Barolar “Örgütlenme Özgürlüğü Hiç Bir Örgüte Üye Olmama Özgürlüğünü de Barındırır.”

Zuhal GÜNDÜZ

09-07-2020 14:45

Barolar ile ilgili tartışmalar son sürat devam ederken biz de bir kaç kelam etmek isteriz müsaadenizle...

Şu an söz konusu yasa ile ilgili ciddi kaygıları olduğunu dile getiren Barolar sizinle benzer kaygıları taşımakla birlikte bunlara ek olarak şu an ki ve (yasa değişmez ise) gelecek de ki yönetiminiz konusunda ciddi kaygılarımızın olduğunu da söylemek isteriz. Halen hazırda ki tutumunuz maalesef bu kaygılarımızı destekler yönde.

 

Çok değil yakın geçmiş de;

•Seçim akşamı gece geç saatte CHP adayından talimat bekliyoruz diye baro mekanından tweetler atmanız...

•Hendek terörü ve sınır ötesi harekatlarında yapmış olduğunuz açıklamalar...

•Diyanet İşleri Başkanının açıklamasına cevap verirken  (Ankara Barosu) aydın sorumluluğu gözetmeden, bulunduğunuz ülkede ki inanan insanların inançlarını aşağılamaya çalışmanız...

(Çalışmanız çünkü siz aşağıladınız diye biz inananlar aşağılanmayız!)

•Ruhsat törenlerinde terör bildirilerine sessiz kalmanız...

•Kuruluş amacınıza aykırı her seçimde kurumsal olarak sol partilerin yanında görev yapıp bunu da gayet rahat bir şekilde ilan edip, HDP ile 23 Nisan özel programı düzenleyip... vs. halen siyaset yapmadığınızı iddia etmeniz...

• Ankara Barosun da bulunan çalışmalarının neler olduğunu, neye hizmet ettiğini bilmediğimiz LGBT Komisyonu...

•Avukatlar inancı gereği taktığı baş örtüsü nedeniyle duruşmalardan atıldığında onların haklarını savunmamanız...

•Daha da ileri gidersek 1970’li yıllarda zaten başörtüsü yasağının siz Barolarda başlatılması...

•Yıllarca sizden farklı görüş de olan meslektaşlarının da yönetimde yer almasını sağlayacak nispi temsil sistemi talebimizi değerlendirmeye dahi almamanız... vs. halleriniz üzülerek söylemeliyiz ki

bizi sizinle ilgili ciddi kaygılara götürüyor.

 

Sakın yanlış anlaşılmasın bizim istikrarlı bir şekilde savunup her fırsatta dile getirdiğimiz görüş;”Nispi temsil sistemi”.

Diğer bir ifade ile Çoklu Baroyu savunmuyor bilakis sakıncalı buluyoruz.

Lakin sizin savunma adına söylediklerinizin de gerçekliği olmadığını,  büyük çelişkiler barındırdığını belirtiyoruz.

 

Şöyle ki;

Üç büyük baro (İstanbul, Ankara, İzmir) olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini “Tek Adamlık” rejimi olarak adlandırdınız. Sizin görüşünüz budur kabul etmesek de saygı duyarız onda şüphe yok tamam.

Tamam da her fırsatta objektif tarafsız değerlendirme yaptığınız iddiasında olan sizler barolarınızın delegasyon, yönetim ve denetim kurullarının başkanın listesinden oluştuğunu bunun asıl “tek adamlık” olduğunu neden söylemiyorsunuz hiç? Tarafsız ve objektif yaklaşım iddianız bunu da söylemenizi gerektirmez mi?

Oysa ki bizim yıllardır ısrarla talep ettiğimiz Barolara şeffaflık getirecek “Nisbi temsil" sistemine geçilmiş olsaydı ismi anılan kurullarda bütün görüşler temsil edilir bunlar üzerinde denetim mekanizması kurulmuş olur yönetiminiz de ki “tek adamlık” sisteminden çıkılırdı.

Ama yok neden çünkü demokratik ve çoğulcu bir sistem olan Milletvekilliği seçimlerinde uygulanan, her listenin seçimde aldığı oy oranında kendi meslek örgütünün seçilmiş organlarında temsilini sağlayan Nispi temsil sistemi halen yok da ondan.

 

Bilindiği üzere Barolar kamu kurumu niteliğinde demokratik olması gereken kurumlardır. Ne var ki şu andaki üç büyük Baronun yönetim kadroları ve karar organları, gerçekte demokratik dünya görüşüne sahip değiller. Bunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok sadece beyanlarına ve eylemlerine bakmanız yeterli.

Durumunuz aşikarken yasa koyucu eleştirmeniz manidar.

 

Yasayı onayladığım anlamı çıkmadan şunu da ifade etmek isterim; Yasa koyucu kimse baro kurmaz ise gelip baro kurmayacak yani ortada bir dikte yok, baro kurup kurmama iradesini yine avukatlara bırakıyor. Yasa da bu yönde bir dayatma var gibi yazıp çizenlerin olduğunu görünce bunu da söyleme ihtiyacı hissettim.

 

Ortada bir dayatma ve talimatın varlığından bahsedilirse İstanbul Barosu Başkanı zaten onda size fırsat vermez merak etmeyin!

Nihayetinde Cumhuriyet tarihinde ilk defa Avukata talimat verme cüretini gösteren Baro Başkanıdır kendisi. 

Molierac; “ Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar ama hiç bir zaman efendileri de olmadı.” Sözünü, Avukatın konumunu hiçe sayarak.

