Kendi Cesedimizin Elinden Tutarak Kabire...!

Zuhal GÜNDÜZ

25-02-2021 10:53

Olmak ya da olmamak...

İstediğimiz için mi oluyor olacak olduğu için mi?

Olacak olduğu için ise istemenin anlamı neden?

Bu araya Cüz’i ve Külli irade tamamında Kader giriyordu değil mi?

Neydi onlar?

Uzun mu, şimdi anlatamazsın sonra mı?

Anladım...

Uzunları ben de anlatamıyorum şimdiler de...

Kısalardayım hep.

Sade anlaşılır net...

Her şeyin en kısasın da...

Uzun uzadıya konuşmalar yoruyor artık ruhumu... Yaşlandım mı ne...

Ölüyoruz hepimizin içinde bir kısmımız yavaş yavaş...

Çoğumuz yaşamadan...

Eylül’ü göremeden...

Biz ölüyoruz diye durmuyor dünya...

Kapıcı Hayrettin amca her sabah sütü, ekmeği dağıtmaktan vazgeçmiyor mesela...

Görevi tabii yapmaya devam edecek...

Görevler yapılmalı...

Tıpkı bir çok siyasetçinin uçsuz bucaksız yalanlarına devam etmeleri gibi...

İnanıyorduk onlar devam ediyordu..

İnanıp inanmama oranına göre doz arttırımı mevcuttu...

O değildi diyeceğim ölüyoruzdu...

Ölüyoruz hepimizin içinde bir kısmımız yavaş yavaş...

Haberlerde de geçmeyecek ölümümüz...

Sessizce kendi köşelerimizde bitecek nefes alışverişlerimiz...

Günler sonra belki bulunacak yanına yaklaşılması zor cesetlerimiz!

Ellerimizde ki yaraları görüp cinayet olduğunu düşünecekler belki de... 

Ölmeden önce boğuşmuş bayağı direnmiş...

Ama karşısında ki daha güçlüymüş ki yenilmiş ölmüş diyecekler belki de...

Aslında çok da yanlış olmayacak tahminleri.

Direnmenin izleri ellerimizde ki yaralar...

Direnip tüm insansızlıklarına karşı insanların...

Tüm ağırlığına karşı devamını görme çabası hayatın...

Evet hayata sıkı sıkıya tutunmadan...

Ellerimizde ki o kanlı yaralar..

Sonrasında acıya yenilip...

Hayatı bırakmak zorunda kalan parmaklarımız...

Esasen cinayete benzer bir ölüm olacak bizimkisi...

Ölümümüze gerçekte içleri yanarak annelerimiz ağlayacak sadece...

Gözlerinin içinde ne kadar yaş varsa biz evlatları için akıtacaklar...

İçleri yanacak dua edecekler acı içinde...

Bir an bile o eşsiz Yaratıcının hikmetinden sual etmeyecek, yazgıya boyun eğecekler...

Yetişip fırsat bulursa akrabalar, vitrinlik dostlar da gelecek belki başsağlığına...

Üzüntülüler de ondan olacak ikinci dakikaya geçmeden muhabbetler, dedikodular başlayacak cenaze evinde...

-... Hayriye halanın kızı Dünire’nin kınasına da gitmek gerek bu hafta sonuymuş altında ne pahalı şimdi al al bitiremiyoruz...

Millet yarışa evleniyor kardeşim.(Bir kaç ay önce evlenen kızını unutan Sakinenin sesi değil mi o.)

-Sorma o kızda nasıl koca bulduysa o çirkinlikle Allah’ın işi işte ne diyeceksin...

-Doğru parası var diye aldı diyenler var.

... Ben bilmem onların yalancısıyım.

Hoş yalanda değil gibi...

-... Muhlise’nin kocası da başka kadına gitmiş o da bunu bildiği halde halen boşanmıyor ne kadınlar var kardeş (!) bizimkisi böyle bir şey yapsa (o sırada alt komşu ile kocası aynı yatakta!) vallahi iki dakika koymam onu evde boşarım gider! (Aslını astarını bilmeden yapılan büyük konuşmalar, kınamalar...)

-Tabii canım en doğrusu...

İnsan da biraz onur biraz gurur, haysiyet olacak! (Hepsi siz de toplanınca (!) onlara kalmamış yazık ki  ne yazık (!) sevgili cenaze evinde olan çok üzüntülü akrabalarım, dostlarım...)

-Kulak çınladı biri beni mi anıyor?

(Evet ölü olan ben anıyorum ölü vicdanınızı!)

-O değil de helvanın şekeri mi az olmuş ne?

Fıstığı da koklatmışlar mübarek...

(Haklısınız oysa siz buraya beş çayına gelmiştiniz!)

...

Ne çok kokuşmuş duyguya hapis insan cümlesi...

Ölüm bile onları kendilerine getiremedi...

Getiremeyecek...

Ölümün çare bulamadığı empati yoksunu sürüsel zihniyet!

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da...

Konuşmalar hep böyle sürüp gidecek...

İçerlerde bir yerlerde kaybolmuş gitmiş çocukluğumuzun hatırasıdır masumiyet...

Anlamı bilinmeyen ve asla Dünire’nin kınası kadar bile merak edilmeyen ezber edilmiş dualardan sonra...

Ahlar vahlar eşliğinde topluca evlere dağılınacak...

Bazılarımız için bunlar bile olmayacak...

Kendi cesedimizin elinden tutarak...

Kabire doğru ilerleyeceğiz...

Saat...

Dünyalıkların önemsizliğini idrak saati.

Hakikati görmezden gelenlere gösterilecek zamanın saati...

Kaçınılmaz son...

Bu sefer acının çağırdığı cümleler dökülecek ölü dillerimizden...

Tevbe vakti geçti mi diye son bir umutla...

