Cumhuriyet’e giden süreç!

Osman KÖSE

01-11-2021 14:21

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 98. yılını kutluyoruz. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında işgallere karşı başlayan Milli Mücadele yıllarındaki çetin savaşların sonunda kurulan yeni devletimizin neredeyse bir asırlık yaşı hepimize gurur veriyor.

Temennimiz, Orta Asya’dan itibaren tarihte kurulan Türk devletlerinin maddi, manevi mirasçısı Cumhuriyetimizin her zaman ve her yerde mazlumların koruyucusu olması için daha da güçlenerek ilelebet devam etmesidir.

Osmanlı devletinin sona ermesi ve cumhuriyete giden süreç elbette kolay olmadı. Bir asır öncesinin büyük devletleri İngiltere, Fransa ve Rusya arasında değişik zamanlarda dünyada sömürgeleştirilmeyen yerler olarak kalan Osmanlı coğrafyasının muhtemel yıkılma sürecinde topraklarının paylaşımı için çok sayıda görüşmeler ve antlaşmalar yapıldı. Osmanlı devleti, Almanya’nın yanında Birinci Dünya Savaşına katılınca, İtilaf devletleri tüm güçlerini onun üzerine yönelttiler. Dört cephede açılan savaşın yıkıcılığına Osmanlı devletinin dayanma gücü yoktu.

1918 yılına doğru savaşı kaybeden taraf Almanya ve Osmanlı devletinin olduğu cepheydi fakat itilaf devletleri de yorgundu ve barışa meyilliydi. Rusya zaten 1917 Ekim devrimi ile savaştan çekilmişti. Padişah 5. Mehmet Reşat’ın vefatıyla, 4 Temmuz 1918’de tahta geçen 6. Mehmet Vahdettin’in ilk işi ateşkese gidecek süreci başlatmak oldu. Talat Paşa kabinesi istifa ettirildi ve yerine Ahmet İzzet Paşa kabinesi kuruldu. Büyükada’da tutuklu olan İngiliz General Townshead’ın arabuluculuğu ile Mondros’ta İngiliz General Calthorpe ve Rauf Orbay başkanlığındaki heyetler görüşmelere başladılar. Aslında İngilizler, Osmanlı delegasyonunun önüne ateşkes antlaşması metnini koyarak imzalamalarını, aksi takdirde savaşın tekrar başlayacağı tehditlerinde bulundular. Padişah Vahdettin’in “mutlaka sulh yapılsın” tembihlerinin de etkisi altında 31 Ekim’den geçerli olmak üzere Mondros Mütarekesi imzalandı.

Asıl mesele bundan sonra başladı. İtilaf devletleri, Mütarekenin 7. Maddesine dayanarak İstanbul ve ülkenin dört bir yanından işgale başladılar. Mütareke şartlarına göre İstanbul’da hükümetin eli kolu bağlı kalmıştı; zaten 13 Kasım itibariyle de itilaf devletleri filosu İstanbul’a gelmiş ve işgale başlamıştı. Yani Osmanlı devleti fiili olarak fonksiyonlarını kaybetmiş oldu.

Mustafa Kemal Paşa bu şartlar alında görevli olarak 9. Ordu Müfettişi unvanıyla Samsun’a geldi.

İşgallere karşı halk teşkilatlandırıldı ve düzenli ordunun temelleri atılarak mücadele başlatıldı. İnönü Savaşları, Eskişehir, Kütahya, Sakarya ve Büyük Taarruz süreçleri Türkiye için var olmakla yok olmak arasındaki bir mücadeleydi. Milli Mücadele başlayıncaya kadar İtilaf devletleri, İstanbul ve Anadolu’yu paylaşmışlar ve haritalar yayınlamışlardır. Asırlar sonra İstanbul’a tekrar sahip olmanın, Türkleri Anadolu’dan atma planlarının hazzını yaşıyorlardı. Bin yıllık Türk tarihi içinde, bu süreçte yaşananlar ve işgaller cehennemi andıran günler ve yıllardı.

Milli Mücadeledeki askeri başarı, milletin ölüme koşarak atılması Anadolu üzerinde hayaller kuranların sevinçlerini yarıda kesti. Mudanya Mütarekesine kadar süren askeri başarılar, İstanbul ve Anadolu’ndan Türklerin atılamayacağını ve bunun çok pahalı bir bedel olduğunu işgalcilere öğretti.

Bu başarılar üzerine, Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Aslında Cumhuriyet fikri, Türklere yabancı bir şey değildi. 1826’dan itibaren Sultan II. Mahmut’un da taraftar olduğu, o günün şartlarında tartışılan ve hatta ömrü vefa etseydi ilan etmeyi düşündüğü bir yönetim şekliydi.

