Siyasal tarihinde maalesef bir çok darbe görmüş olan Türk Milleti Allah’ın (cc.) izniyle hepsinde vatanına, bayrağına, iradesine sahip çıkarak muzaffer olmuştur.
15 Temmuz 2016 tarihinde Fetö Terör örgütü tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi Kürşad, Alparslan, Cengizhan... yürekli
yiğitlerin tekbirlerle, korkusuzca meydanlara inip canları pahasına al bayrağa, aziz vatana sahip çıkmalarıyla çok şükür engellenmiştir.
Demokrasiyi engellemek, halkın iradesini yok saymak için milletimizin birliğine, istiklal ve istikbaline yönelik bu hain darbe girişiminde halkla birlikte siyasetçilerde ortak amaçta birleşip darbe girişimine karşı canla başla mücadele etmişlerdir.
İstisna siyasetçilerde evlerinden darbe girişimini çekirdek çıtlayarak izlemiş olayın seyrine göre şekil alarak her zaman ki gibi kaypak halleriyle bizleri şaşırtmamışlar hatta bazıları bu hain darbe girişimine “kontrollü darbe” “tiyatro” deme yüzsüzlüğünü de göstermiştir. Ülkemizde yerel görünümlü (!) bazı sahtekarlığı ilke edinmiş medyalarla Amerikan medyası da bu kendini bilmezlere çanak tutmuştur.
O gece özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın Türk Milletine yaptığı meydanlara inin çağrısı ve MHP Lideri Sayın Bahçeli’nin bu çağrıyı desteklemesi unutulmayacaktır. Bu birlik ve beraberlik çağrısı her iki liderin de liderlik, idare vasfını ortaya koymuş darbe girişimin seyrini değiştirerek hainlerin Allah’ın (cc) izniyle yerle bir edilmesini sağlamıştır.
O gece vatanı korumak için meydanlara koşan bizler karşımızda Türk askeri kıyafetinde silahlarını bize doğrultmuş hainleri görünce şok olduk!
Kendimizi toparlayıp ne olduğunu anlamaya çalışırken tankın üzerinde;
“Ateş et yoksa peygamber sana şefaat etmez!” diyerek asker kıyafeti giymiş hainlere talimat veren aynı kıyafette ki hainleri gördüğümüzde bir şoktan çıkamadan diğerine girdik!
O gece beyni kiralanmış bu hainler Türk Milletine silah doğrultmuş üstüne Türk Milletinin en büyük değeri Yüce Peygamberinin adını kullanarak hainliklerini meşrulaştırmaya çalışmıştır!
Bu sefiller dinler arası diyalog perdesiyle değiştirilmiş dini halka empoze etmeye çalışarak yani dini kullanarak buralara kadar gelmemişler miydi zaten!
Dünya dünya olalı böyle bir ihanet böyle bir soysuzluk görmemiştir!
Ailemin yazlık da olması nedeniyle tek başına İstanbul/ Saraçhaneye inen ben ve benim gibi bir çok kadın erkek, genç, yaşlı, vatan sevdalısı insanla, asker kıyafeti içinde tanklarla vatan emniyete inmeye çalışan hainlerin karşısında şanlı ecdadımıza yaraşır şekilde durduk onlara geçit vermedik.
Aklımızda;
•Tek Vatan,
•Tek Bayrak,
•Tek Millet,
•Tek Devlet,
•Kalbimizde İmanla...
“...Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış tutan kahpelere...” diyen üstad Mehmet Akif Ersoy’un izinde...
“ ... İmzan varsa tarihinde dününde
Set oldunsa düşmanların önünde
Milleti kahreden acı gününde
Gözyaşı dökersen bu vatan senin...
... Sütü bozuklar zamanla el olur
Her kavgada yiğitlere gel olur...
... Korudunsa kurşun dahi yiyerek
Sevmişsindir düşünerek duyarak...
... Soylu bir akına çıkmak var yine
Sarıl var gücünle din-i Mübine...”
diyen üstad Abdurrahim Karakoç’un şiarında...
Hainlerin karşısında vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı savunduk. “Ölümü öldürdük.”
Allah’ın (cc.) izniyle o hainler yenilip büyük bir hezimete uğradılar. Allah’a (cc.) sonsuz hamd-ü senalar olsun...
O gece Saraçhanede yanımda şehit olan yere yat bacım deyip arkamdan iterek yere yatmamı sağlayan fakat kendisinin boyu uzun olduğundan yere yatamadan vurulup kanlar içinde elinde bayrağıyla şehit olan - bir sene sonra 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüzü kutlama programında şehit olduğu yerde- Allah’ın (cc.) hikmetiyle babasıyla tanışıp adının Murat KocaTÜRK olduğunu öğrendiğim Kayserili şehidimize,
O geceki zaferimizin kaynağı Şehit Astsubay Ömer Halis Demir ve vatan yaşasın diye yaşamını feda eden diğer tüm şehitlerimize Allah’tan (cc.) Rahmet diliyorum.
Ben saraçhanede tankların önündeyken sonradan öğrendiğim aynı anda Taksimde hainler tarafından kolundan vurulmuş olan Gazi Dayım Adnan Çilingir’e ve onun gibi hainlere direnirken Gazi olan tüm Gazilerimize onları yetiştiren ana babalara şükran ve minnetlerimi sunuyorum.
İşte bu sene de dördüncü yıl dönümünde 15 Temmuz’u anarken bir yanımız Şehitlerimizin gazilerimizin acısıyla yanmada...
Diğer yanımız silahların tankların karşına silahsız bir şekilde çıkarak canımız pahasına darbe girişimini püskürtmemizin haklı gururuyla dolmada...
Darbelerden uzak Büyük ve Güçlü Türkiye için;
•Beynini kullan Allah (cc.) onu kafanın üzerinde boş boş dursun diye yaratmadı!
•İçde ve dış da yer alan şer odaklarına karşı uyanık ol...
•Dinini doğru kaynaklardan öğren...
•Dinler arası diyalog zehirini çoluk çocuk genç yaşlı demeden ulaşabildiğin herkese anlat bilinçli olmalarını sağla...
•Uyanık ol oyunlarına gelme...
•Devletimizin ve milletimizin sonsuza kadar payidar olması için canla başla çalış...
_15 Temmuz’u Unutma Unutturma!_
Rabbim Aziz Türk Milletini Korusun...
Tüm Şehitlerimizin ruhuna El-Fatiha...
“LA GALİBE İLLALLAH...!”