Gece korkarak uyandı...
Her korktuğunda yaptığı gibi Allah’ı (cc.) andı...
Öyle öğretmişti nenesi eskiden...
Tamam, eksik anlattı biraz...
Korkmalarının dışında da an,
Allah (cc.) anılmayı sever demişti...
Seven sevdiğini anmalı...
Sahi ne kadar uzun zaman olmuştu kendisini anmayalı...
Hatırlayamadı...
Nenesinden kalan kırıntılardır Allah (cc.) adına hatırladıkları...
Sonrası çok dolu giyim, yemek, evlilik programları...
Gece korkarak uyandı da geldi aklına...
Yıllar önce Nenesinin her gece başucunda ettiği Dua...
Nereye atmıştı onu durun da bir baksındı...
Görünürde yoktu...
Üstüne çok şey gelince görmek de bulmak da zordu...
Bayağı aşağılarda kalmıştı...
Malum okudu kültürlendi...
Dualara ihtiyaç duymaz hallerdeydi...
Süresini unuttuğu zamandır...
Diploması ruhuna ilaç...
Alır almaz güzelce çerçeveleyip asmıştı başköşeye...
E ömrünü vermişti ona...
Yeri pek tabi başköşe...
O başköşeye yerleştiğinden beridir...
Kendisi hep alt köşelerde kalmıştı...
Okuyun denilmişti...
Okumuştu...
Her şey de olduğu gibi onu da yanlış anlamıştı...
Dua demişti evet araya neler girdi...
Gece duaları vardı nenesiyle...
Başucunda ettiği...
Kim öğretmişti onu ona da bilmediği...
Gelişi güzel söyler gelirdi ona...
Gelişi neredendi kimdendi bilmezdi ama
Güzel olduğunu o gün olduğu gibi...
Bugün de bildi.
O günden bugüne kalan tek duası O dur;
“Yattım sağıma döndüm soluma...
Sığındım Sultanıma...
Gökte ki Melekler şahit olsun...
Dinime İmanıma...
Güzel değil mi?
Bir daha tekrarlasın mı evet...
...
Dur dur tekrarlayınca peşi sıra...
Sözler tehlikeli geldi şimdi ona...
Şahit tutmak...
Dini... İmanı...
Adlarını çok iyi bildiği bu iki kelime...
Yurt dışına kesin gidiş yapmış kardeşleri gibi geldi ona...
Yüzlerini görmeyi bırakın seslerini duymalı asır olmuştu...
Şimdi karşılaştıkların da hiç görüşmediklerini söylerlerse ulu orta sıkıntı olurdu...
En iyisi onları hiç karıştırmadan halletmeliydi bu işi...
Nasıl?
Işıkların hepsini yakıp televizyonu açmak en iyi çözüm gibi geldi...
Aa ne güzel o saçma adada ki insanların tekrarı da yayındaydı...
Saçmalıkları severdi...
Ne iyi etti de (!) açtı televizyonu korkusu geçti gitti...