FETÖ ile mücadelede gerçekten üst düzey FETÖ'cüler ve zenginlere dokunulmamış olması, aşağıda samimi niyetlerle devlet kademelerinde, hakim, savcı ve diğer Vatansever kamu görevlilerini endişeye sevk ediyor.
En son görüştüğüm bir savcı arkadaşımın bana, hocam senin şu anda Cumhurbaşkanımızın dibinde olup, FETÖ ile mücadelesi hususunda yeni elemanlar yetiştirecek özel bir heyet ve yapı kurmam gerekirdi dedi.
Senin bu mücadelede yapmış olduğun büyük gayretler, hâlâ daha gizli FETÖ trolleri tarafından engellenmekte olması, gerçekten hepimizi ümitsizliğe düşürüyor dedi. Benim bu saatten sonra, bu yaptıklarımın dışında yapabileceğim bir mücadele şekli yok. Sadece bazı tavsiyeler de bulunabilirim. Bu tavsiyelerimi de gazete köşe yazılarımda ve televizyon programlarımda ve kitaplarımda, zaten 20 yıldır bu görevi, ülkeme ve devletime yapmaktayım.
Bu hayalet yapılanmanın veyahut ta Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu en son konuşmasında kanser hastalığı gibi bütün organlara sirayet edip metastaza benzettiği yorumunda, sinsi bu yapılanmaya karşı özel bir mücadele tekniği ve özel elemanlar yetiştirerek, uzun soluklu karşı bir cephe mücadelesine ihtiyaç vardır.
Yıllar öncesinden planlanmış ve çalışmakta olan, Opus Dei, Tapınakçılık, Cizvit teşkilatlanması, Mason örgütleri ve Moon tarikatı gibi örneklerden esinlenerek harmanlanmış ve buna göre yetiştirilmiş olan FETÖ hareketini, 20 yıldır röportajlarla da anlatmaya çalışıyorum.
Fakat görüyorum ki; Kurulmuş olan örümcek ağı gibi dünya çapındaki bu Network kolay kolay çözülecek bir yapı değildir. Dış güçlerin dünya çapında, bütün kıtalarda rahatlıkla kurulup kullanılabilecek ve her kılığa girecek, sezilmesi ve takibi çok zor olan bu örgütün uzun yıllar karşıt yapılanmalarla, devlet destekli olarak sivil görünümlü, aynı FETÖ kriterlerini kullanarak, mücadele edilmesi gerektiğine inanıyorum.
ABD’nin ve AB’nin, Afrika ve Asya ülkelerinin kapılarını ardına kadar açmış olduğu ve destek verdiği, İngiliz anahtarı gibi her kapıyı açan FETÖ’yü, gittikçe güçlenen bu yapısıyla himaye edilerek, Türkiye’nin dışardan ekonomik, siyasi ve kültürel açıdan kuşatmasının, yakın bir gelecekte, başımıza daha büyük gaileler açabileceği göz ardı edilmemelidir.
Kullandığı taktiklerden en tehlikelisi de, daha önce belirttiğim gibi 90’lı yıllardan yetiştirdiği özel zimmetleyerek, planlı bir şekilde NASA’ya ve bu gibi Uzay teknolojisine sızmış uzman elemanlarıyla yapabilecekleri SİBER saldırılarla, Dolar’ı birkaç saat içerisinde 3,5 TL’den, 7,30 a çıkardıkları gibi, çok büyük bir saldırıyı yapabileceklerini gözdağı vererek ispatladılar. Türkiye’yi çok büyük sıkıntılara soktukları unutulmamalıdır.
Madura, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer Krallıklar bile, demokrasi ve hürriyet söylemleriyle oynanan tiyatro için en uygun aktörler bu örgütte mevcuttur. Bu kadar mükemmel bir oyuncuyu bütün hasım dünya, bize karşı kullanmak isteyecek ve kesinlikle kılına bile dokundurmayacaklardır.
Darbe ile ilgili 80 koli bilgi ve belge verdiğimiz halde, bize iadesini düşündüğümüz FETÖ beklentisi boş bir hayaldir. ABD’nin ve AB’nin bütün eyalet ve şehirlerinde, 30 yıla yakın kök salmış ve yerleşmiş olan bu örgütü söküp atmak, kısa vadede kesinlikle mümkün olamayacaktır. Ancak uzun vadeli bir mücadele ile uzman kadrolar yetiştirerek belki mümkün olabilir.
Şuanda en çok dikkat etmemiz gereken şey, seçim öncesi dikkatlerimizi dağıtarak dost görünen düşmanlarımızın, Fırat’ın Doğusundan, ülkemizin Doğu ve Güney Doğusuna 7 ülkenin el birliğiyle terör örgütlerini silahlandırarak, üzerimize saldırtması tehlikesidir.
Nurettin VEREN