 

Son olarak (bir çok meslektaşımla hem fikir olduğumuz) şayet çoklu baro sistemi kabul edilirse (öyle görünüyor) avukatlara hiç bir baroya üye olmadan da avukatlık yapma imkanı getirilmeli. Çünkü; “Barolar örgütlenme özgürlüğünün bir gereği ise örgütlenme özgürlüğü hiç bir örgüte üye olmama özgürlüğünü de” barındırır.

Saygılar.

DİĞER YAZILARI Öz değeri olmayanın özgüveni nasıl olsun! 01-01-1970 03:00 Zaferin Yakındır Ey Filistin! 01-01-1970 03:00 İsrail’i Sonsuza Kadar Boykota Devam! 01-01-1970 03:00 İsrail soykırım yapıyor! 01-01-1970 03:00 Ben filistin çocuğuyum! 01-01-1970 03:00 Son Gülen İyi Gülecek! 01-01-1970 03:00 Elimize kan bulaştı! 01-01-1970 03:00 Kişisel gelişim mi istiyorsunuz, müslüman yaşayın! 01-01-1970 03:00 Keşfederdik Dünyayı Dört Baştan 01-01-1970 03:00 Batıya insanlık yükleniyor! 01-01-1970 03:00 Karama Karalama Oku Oku Anla-1 01-01-1970 03:00 Tek Kişisel Gelişim Kitabı Kuran-I Kerim 01-01-1970 03:00 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Açıklamaları 01-01-1970 03:00 Şifa İnançsızlığın Ağırlığından Kurtulma 01-01-1970 03:00 Bir De Böyle Düşün O Zaman... 01-01-1970 03:00 Ene-l Hak... 01-01-1970 03:00 Kaygılıyım! 01-01-1970 03:00 Seçimden Önce Elif Be- Te, Seçimden Sonra LGBT! 01-01-1970 03:00 İstikametin Cennet Olsun… 01-01-1970 03:00 Kendi Cesedimizin Elinden Tutarak Kabire...! 01-01-1970 03:00 Sanmaydı Aslında Öyle Değildi... 01-01-1970 03:00 Artık Melekler Şahit Değil, Dinine İmanına! 01-01-1970 03:00 Ne Üzerinden Neye Saldırı Çabası! 01-01-1970 03:00 Bugün Yaşamak İçin Güzel Bir Gün 01-01-1970 03:00 Şeytanların Kardeşleri 01-01-1970 03:00 Git İntiharına Namaz Kıl Vakitlisinden!” 01-01-1970 03:00 İslam’ın Şiarı Kurban... 01-01-1970 03:00 Altı Kızımla Birlikte... 01-01-1970 03:00 Seçilmiş Bir Derdin Müptelasıyım! 01-01-1970 03:00 Bugün Günlerden Ayasofya! 01-01-1970 03:00 Dua da Kelimeler Ayrı Bir Özen Ayrı Bir İlgi İster... 01-01-1970 03:00 Ey İman Edenler İman Edin...! 01-01-1970 03:00 Başkomutan Dedi İnin Meydana! İndik Sahip Çıktık Aziz Vatana! 01-01-1970 03:00 Beklenen Gün...! 01-01-1970 03:00 Avukatları Kabul Eden İlk Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 01-01-1970 03:00 2M Artı 2T 01-01-1970 03:00 Sayın Gül Eski Dost Düşman Olmaz! 01-01-1970 03:00 Pislikler Hep Klozetlerin İçinde Mi Olur! 01-01-1970 03:00 El-Cevabu Ahmakü’s Sükut! 01-01-1970 03:00 “Çocuklarınıza Sahip Çıkın! Sonra Bizim Başımıza Sıkıntı Oluyorlar!!!” 01-01-1970 03:00 Biz Avukatlar 29.06.2020’de TBMM’de Buluşuyoruz! 01-01-1970 03:00 Aldırmazlık Maskesini Çıkarın Artık! Her Koyun Kendi Bacağından Asılmaz! 01-01-1970 03:00 “Adalet’in kendisine anlatın hadi Bütün bu olup biteni!” 01-01-1970 03:00 “Asr-ı Saadet Başlangıcı Mevlid-i Nebi” 01-01-1970 03:00 “İnsanların en şerlileri…” 01-01-1970 03:00 Seven sevdiğini göstersin! 01-01-1970 03:00 “ Terzi sürekli ölçmek…” 01-01-1970 03:00 ​“Anne sevgisi bedava…” 01-01-1970 03:00 Terör sevici siyasetçilere! 01-01-1970 03:00 “İmtihan…” 01-01-1970 03:00 Başlarım sizin Kürdistan davanıza! 01-01-1970 03:00 Bakış açını değiştir, Hayatın değişsin! 01-01-1970 03:00 Hicri Yılbaşı Hicretimiz Allah’a ve Resûlüne… 01-01-1970 03:00 İslam Davasının Aziz Mücahide’si Şule Yüksel Şenler… 01-01-1970 03:00 Anne lütfen ölme... ölmek istemiyorum! 01-01-1970 03:00 Bölüşürsek tok oluruz bölünürsek yok oluruz! 01-01-1970 03:00 Kurban gelenek değil! İbadettir! 01-01-1970 03:00 Kirpi mesafesi 01-01-1970 03:00 “Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete!” 01-01-1970 03:00 Ruhu Yazı İle Ölümsüzleştirme Macerası… 01-01-1970 03:00 Ak kurt ya da bozkurt değil… Müminim! 01-01-1970 03:00 15 Temmuz İşbara Alp; Kurt Kaya Çöz Elini! 01-01-1970 03:00 Selam millet ben İstanbul sözleşmesi! 01-01-1970 03:00 Gerçeğin kutsal vizyonu! 01-01-1970 03:00