Millete Adanmış Çileli Bir Hayat!

Osman KÖSE

15-03-2021 08:03

Devlet, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılı dolayısıyla 2021 yılını “Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı” olarak ilan etti. Milli Mücadele yıllarında, bir tarafta cephede savaş olurken diğer tarafta da devlet hayatının doğal akışı gereği “istiklal marşı” için çalışmalar yapılmış ve gelen eserlerden en iyisi olarak görülen Burdur Mebusu Mehmet Akif’in yazdığı metin, 12 Mart 1921’de İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir.

 

Bu tarihten sonra Türkiye’nin İstiklal Marşı odur. Devletin her zaman baş üstü tutması gereken İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif’e, 1923’ten sonra yaşatılan sıkıntılar hiç de iç açıcı olmamıştır. Dışlanan ve bir nevi istenmeyen adam olarak görülen Akif, 1924 yılında ülkeyi terk ederek Mısır’a gitmek zorunda kalmış, 12 yıl kadar süren vatan hasreti ancak onun devası olmayan hastalığa duçar olmasıyla sonuçlanmıştır. Bu vesile ile 1936 yılında İstanbul’a dönmüş; vefatına kadar yanına gidip gelenler günlük raporlarla devlete sürekli bildirilmiştir.

 

Türkiye’nin İstiklal Marşı’nı yazan adamın cenazesi, devletin umurunda olmamış; dört hamal nezaretinde bir otomobil ile Beyazıt Camii’nin önüne getirildiğinde, Akif’in vefatını gazeteden öğrenen gençlerin “Şu kimsesiz cenazeye yardım edelim” diyerek öne atılmalarıyla gerçek anlaşılmış ve gelen “bu garip cenazenin” Mehmet Akif’e ait olduğu öğrenilmiştir.

 

Üniversite öğrencilerinin getirdiği Türk bayrağı ve vatandaşın tedarik ettiği Kâbe örtüsüne sarılan tabutunu, vefat haberini duyanların akın akın gelmeleriyle on binlere ulaşan mahşeri kalabalık omuzlar üzerinde mezarlığa taşımıştır.

 

Millet yediden yetmişe Akif’in tabutunu omuzlamak için yarışırken, gözyaşları sel olmuş; devletin bir çelenk dahi göndermemesi, resmi zevatın katılmaması hatta katılanların da soruşturmaya tabi tutulmaları efkâr-ı umumiyede kalpleri yaralamıştır.

 

Bu nedenle, 2021’in devlet tarafından “Mehmet Akif ve İstiklal Marşı” yılı olarak ilan edilmesi, etkinlikler yapılması çok anlamlıdır. 

 

Mehmet Akif’in hayatına bakıldığında, devlete son derece bağlı olduğu ve zor zamanlarda bile hakikatleri haykırmaktan çekinmediği görülmektedir.

 

İstanbul Fatih semtinde yetişmiş, Arapça, Fransızca ve Farsçayı ortaokul yıllarında öğrenmiş, bu sayede doğu ve batı edebiyatına, kültürüne ve yaşamına vakıf olmuştur. Genç yaşlarda atandığı memuriyetleri dolayısıyla Anadolu, Rumeli ve bu günkü Ortadoğu’yu gezmiş, batıya gitmiş ve dünya ahvaline vakıf olmuştur. Köklü dini, edebi ve kültürel birikme sahip olmuştur.

 

Yeri geldiği zaman II. Abdülhamid’e, İttihat Terakki’ye ve daha sonraki dönemlerde otoriter yapılara hakikatleri haykırmıştır. Vaazlarında, Şiirlerinde, Sebilürreşad ve Sıratımüstakim’deki yazılarında iki unsuru öne çıkarmıştır: Birincisi kavmiyetçilikten kaçınılması ve İslam birliği etrafında buluşulmasıdır. Milliyetçiliğin bölünmeleri ve felaketi getireceğine inanmıştır.  İkincisi de “çarık çürük” de olsa Osmanlı devleti mutlaka devam etmelidir. Ona göre İslam toprakları parça parça haçlılar tarafından koparılmaktadır. Bunu muhafazanın yolu, ayrılma ile değil birlik olmaktan geçmektedir. Bu nedenle Osmanlı devleti ayakta kalmalıdır fikrini seslendirmiştir.

 

Balkan savaşlarında, Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarında tüm mesaisini milletin ve devletin bekasına hasretmiştir. Dünyevi hiçbir hedefi ve emeli olmamıştır. İşte hayatını milletine adayan, Türkiye’nin istiklal marşını yazan bu onurlu adamın 1924’ten sonra çektiği çileler ve sıkıntılar, çok düşündürücüdür.

