Bugün ulusal bir tv kanalının öğlen haberlerini izlerken makalenin başlığı altındaki haberi izledim.
Fevkalâde güzel bir haber aynı zamanda röportaj yapılan hanımefendinin söyledikleri yada verdiği mesaj ise daha bir mükemmeldi.
Yüzyılın depremi olarak adlandırılan ve resmi rakamlara göre 50.000 nin üzerinde insanımızın öldüğü, şehirlerin yerle yeksan olduğu bir depremi millet olarak hepimiz yaşadık.
Günlerce deprem bölgesinden yapılan canlı yayınları gecenin geç vakitlerine kadar uykusuz gözlerle izledik. Taki yerin altından, enkazların içinden bir canlı kardeşimizin çıktığını görmenin mutluluğunu yaşamak için.
Bugün Hatay ilinden yapılan haber de KYK nın binasında kurulan aşevinde, tamamı gönüllülük esasına göre yapılan çalışmalar ile ilgili röportaj yapılıyordu.
İzmir'den gelen hanımefendiye uzatılan mikrofana konuşan bayan,
"40 gündür buradayım, buraya şifa olmaya geldim, lâkin ben şifa buldum."
sözü bana çok büyük bir ders verdi. Eminim ki İzmir'den giden bu hanımefendi de aynı benim gibi düşünüyordur.
Zira o güne kadar, bir elimiz yağda bir elimiz balda yaşıyor idik. Bir, sadece bir dakikalık bir yer sarsıntısı ile yerle yeksan olacağımızı...
Yıllarca çalışıp didinip ev, mal, mülk ne yaptık ise malında mülkünde sahibinin biz olmadığını...
Sağlığın, varlığın, bir nefesin ne kadar kıymetli olduğunu sevdiklerini, anneciğini, babacığını, biricik evlatlarını enkazların altında kaldığında ne kadar kıymetli olduğunu...
Tabağımızdaki bir zeytinin, bir lokma ekmeğin, burun kıvırıpta yememek için tabiri caizse şımarıklık yaptığımız nimetlerin ne kadar kıymetli olduğunu...
Daha nice elimizin altında, gözümüzün önünde olupta burun kıvırdığımız nimetlerin ne kadarda önemli, değerli olduğunu anladım.
Evet tıpkı bu hanımefendi gibi bizler de Rabbimiz'in bizlere sunmuş olduğu hadsiz nimetlere karşı yokluğunu hisseden insanların bu çilelerini veya büyük imtihanlarını görünce;
ŞİFA OLMAYA DEĞİL, BELKİ ŞİFA BULURUZ.
Rabb'im tüm hastalarınıza ve hastalıklarımıza acil şifalar ihsan etsin. Deprem bölgesindeki kardeşlerimize sabır ve en kısa zamanda yapılacak olan evlerinde mutlu, sağlıklı, huzurlu bir ömür geçirmeyi nasip etsin.
Amiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiin
Rahmet ve şükranla.
Nesibe Tükel