Kapı hızla vuruluyor vakit o vakit...

Gitmem gerek diyemeden anne ile vedalaşamadan gidenlerden biri de ben...

Dedim ya ölümümüze gerçekte içleri yanarak annelerimiz ağlayacak sadece ve sadece...

Olmak ya da olmamak...

Dua...

Kader...

Devamı Kabir de...

DİĞER YAZILARI Öz değeri olmayanın özgüveni nasıl olsun! 01-01-1970 03:00 Zaferin Yakındır Ey Filistin! 01-01-1970 03:00 İsrail’i Sonsuza Kadar Boykota Devam! 01-01-1970 03:00 İsrail soykırım yapıyor! 01-01-1970 03:00 Ben filistin çocuğuyum! 01-01-1970 03:00 Son Gülen İyi Gülecek! 01-01-1970 03:00 Elimize kan bulaştı! 01-01-1970 03:00 Kişisel gelişim mi istiyorsunuz, müslüman yaşayın! 01-01-1970 03:00 Keşfederdik Dünyayı Dört Baştan 01-01-1970 03:00 Batıya insanlık yükleniyor! 01-01-1970 03:00 Karama Karalama Oku Oku Anla-1 01-01-1970 03:00 Tek Kişisel Gelişim Kitabı Kuran-I Kerim 01-01-1970 03:00 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Açıklamaları 01-01-1970 03:00 Şifa İnançsızlığın Ağırlığından Kurtulma 01-01-1970 03:00 Bir De Böyle Düşün O Zaman... 01-01-1970 03:00 Ene-l Hak... 01-01-1970 03:00 Kaygılıyım! 01-01-1970 03:00 Seçimden Önce Elif Be- Te, Seçimden Sonra LGBT! 01-01-1970 03:00 İstikametin Cennet Olsun… 01-01-1970 03:00 Sanmaydı Aslında Öyle Değildi... 01-01-1970 03:00 Artık Melekler Şahit Değil, Dinine İmanına! 01-01-1970 03:00 Ne Üzerinden Neye Saldırı Çabası! 01-01-1970 03:00 Bugün Yaşamak İçin Güzel Bir Gün 01-01-1970 03:00 Şeytanların Kardeşleri 01-01-1970 03:00 Git İntiharına Namaz Kıl Vakitlisinden!” 01-01-1970 03:00 İslam’ın Şiarı Kurban... 01-01-1970 03:00 Altı Kızımla Birlikte... 01-01-1970 03:00 Seçilmiş Bir Derdin Müptelasıyım! 01-01-1970 03:00 Bugün Günlerden Ayasofya! 01-01-1970 03:00 Dua da Kelimeler Ayrı Bir Özen Ayrı Bir İlgi İster... 01-01-1970 03:00 Ey İman Edenler İman Edin...! 01-01-1970 03:00 Başkomutan Dedi İnin Meydana! İndik Sahip Çıktık Aziz Vatana! 01-01-1970 03:00 Beklenen Gün...! 01-01-1970 03:00 Barolar “Örgütlenme Özgürlüğü Hiç Bir Örgüte Üye Olmama Özgürlüğünü de Barındırır.” 01-01-1970 03:00 Avukatları Kabul Eden İlk Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 01-01-1970 03:00 2M Artı 2T 01-01-1970 03:00 Sayın Gül Eski Dost Düşman Olmaz! 01-01-1970 03:00 Pislikler Hep Klozetlerin İçinde Mi Olur! 01-01-1970 03:00 El-Cevabu Ahmakü’s Sükut! 01-01-1970 03:00 “Çocuklarınıza Sahip Çıkın! Sonra Bizim Başımıza Sıkıntı Oluyorlar!!!” 01-01-1970 03:00 Biz Avukatlar 29.06.2020’de TBMM’de Buluşuyoruz! 01-01-1970 03:00 Aldırmazlık Maskesini Çıkarın Artık! Her Koyun Kendi Bacağından Asılmaz! 01-01-1970 03:00 “Adalet’in kendisine anlatın hadi Bütün bu olup biteni!” 01-01-1970 03:00 “Asr-ı Saadet Başlangıcı Mevlid-i Nebi” 01-01-1970 03:00 “İnsanların en şerlileri…” 01-01-1970 03:00 Seven sevdiğini göstersin! 01-01-1970 03:00 “ Terzi sürekli ölçmek…” 01-01-1970 03:00 ​“Anne sevgisi bedava…” 01-01-1970 03:00 Terör sevici siyasetçilere! 01-01-1970 03:00 “İmtihan…” 01-01-1970 03:00 Başlarım sizin Kürdistan davanıza! 01-01-1970 03:00 Bakış açını değiştir, Hayatın değişsin! 01-01-1970 03:00 Hicri Yılbaşı Hicretimiz Allah’a ve Resûlüne… 01-01-1970 03:00 İslam Davasının Aziz Mücahide’si Şule Yüksel Şenler… 01-01-1970 03:00 Anne lütfen ölme... ölmek istemiyorum! 01-01-1970 03:00 Bölüşürsek tok oluruz bölünürsek yok oluruz! 01-01-1970 03:00 Kurban gelenek değil! İbadettir! 01-01-1970 03:00 Kirpi mesafesi 01-01-1970 03:00 “Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete!” 01-01-1970 03:00 Ruhu Yazı İle Ölümsüzleştirme Macerası… 01-01-1970 03:00 Ak kurt ya da bozkurt değil… Müminim! 01-01-1970 03:00 15 Temmuz İşbara Alp; Kurt Kaya Çöz Elini! 01-01-1970 03:00 Selam millet ben İstanbul sözleşmesi! 01-01-1970 03:00 Gerçeğin kutsal vizyonu! 01-01-1970 03:00