup, peygamber efendimiz sav.'in hadisi şeridinde belirtilen kutlu orduda asker olabilme, komutan olabilme aşkıyla yanıp tutuşanların gözbebeği İSTANBUL,
Çağ açıp, çağ kapattıran, İslam toplumunun başkenti, payitaht şehir İSTANBUL...
Bağrında şehadet şerbeti içebilme arzusu ile yanıp tutuşan, ölümü göze alan, Ulubatlı Hasanlar ile fethi zorlaştıran Çandarlıları, Meczup Veli Cibali Babaları barındıran şehir İSTANBUL...
Gün gelir ve çatar.
Tarih 29 mayıs 1453 saatler fethi gösterdiğinde cengaver yiğit Ulubatlı Hasan surlara sancağı canı pahasına dikerek Konstantin'in islambol olmasını sağlar.
Artık bir çağ kapanmış yeni bir çağ açılmıştır. Bütün ümitsizlikler, umutsuzluklar, yeisler geride kalmış, Fatih Sultan Muhammed Han komutasında ki İslam ordusu muzafferliğini ilan ederek Ayasofya’ya yönelmiş, fethin şükrünü eda için saf tutmuşlardır. Peygamber sevdalısı olan Fatih sultan Muhammed Han aranızda hayatı boyunca ikindi namazını sünneti ile aksatmadan kılan var mı varsa imam o olsun dediğinde kimseden ses çıkmamış ve Ayasofya da ilk namazı hayatı boyunca ikindi namazını sünneti ile eda eden kutlu komutana nasip olmuştu.
İslam orduları muhasaraya giderken maddi ve manevi olarak donanımlı halde hareket ederlerdi. İşte burada manevi komutan Akşemseddin Hz’lerinden bahsetmeden geçmek olmazdı. Ordu ne zaman bir boşluğa düşse Akşemseddin Hz’leri manevi halleri sohbetleri ile orduyu o boşluktan çıkmasını sağlardı.
İstanbul tarihi öyle kısa yazılara konu olabilecek bir tarih değil muhakkak bizler bu anlamlı günün kısmen önemini ortaya koymak amacıyla böyle yazılar yazmaya çalışırız....
Yüzyıllar sonra İstanbul yine elden çıkacaktı. Yine Bizans ruhlu tekfurların varislerinin her türlü Bizans entrikalarının ellerine yüzlerine bulaşması ve beceriksizlikleri ile ta ki 1994 e kadar.
1994 de "ne nasıl oldu" zamane gençliği bilmez
Tamam inşaAllah nidaları ile geri alınana kadar.
İstanbul yine islambol olmuştu.
Prof. Dr. Necmeddin ERBAKAN Komutasındaki Refah partisi İstanbul da Recep Tayyip ERDOĞAN ile zafer kazanmış ve acil eylem planları hazırlanılarak bu kadim şehrin acil ihtiyaçları sıralanarak uygulamaya sokulmuştu.
Istranca Dağlarından su getirilmiş;
susuzluk giderilmiş,
çöp dağları ortadan kaldırılmış,
çamur yollar asfalt olmuş,
Yollar, köprüler ve devasa projeler ile
mega kent olma yolunda tarihten geleceğe ince ince nakışlanan çalışmalara imza atılıyor
Aşk ile atılan bu imzanın ismi İSTANBUL...
Evet günümüzün gençliği bilemez bunları, anne babalarının ne çektiğini.
Bugün 29 Mayıs 2019.
Fethin üzerinden 566 yıl geçti.
Bugün hala içimizde ZULÜM 1453 TE BAŞLADI DİYEN BİZANS KEFERESİNİN TOHUMLARI VAR.
İstanbul, fethin müjdelendiği mukaddes bir belde ve bu belde tekrar bizans zihniyetinin hortlatılacağı bir yer değil.
İşte bunun içindir ki,
Yeni bir fetih...
Yine...
Yeniden...
İçimizdeki Bizanslılara, küffara ve dahi hain ve işbirlikçilerine ULU HAKAN FATİH'İN TOKADINI VURMAYA HAZIR OLUN!
31 Matta yapılan hileli ve hırsızlık ile çalınan oyların tekrar aslı yetine dönmesi için yapılacak olan seçim ile İstanbul olması gereken ellere kısa bir moladan sonra tekrar ehil çalışkan ve bu ŞEHRİN SEVDALILARINA iade edilecektir inşaallah.
Selam ve dua ile
Nesibe TÜKEL