Hepsi birer kahraman...
Adı ve soyadı...
Nerde yaşadığı hiç mi hiç önemli değil.
Hepsi de bu vatanın ASLAN yürekli KINALI KUZULARI VE İSİMSİZ KAHRAMANLARI.
Şimdi bu isimsiz KINALI kuzuları tarihe not düşmek adına kahramanlıklarını ve ne zor şartlar altında teröre ve özellikle Pkk' ya karşı nasıl görev yaptıklarını genç nesillere kardeşlerimize ve tarihe not düşme adına bu kahramanlarımızı ve kahramanlıklarını evinize, ocağınıza kadar getireceğiz. Kimi bir ALINTI olacak, kimisi de sizlerden gelenler.
Aşağıda ki okuyacağınız yazı bir kahramanın birebir teröristlerce savaşması ve GAZİ ünvanını aldığı bir hayat hikayesidir ve ALINTI dır.
Okuyun...
Okutun...
Bayramın ikinci günü Bayraktepe’ye çıktık arkadaşlarımızla bayramlaşmak için. 4 gündür Hava aşırı sisli ve yağışlıydı. O dönemde orduda sadece 3 tane olan ‘şahin gözü’nün biri bizdeydi. 15 kilometreyi zoomlayarak görüntü alabiliyorduk. Ancak yağışlı havalarda kullanamıyorduk. Teröristler şahin gözünü yok etmeyi veya ele geçirmeyi en az 10 askeri şehit etmekten daha önemli görüyorlardı. O gece şahin gözünü çalıştırdık."
Bayraklıtepe’de son tezkereci olarak ben vardım. Bayraklıtepe’de teröristlerin sızmaya çalışacakları 2 önemli mevzii vardı. Hakan uzman mevziimize gelerek 'Şahin gözü' ile 4 kişilik görüntü aldıklarını o bölgeye havan topu ile atış yapmamı istedi. Ben topu ateşledim. Karakoldan da belirli noktalar ateşleniyordu. Bayramın üçüncü gecesi saat 12’de havan atışı gerçekleştirildi. 2 terörist öldürüldü. Uçaksavar top ve tankla ateş açtık fakat onlar gece boyunca hiç karşılık vermedi. Daha önceden destek kuvvet olan iki tim Efeler Taburu (JÖH) geldi. Bir tim arazi aramasına çıktı, diğer tim destek kuvvet olarak kaldı üst bölgede. Arazi taramaya giden JÖH timi olmasaydı teröristler saldırıya gece başlayacaklardı. Gececi olanlar istirahate çekildi"
Ertesi gün öğle 12’de Önder Astsubay atış emri verdi. İlk atışı ben yaptım. Onların verdiği ilk karşılıkta atışları üst mevziiye girdi ve sıcak çatışma tam olarak başladı. Saldırıya uğradığımızda ilk başta şahin gözünü hedef aldılar.
"Bizim silah ve teçhizatımız yeterliydi. Daha önceki özel kuvvetlerden gelme bölük komutanımız Soner Doğan'ın verdiği eğitimler neticesinde mevziimi ve mühimmatlarımı en doğru şekilde kullandım. Ayrıca uzun süredir Aktütün'de hayatta olmak ayrı bir profesyonellik gerektiriyordu.
