Bu hafta içinde iki tane FETÖ davasıyla ilgili tanıklığa gittim. 2005 yılında terörle mücadeleye ismini ve fotoğrafını verdiğim Alevi imamı Nuri Gündoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesinde üst düzey bir görevdeydi. Canlı yayınlarımda ve köşe yazılarımda tekrar tekrar bunu gündeme getirdim.
Nuri Gündoğan ayrıca FETÖ’nün Ankara'daki bütün kamu kurumlarında işe almalar ve iş takipleriyle görevliydi. Aynı zamanda (MEVA) vakfı yöneticisi ve organizatörü idi. Onun tanıklığına 2019’un 2.ayında çağrılınca doğrusu dehşete düştüm. Çok geç kalınmış bir FETÖ takibi idi. Nuri Gündoğan şuanda nerede ve hangi görevlerde?
1995 yılında bir grup Gazeteci ve Cumhurbaşkanımız Demirel’in Pakistan'a yapmış olduğu seyahatte, FETÖ'nün Pakistan da ilk açmış olduğu Pak Türk üniversitesi ve okulları, 1995 yılından itibaren Pakistan, Hindistan ve Arjantin ve Kazakistan’da görevlendirilen Ali Bayram vasıtasıyla, adımlar atılmıştı. Gülen’in Halasının oğlu olan Ali Bayram, Rusya’da uzun yıllar Diyalog Avrasya (DA) platformu kurup, faaliyetlerde bulunmuş, daha sonra Pakistan ve Hindistan ve Güney Amerika’ya gitmiştir.
Hiç kimse 1995 yılında açılan bu FETÖ okullarının, daha sonra nerelere kadar yayıldığını bilemezdi. Elbette ki o dönemde bu masum yüzlü adımları atan FETÖ, aynı şekilde 35 okulla kalmamış, bütün Pakistan, Hindistan ve Bangladeş de, Türk bayrağını ve Türkiye Cumhuriyetinin itibarını kullanarak, oralarda derinlemesine kökler salmıştır.
Bugün Çin, Hindistan, Pakistan ve Bangladeş deki çatışmaların altında, mutlaka FETÖ’nün parmak izleri araştırılmalıdır.
Çin'de ilk açılan okulu, Tahtakale esnafından önemli bir isim olan iş adamı Ali Açıl, 1995’li yıllarda, FETÖ tarafından Çin’e görevlendirilerek açmıştır. Çin hükümeti bundan endişe duyduğu ve dini ağırlıkta faaliyet olabileceği endişesi ile bu okulu kapatma kararı almış ve yapılan masrafları iade edip, paranızı alın ve buradan gidin demişti.
Daha sonra Çin ve Türkiye ikili kültür anlaşmalarına dayanarak, eğitim, kültür ve dil merkezleri açıp, yine de bu katı rejime karşı FETÖ faaliyetlerine devam etmiştir. Değişik imkanları kullanarak, orada zeki ve çalışkan talebelerle, evlerde ve kültür lokallerinde kahve sohbetleri adı altında Çin gençliğinden taraftarlar bulabilmiştir.
1990 öncesi Yurtiçinde dağılmış olan şehir imamlarının deşifre olmaması ve takibe uğramaması için aynı zamanda örgüt içinde ayrı ayrı kuvvetler haline gelip, FETÖ'ye alternatif bir güç olmamaları ve itaate mecbur olmaları için FETÖ tarafından bir rotasyon prensibiyle her 3 yılda bir şehir imamlarının yerlerini değiştirilmesi kesin talimatla uygulanmaktaydı.
Bu örgütün güvenliği açısından, bütün bilgilerin tamamen bir kişide depolanmaması için yaptığı işin tamamına hakim bir durumunda olmaması ve bilgi birikiminin tamamını elinde tutamaması için en fazla 3 yıl olmak şartı ile bulunduğu yeri ve görevi değiştirme mecburiyeti uygulanmaktadır.
Elimizdeki listede yüzlerce imamın dünya çapındaki ülkelere dağıtılmış ve ROTASYONA tabi tutulmuş olduklarının örnekleri vardır.
Onun için Türkiye tarafından oranın vatandaşı olmuş veya yerleşmiş olan bu kişilerin nasıl isteneceği ve nerede olduklarını bulmak ve bilmek oldukça zordur.
Nurettin VEREN