Bu nedenle devletimizin değerini bilelim. Devletin olmamasının ne demek olduğunu Milli Mücadele yıllarını çok iyi okuyarak anlayabiliriz. Allah o günleri bu millete ve topraklara bir daha yaşatmasın.

Devlet-i ebet müddetimiz ilelebet payidar olsun.

DİĞER YAZILARI Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı 01-01-1970 03:00 Yalan bilgiler üzerine oluşturulan ırak işgal planı! 01-01-1970 03:00 Irak Seçim Sonuçları 01-01-1970 03:00 Rusya, Kırım Tatarlarına Baskıyı Artırıyor 01-01-1970 03:00 Yangınlar, Tahrik Ve Terör! 01-01-1970 03:00 47 yıl önceki Kıbrıs 01-01-1970 03:00 Beşinci Yılında 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Müttefikin Yeni İthamı: Çocuk Askerler! 01-01-1970 03:00 İshak Paşa Sarayı, Jaubert ve Ruslar! 01-01-1970 03:00 Çerkes Sürgünü ve Soykırımı! 01-01-1970 03:00 Eski Şehirler Veya Eserler 01-01-1970 03:00 Yunanistan’ın Bağımsızlığı 01-01-1970 03:00 18 Mart ve Sonrası! 01-01-1970 03:00 Millete Adanmış Çileli Bir Hayat! 01-01-1970 03:00 Terörle Uğraşmanın Bedeli Ağır! 01-01-1970 03:00 Çin Tehlikesi Var mı! 01-01-1970 03:00 Biden İle Dış Politikada Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Hiçbir Güç Ebedi Değildir! 01-01-1970 03:00 Derin İzler Bırakan Bir Yıl! 01-01-1970 03:00 Göçmenlerin Trajedileri 01-01-1970 03:00 Ermenistan Hayali Vaatlere Kanmazsa! 01-01-1970 03:00 İran Üzerinden Ermenistan’a Yardım! 01-01-1970 03:00 Yunanistan İle İstikşafi Görüşmeler 01-01-1970 03:00 Türkiye Üzerine Planlar ve Projeler! 01-01-1970 03:00 Yunanistan’ın Hayali! 01-01-1970 03:00 Ellere Kelepçe, Başlara Siyah Çuval…! 01-01-1970 03:00 Yunanistan’a Destek, Türkiye’ye Köstek! 01-01-1970 03:00 Salgının Gölgesinde Bayramdan İzlenimler 01-01-1970 03:00 Panik yapılmamalı! 01-01-1970 03:00 Libya’ya Türk Askeri 01-01-1970 03:00 Gostivar’dan Resne’ye 01-01-1970 03:00 Balkanlar’da Osmanlı Eserleri 01-01-1970 03:00 Bir millet yok ediliyor dünya duyarsız! 01-01-1970 03:00 Toplumsal Değerlerde Dejenerasyon 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün dibindeki hazine! 01-01-1970 03:00 Türkiye her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında 01-01-1970 03:00 Irak’ta neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Ortadoğu’da yeni bir döneme doğru 01-01-1970 03:00 Suriye’ye barış ortamının gelmesi yakın mı? 01-01-1970 03:00 120 Saatlik Ara 01-01-1970 03:00 Barış Pınarı Harekatı: Terör Ağı Dağıtılıyor 01-01-1970 03:00 Depreme ne kadar hazırız! 01-01-1970 03:00 İtibar avcıları! 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan’a kulak verelim! 01-01-1970 03:00 Bir zamanlar Türk şehri olan Belgrad 01-01-1970 03:00 Onlar ölürken biz burada huzurlu olamayız! 01-01-1970 03:00 Kadına şiddet artık son bulsun! 01-01-1970 03:00 Doğallığını Koruyan Bir Yayla: Güvende Yaylası 01-01-1970 03:00 Terör Koridoru Yerine Barış Koridoru 01-01-1970 03:00 Kalkınmanın Önündeki Engel: Kayırmacılık 01-01-1970 03:00 Amerika, Türkiye’ye karşı neler yapabilir 01-01-1970 03:00 Nihayet getirilmeye başlandı! 01-01-1970 03:00 Üçüncü Yılında 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz planlar! 01-01-1970 03:00 Libya gittikçe kaos içine sürükleniyor! 01-01-1970 03:00 23 Haziran Sonrası 01-01-1970 03:00 Dünyanın Doğusu Her Devirde Güçlü Devletlerin Hedefi! 01-01-1970 03:00 Bayramda Siyaset Rüzgârı 01-01-1970 03:00 S-400’ler Üzerinden ABD İle Kriz! 01-01-1970 03:00 Hüzünlü Gönüller İle Bir Bayrama Daha Girerken… 01-01-1970 03:00