"3 DOÇKA, 11 uçaksavar, 8-9 havan, el bombası, Amerikan menşeli mühimmatlarla yoğun atışta bulundular. O anın sözle tarifi yok. Daha önce belirlediğim noktalara havan atışı yaptım. 45 dakikada yaklaşık 48 atış gerçekleştirdim. O süreçte hava desteği gelmedi. Öğle 1 buçuk 2 gibi hava desteği anca ulaştı. Yakınımıza havan düşmeye başladı ve hemen yanımdaki arkadaşım İsmail’in dirseğine şarapnel saplandı"
"Çatışma sürerken saat akşam 5 buçuk oldu. En son sularda mevzide sıkışmaya başladım. Piyade mevzilerine sızdıklarını gözlemledim. 27 el bombası kullandım. Saldırıları bloke edebilmek adına. Teröristin biri anons ederek "sizi öldürmeyeceğiz" dedi. Aklıma Dağlıca baskını geldi. En son kullanmak üzere kenara sakladığım el bombalarını çıkardım hepimize birer ikişer düşüyordu. Teslim olmamak için bombaları üzerimize bağlayıp kendi cesetlerimize tuzaklayıp birkaç düşman daha öldürmeyi planladım. Anons edeni de el bombası ile öldürdüm"
Teröristlerin bir kısmı bilinçliydi. Ama bazı gruplar kullandıkları cesaret haplarının etkisiyle tamamen bilinç dışı hareket ediyordu.
Teröristler 350 kişiyle saldırdı. Ateş, silah ve personel üstünlüğü onlarda olmasına rağmen biz 62 kişi tam 9 saat onlara karşı mücadele verdik. Biz Bayraktepe’yi teslim etmedik. 17 kişi sehit oldu, 21 arkadaşımız yaralandı ben dahil 6 kişi ağır yaralandık.
Sağ gözümden roket ile, başımın üstünden el bombası ile merminin omzumu delmesiyse 3 ayrı silahla yaralandım. Vücudumdan 200 kadar şarapnel parçası çıktı. Ölmüş olduğumu sansınlar diye hareket etmeden durdum. Teröristin adımlarını izliyordum. Deyim yerindeyse kanımın içerisinde yüzüyordum. Tam o sırada sağ kurtulan Önder Astsubay mevzilerin düşmesiyle telsiz ile karakoldan bizim bulunduğumuz yerlerin de vurulması için kırmızı kod verdi. Karakoldan atılan top veya tank beni vuran ve yarım kalan işini tamamlamaya gelen teröristi imha etti. Karakola geri dönebilmek için harekete geçtim. G3 piyade tüfeğim ise 2. Şarjörde kapsül tırnağı kırılarak tamamen işlevini yitirmişti"
Güvenli bölgeye geçerek kayalardan atladım fakat orası mayınlıydı. Daha sonra iki arkadaşım o mayınlı bölgede bacağını kaybetti. Üsse vardığımda gücüm kalmadı. Bu sırada saat akşam 9 oldu. Karakola intikal ettiğimizde artık botum bile kan doluydu. Bizi bir hafriyat kepçesine koyarak hastaneye götürdüler"
Görevde beraber olduğumuz ve şehit olan 3 arkadaşımın adını oğluma koydum. Hakkı, Oktay, Çağlar.
Gazi Özalp ve oğlu Hakkı Oktay Çağlar.
(yenisafak.com)
Nesibe TÜKEL
NOT:
Hepsi birer kahraman...
Adı ve soyadı...
Nerde yaşadığı hiç mi hiç önemli değil.
Hepsi de bu vatanın ASLAN yürekli KINALI KUZULARI VE İSİMSİZ KAHRAMANLARI.
Şimdi bu isimsiz KINALI kuzuları tarihe not düşmek adına kahramanlıklarını ve ne zor şartlar altında terör ve Pkk ya karşı ne zor şartlar altında görev yaptıklarını genç nesillere kardeşlerimize ve tarihe not düşme adına sizlerden bir isteğim olacak.
Rütbeniz ne olursa olsun.
Er...
Onbaşı...
Çavuş...
Astsubay...
Subay...
Lütfen; 30 kusur yıllık terörle mücadelede yaşadığınız o zor meşakkatli günleri çarpışmalarınızı belki de bir arkadaşınızı gazi veya şehit verdiğiniz o mücadelelerinizi satırlara döküp bana gönderin.
Gönderin ki bugün huzur mutluluk güven içinde yaşıyor isek bu isimsiz kahramanlar sayesinde olduğunu GENÇ NESLE aktaralım
Bekliyorum...