Hayatın gerilimlerini aşmak mümkün müdür?

Seyfettin BUDAK

03-04-2024 13:43

Eski Günler

Eskiden bazı mahallelerde elektrik kablolarını taşıyan demir direkler vardı.

Uçurtmamız kablolara takılır ve orada kalır, balkona asılan rengârenk çamaşırlar gibi göğü renk cümbüşüne çevirir, kar, yağmur ve rüzgâr onları düşürünceye dek bir hayalet gibi sağa sola sallanırdı.

Onları düşürmek için tekmeyle fırlattığımız plastik topun bu kabloları aşıp göğe yükselmesi hoşumuza giderdi.

Kar yağdığında kablolar, beyaz kalın pamuklu şekere dönüşür, oraya konan kuşlar karın çokluğunda görünmezdi.

Bir de güvercinlerimiz vardı ve uçarken bu kablolara çarpacak diye korkardık.

Takla atmaktan çatıya konmakta zorlanır ve inmek için evin etrafında dönüp dururlardı.

Evler birer katlıydı.

Tek tük iki katlı evler vardı ve onları çarşıya yakın yerlerde görürdük. Oralara “Zenginlerin Mahallesi” derdik.

Bayramlarda ilk ziyaret ettiğimiz evler onlar olurdu. Çünkü verdikleri şekerler çok güzeldi ve bu şekerlere “Almancı Şekeri” derdik.

Bir zaman sonra bu demir direkler söküldü ve kablolar yer altına alındı.

Mahalle dışında barajlardan iletilen elektriği taşıyan yüksek gerilim hatları vardı.

Bunlar, beş altı kadar elektrik kablosunu taşırdı. Ve üzerinde “yüksek gerilim hattı” yazılı, kurukafa resmi asılıydı.

Bazı çocuklar bu tabelaları söküp alırdı. Niçin aldıklarını pek bilmezdik.

Bazen onların bu direklere çıkıp elektriğe çarpılıp öldüğünün haberini alırdık.

Çocuk aklımızla buna pek anlam veremezdik. Ve bu durumu çok çabuk unuturduk.

O zamanlar tek sıkıntımız, elektrik ve su kesintisi idi. Sıkıntı olsa da pek önemsemezdik. Çünkü bunlar olmadan da yaşamayı öğrenmiştik.

Gaz lambası ve büyük güğümlere doldurulmuş sularla işimizi görürdük.

Bahçede sürekli pişen yemekler ise doğal gazın yokluğunu aratmazdı.

Halı ve kilimler, evin önündeki derede yıkanır, bahçeye ekilen tütün, domates, biber, soğan ve sarımsaklar buradan sulanırdı.

Yüksek gerilim hatları gibi çağımızın hastalığı, gerilimler sonucu çıkan hastalıklar…

Sınavlar, tartışmalar, kaprisler, giysiler, notlar, kıskançlıklar, tuttuğu takımın mağlubiyeti, işyerindeki kavgalar, maaşın azlığı, kiralar, pahalılık, araçlardaki kalabalıklar, trafik sorunları, dizilerde istenmeyen sonuçlar…

Birer hastalık…

Nasıl kurtuluruz?

Diye sormadan…

Neyi unuttuk?

Sorusunu sorabiliriz.

Sorgulamayı…

Sokrates’in “Sorgulanmayan bir hayat, yaşanmaya değmez” sözünü unuttuk mesela…

Yaşamaya değer, yaşamaya değmeyen şeyler neler?

 “Değer” ve “değmez” kavramlarına anlam verme yetimizi de kaybettik. 

Fakire infak etmenin, zayıfa kol kanat germenin, taşıtlarda yer vermenin, başkasının gözü kalmasın, üzülmesin diye pahalı giyinmekten kaçınmanın, kırmamanın, üzmemenin, anne, babaya saygı ve sevgi göstermenin, israf ve cimrilik etmemenin, canlılara zarar vermemenin, kendisini ve yaratıcısını bilmenin bir değer olduğunu unuttuk.

Ya da unutturulduk…

Elbette ki gerilmeden gerilime sebep vermeden hayatın gerilimlerini aşmak mümkün…

 

DİĞER YAZILARI Zevkimiz okumaya dönüşür mü? 01-01-1970 03:00 Toplumun Rehberlik Servisi Aydınlar 01-01-1970 03:00 Kötüden İyi Çıkar Mı! 01-01-1970 03:00 Galen’e göre ahlakın kaynağı doğuştan mıdır? 01-01-1970 03:00 “Ben” bilinci Üç pizzacı 01-01-1970 03:00 Hayata anlamlı mı anlamsız mı bakmalı! 01-01-1970 03:00 İnsanın Sorularla Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 İman Mı İntihar Mı?/Tolstoy 01-01-1970 03:00 Yanılmışım Tanrı Varmış / Antony Flew 01-01-1970 03:00 Sözün Özleri 01-01-1970 03:00 Z Kuşağının Zihin Dünyasındaki Kırılmalar 01-01-1970 03:00 Erken Karar Verme Hastalığı 01-01-1970 03:00 Özel Bireylerin Dünyası 01-01-1970 03:00 Otizmli Yağmur Adam Raymond 01-01-1970 03:00 Aklın Tarihsel Gelişimi 01-01-1970 03:00 Ateizm, teizm, agnostisizm ve deizm nedir? 01-01-1970 03:00 Hayatı Sebep ve Süreç Odaklı Yaşayıp Anlamlı Kılmak 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Aforizmaları 01-01-1970 03:00 İnsanın Aşk Halindeki Beyanı Dua 01-01-1970 03:00 Altıncı His 01-01-1970 03:00 Gençler için ne yapmalı? 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Niçin Ruh, Akıl ve Allah’a Mahsustur? 01-01-1970 03:00 Ölüme Teselli Aramak 01-01-1970 03:00 Medeniyetin Yolu Batı’dan Mı Geçer? 01-01-1970 03:00 Şehrin Öbür Tarafından Koşarak Gelen Adam 01-01-1970 03:00 Bilgi Bilinç ve Özgürlüğe Adanmış Kadın Hypatia 01-01-1970 03:00 Dert İnsanı Olmak 01-01-1970 03:00 Aşk imanın özgürlük bedeli midir? 01-01-1970 03:00 Suskun Yıldızların Gizemli Bakışı 01-01-1970 03:00 Kurban bayramınız mübarek olsun! 01-01-1970 03:00 Depremde vefat eden babalar anısına…Babasızlık Nedir Bilirim 01-01-1970 03:00 Din İle Varlık Sınırında Kapı Açmak 01-01-1970 03:00 Sanatla Varlık Sınırında Pencere Açmak 01-01-1970 03:00 Bir Yer Var Biliyorum Ama Anlatamıyorum… 01-01-1970 03:00 Bir Yer Var Biliyorum Ama Anlatamıyorum… 01-01-1970 03:00 Gönül Bahçesinde Yürümek 01-01-1970 03:00 Gözyaşım Düştüğü An 01-01-1970 03:00 Gönül Bahçesinde Yürümek 01-01-1970 03:00 Tefekkürün Serencamı 01-01-1970 03:00 Denizde Yürümek 01-01-1970 03:00