 

Onurlu ve hayatı çilelerle dolu bir yaşam süren bu “gerçek dava adamına” Allah’tan rahmet diliyorum.

DİĞER YAZILARI Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet’e giden süreç! 01-01-1970 03:00 Yalan bilgiler üzerine oluşturulan ırak işgal planı! 01-01-1970 03:00 Irak Seçim Sonuçları 01-01-1970 03:00 Rusya, Kırım Tatarlarına Baskıyı Artırıyor 01-01-1970 03:00 Yangınlar, Tahrik Ve Terör! 01-01-1970 03:00 47 yıl önceki Kıbrıs 01-01-1970 03:00 Beşinci Yılında 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Müttefikin Yeni İthamı: Çocuk Askerler! 01-01-1970 03:00 İshak Paşa Sarayı, Jaubert ve Ruslar! 01-01-1970 03:00 Çerkes Sürgünü ve Soykırımı! 01-01-1970 03:00 Eski Şehirler Veya Eserler 01-01-1970 03:00 Yunanistan’ın Bağımsızlığı 01-01-1970 03:00 18 Mart ve Sonrası! 01-01-1970 03:00 Terörle Uğraşmanın Bedeli Ağır! 01-01-1970 03:00 Çin Tehlikesi Var mı! 01-01-1970 03:00 Biden İle Dış Politikada Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Hiçbir Güç Ebedi Değildir! 01-01-1970 03:00 Derin İzler Bırakan Bir Yıl! 01-01-1970 03:00 Göçmenlerin Trajedileri 01-01-1970 03:00 Ermenistan Hayali Vaatlere Kanmazsa! 01-01-1970 03:00 İran Üzerinden Ermenistan’a Yardım! 01-01-1970 03:00 Yunanistan İle İstikşafi Görüşmeler 01-01-1970 03:00 Türkiye Üzerine Planlar ve Projeler! 01-01-1970 03:00 Yunanistan’ın Hayali! 01-01-1970 03:00 Ellere Kelepçe, Başlara Siyah Çuval…! 01-01-1970 03:00 Yunanistan’a Destek, Türkiye’ye Köstek! 01-01-1970 03:00 Salgının Gölgesinde Bayramdan İzlenimler 01-01-1970 03:00 Panik yapılmamalı! 01-01-1970 03:00 Libya’ya Türk Askeri 01-01-1970 03:00 Gostivar’dan Resne’ye 01-01-1970 03:00 Balkanlar’da Osmanlı Eserleri 01-01-1970 03:00 Bir millet yok ediliyor dünya duyarsız! 01-01-1970 03:00 Toplumsal Değerlerde Dejenerasyon 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl’ün dibindeki hazine! 01-01-1970 03:00 Türkiye her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında 01-01-1970 03:00 Irak’ta neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Ortadoğu’da yeni bir döneme doğru 01-01-1970 03:00 Suriye’ye barış ortamının gelmesi yakın mı? 01-01-1970 03:00 120 Saatlik Ara 01-01-1970 03:00 Barış Pınarı Harekatı: Terör Ağı Dağıtılıyor 01-01-1970 03:00 Depreme ne kadar hazırız! 01-01-1970 03:00 İtibar avcıları! 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan’a kulak verelim! 01-01-1970 03:00 Bir zamanlar Türk şehri olan Belgrad 01-01-1970 03:00 Onlar ölürken biz burada huzurlu olamayız! 01-01-1970 03:00 Kadına şiddet artık son bulsun! 01-01-1970 03:00 Doğallığını Koruyan Bir Yayla: Güvende Yaylası 01-01-1970 03:00 Terör Koridoru Yerine Barış Koridoru 01-01-1970 03:00 Kalkınmanın Önündeki Engel: Kayırmacılık 01-01-1970 03:00 Amerika, Türkiye’ye karşı neler yapabilir 01-01-1970 03:00 Nihayet getirilmeye başlandı! 01-01-1970 03:00 Üçüncü Yılında 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz planlar! 01-01-1970 03:00 Libya gittikçe kaos içine sürükleniyor! 01-01-1970 03:00 23 Haziran Sonrası 01-01-1970 03:00 Dünyanın Doğusu Her Devirde Güçlü Devletlerin Hedefi! 01-01-1970 03:00 Bayramda Siyaset Rüzgârı 01-01-1970 03:00 S-400’ler Üzerinden ABD İle Kriz! 01-01-1970 03:00 Hüzünlü Gönüller İle Bir Bayrama Daha Girerken… 01-01-1970 03:00