Efkan Ala İçişleri Bakanlığı yaptığı zaman da, 81 ilin 74 emniyet müdürü FETÖ’cüdür dedi ve onlar hakkında 5000 civarında, soruşturma açtıklarının açıklamasında bulundu.
Eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık; askeri liselerin %90’dan fazlası FETÖ kontrolü altına girmiştir dedi. FETÖ ile mücadele için tedbir olarak da, askeri mekteplerin özellikle Kuleli Askeri Lisesinden başlayarak, kapatılmasının çok önemli olduğunu öne sürdü.
Bu çağda lise düzeyinde bir askeri okul eğitimine ihtiyaç yoktur dedi. FETÖ mensuplarının askeri liseye giriş sorularını çalıp, kendi yetiştirdikleri öğrencilere dağıttığını ifade eden Işık, öncelikle şunu açıklamalıdır. 7/24 Askeri mekteplerde eğitim alan vatan evlatları, nasıl olmuştu da FETÖ’nün askerleri haline gelmişti. Bunları yetiştiren yetkililerin, hiç mi sorumluluğu yoktu?
Askeri lise giriş sınavları 2000 yılında ÖSYM’ye devredilmiş, 2000’den 2014’e kadar bütün sorular çalınmış, götürülüp FETÖ’nün seçtiği çocuklara verilmiş. Çocukların verdiği ifade ise şöyle; Abilerimiz istiharede gördü, bize de bu soruları dağıttı, gibi inanılması çok zor dini duyguları istismar edilen bir anlayışla, çocuklara verilmiş. Bunlarda yüksek puanla ön sıralarda okullara girmeyi başarmışlardır.
2014'ten sonra Flash belleklerin not kayıtları, ÖSYM tarafından tutulmaya başlanmış. 2018 yılından sonra yönetim değişince, bu defa soruları çalamamışlar. Fakat Pilot yetiştirme ve kurmaylık sistemini de, tamamen ele geçirmişler. Bu arada, TSK’dan 3185 tane askerin ilişiği kesilmiştir. Bundan sonra 30 Ağustos'ta askeri geçit töreni olmayacak, havadan F-16'lar geçmeyecek, tanklar caddelerde yürümeyeceği şeklinde kararlar alınmıştı.
Daha yeni benliğini bulan yavrularımız, o uçak sesini duyduğu zaman, nasıl bir Halet-i Ruhiye sahibi oluyor. Bunlar eski Türkiye'ye ait şeyler, bundan sonra daha modern, daha Çağdaş, herkesin moralini daha yüksek seviyeye taşıyacak törenler düzenlemek gerekiyor, şeklinde bir değişikliğe gidilmiştir.
Ağustos 2016’da Milli Savunma Bakanı'nın konuşmalarında, bunlar FETÖ okulları adeta terör örgütü yuvası haline gelmiş dedi.
Diğer taraftan, Ege ve Akdeniz'deki adalar ile ilgili olarak, eski Demokrat Parti yüksek danışma kurulu üyesi, emekli kurmay Albay Ümit Yalım, önemli bir iddia ortaya attı. Türkiye'nin ihmali sonucu Ege ve Akdeniz'de 16 küçük Ada'nın, Yunanistan'a kaptırdığımızı iddia etti. Yalım Türk Hükümeti’nin Avrupa Birliği müzakerelerinde gün almak için Adaların Yunanistan tarafından ele geçirilmesine göz yumulduğunu söyledi.
Verilen bu tavizler bir taraftan yukarıda belirttiğimiz gibi emniyet teşkilatının %90’nını, askeri mekteplerin %95’ini FETÖ’nün eline geçmesine göz yumulduğu gibi Adaların da, Yunanistan tarafından ele geçirilmesine 2004'te başladığını aktaran Yalım, ilk olarak Türkiye açıklarında, Eşek ve Bulamaç Adaları'nın ele geçirildiğini ifade etti. 2004'ten bu yana, Yunanistan tarafından Ege'de 11 ve Akdeniz'de 5 Ada'nın ele geçirildiğini, Yunan askerlerinin de adalarda nöbet tuttuklarını dile getirdi.
Eski kültür bakanımız Namık Kemal Zeybek, arkadaşları ile beraber, kiraladıkları bir tekne ile adalara gidip olayı bizzat gözlemlediler ve girişte pasaport sorulduğunu ve oturdukları bir yerde içtikleri çay ve kahvenin, Yunanistan hükümetinin kesmiş olduğu maliye fişleri ile Türkiye'ye geriye dönüp, olayın doğru olduğunu kanıtladılar.
Bu olaydan birkaç ay sonra, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na Parlamentoda soruldu. Davutoğlu'nun ise; Ege'de sahiplik konusu da dahil, birkaç Adayı ilgilendiren bir sorun olduğunu ve Türkiye'nin Yunanistan ile diyalog yoluyla çözüm bulmak için çaba sarf ettiği şeklinde cevap verdiğini kaydetti.
Yunanlılar tarafından ele geçirilen 16 Ada'nın isimleri şöyle:
Ege'deki Hurşid, Eşek, Nergisçik, Bulamaç, Keçi, Şakacılar, Koç Baba ve Ardışık Adaları, Akdeniz'deki Gavdos Adaları, Yunanistan tarafından ele geçirildiği tespit edildi.
Doğu ve Güneydoğu'da Vatan toprağının bir karışını dahi PKK ve YPG ye vermeyiz diye milyonlarca Dolar ağır silahlar ile uçaklarla yapılan bombardımanlar ile 50 yıldır mücadele edilmesine karşılık, Ege adalarını hiç kılımızı kıpırdamadan Yunanlılara teslim etmemizin, izahı var mıdır?
Bakın bu gaflet ve uyuşukluk kısa bir zaman sonra Yunanı şımartıp, kapımıza dayanmasına sebep olmuştur. Fatih arama gemimizin personeli hakkında, küstahlaştırmış ve şımartmıştır.
Atalarımızın dediği gibi, Hazır Ol Cenge, Eğer İster isen Sulhu Salah. Bu konuda gevşekliğe düşmeden olayları, taviz vermeden yakın takip etmeliyiz.
Nurettin VEREN