Japonya’da yapılan G20 zirvesinde, pek çok konu başlıkları bu 20 ülke arasında ele alınırken, acaba Japonya’da bulunan 800 üniversite ve 80 tane kız Üniversitesi içerisinde, FETÖ’nün kaç tanesini planladığını ve organize ettiğini biliyor muyuz?
FETÖ yapılanmasının ve örgütlenmesinin Japonya'da var olduğunu kesinlikle biliyoruz, ama gündeme gelip gelmediğini bilmiyoruz. Ancak Mısır’daki darbe ve Mursi’nin öldürülmesi gibi bir olayın patlak vermesi ile bu konuların gündeme geleceğini ve geldiğini görüyoruz.
15 Temmuz 2016'nın sene-i devriyesine, hemen hemen 1 hafta 10 gün gibi bir zaman kaldı. Yani darbenin 3.yılını idrak ediyoruz. Yeniden ağlayalım, feryat edelim, sokaklara mı çıkalım? Yoksa bir başarı öyküsü diye kutlayalım mı?
FETÖ'ye karşı milletimiz bu acıyı, her zaman içinde hissetti. 3 yıl her gün bu işi bitirmek için ümitle bekledi. Fakat 3 yıldır her gün görüyoruz ki; meteoroloji raporları gibi altyazı ile Türkiye gündeminden muvazzaf üst rütbeli Subaylar, yüksek yargı mensupları ve pek çok kamu Kurumundaki müsteşar seviyesindeki kimseler, hep FETÖ tarafından kandırılmış masum çocuklar gibi, iddia da bulunarak, inkar ettiler. Bir kısmı ise: İtirafçı olarak takiye yolunu seçerek hukukun boşluklarından yararlandılar ve hafif cezalarla kurtuldular.
Esas önemli olan FETÖ’nün A Takım örgüt elemanları ise: Pek çok büyük paraları ve sermayeleri yurt dışına kaçırmayı becerdiler. Akın İpek, Adil Öksüz, Ali Çelik, İhsan Kalkavan, Mısır imamı Adil Öksüz’ün ders arkadaşı olan molla Kemal, Harun Tokak, Mustafa Özcan, Prof. Şerif Ali Tekalan, Behçet ve İzzet Akyar kardeşler, Nakiboğulları, Hüseyin Dövme, Recep Uzunhallı Yunanistan imamı, Naci Tosun, Tacettin Negiş gibi çok önemli isimler (bizde mahfuz.) Sadece Ali Çelik’in Londra’ya kaçırmış olduğu para 17 Milyar doların hangi yollarla ve nasıl kaçırdığı mutlaka bulunmalıdır.
Dünyanın değişik ülkelerinde hiçbir engellemeyle karşılaşmadan her türlü faaliyetlerine gayet rahat bir şekilde devam etmektedirler.
Cumhurbaşkanımızın en son Japonya Seyahatinde görüldüğü gibi, bizden kilometrelerce uzak olan bu ülkede, FETÖ yapılanmasına böyle kültürü, ekonomisi ve siyasi görüşleri yüksek olan Japonya gibi ülkede bile, tamamen hakim konuma gelerek her istediğini yapmıştır.
Türkiye’deki gibi vitrine okullar, yurtlar, dernekler ve üniversiteleri koyarak, ABD ve AB de olduğu gibi ne yazık ki Japonya’da da, bütün kamu kuruluşlarında ve üst düzey yetkililer ile ahbap çavuş ilişkileri çok tan kurulmuştur. ( Hatta Amerika da bir Kilisenin anahtarları dahi FETÖ’cülerin eline teslim edilmiştir.) ABD’nin Las Vegas hava üssünün içerisinde FETÖ okulu açılmıştır. ABD’de toplam 250 civarında FETÖ okulları vardır.
Türkiye’nin henüz konsolosluğu olmadığı yerlerde, FETÖ’nün üniversiteleri ve kendine ait büyükelçilikleri,1995 yılından itibaren açılmaya başlanmıştır.
Japonya'da kaç tane FETÖ Üniversitesi ve Okulu vardır?
Benim tanıdığım Sebahattin Atalay, Fatih üniversitesi genel sekreterliği yaptığı 1990’lı yıllarda, Japonya'ya gidip oranın imamı olarak görev yapmıştır. FETÖ’nün talimatıyla Japon bir hanımla evlenip, çocukları olmuştur.
Kardeşi Selahattin Atalay aynı dönemde Türkiye’de bütün yargı sistemini imam olarak görev yapmaya devam etmiştir. Şu anda bütün organizasyonlar onun ve İbrahim Okur’un eliyle Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin pazarlıkları ve yapılanması tamamlanmıştır.
Bu kadar önemli isimleri Genelkurmay merkezinde ve ilk yazdığım 2003 yılındaki kitabımda belirttim ve bu işlere dikkat edilmesi gerektiğini, dünyanın en ücra yerlerine gidecek bu teşkilatın, mutlaka kontrol altına alınmasını yazmıştım. Bunun belgeleri elde ve açıktır. Buna kulağını tıkayan ve üzerini örten siyasilerin, mutlaka bu işlerle ilgili bir hesap vermesi bu günahın ve vebalin hesabının sorulması gerekir.
Bu kadar derin ve detaylı bilgileri sorgulayabilecek yüreklilikte, hiçbir televizyon, gazeteci ve devlet adamı maalesef çıkmamıştır.
Ben dilerdim ki; TRT’nin Terörist Osman Öcalan’ı reyting uğruna konuşturduğu bu ortamda, esas FETÖ mücadelesinin üstünü örtmek isteyenlere karşı, Nurettin Veren’e konuşma hakkı versinler.
Mısır'daki olayı anlattım, arkadan buna benzer pek çok olayın daha aynı şekilde karşımıza çıkacağı ve ucunun bize dokunacağından hiç şüpheniz olmasın.
Nurettin VEREN