Ak partiye kurulmuş gizli tuzaklar!

Aydın BENLİ

29-07-2022 12:32

Ulaşılmaz olmak, çözüm üretmemekten, sorun çözmemekten ve dahi hizmeti halkla buluşturmamaktan daha tehlikelidir. Psikolojik şiddetin en tehlikesi susmak ve ulaşılmaz olmaktır.

Günümüz teknoloji çağında bir tuşla insanlar küresel dünyanın gereği istedikleri kişi ve kurumlara anında ulaşarak sorunlarını ve meramlarını kolaylıkla anlatmaktadır.  

Yeni Türkiye düzeninde hükümetimiz bilişim ve bilgi konusunda bütün imkanlarını sınırsızca vatandaşına sunmuştur.

Vatandaş uğradığı haksızlık karşısında yada diğer sıkıntılar neticesi hasıl olduğunda CİMER;e iki satır yazı yazarak, siyasetçi ve bürokratlara anında ulaşarak Devletin gücünü anında hissetmektedir. Devlette hizmet esastır ve bu hizmeti idari ve mülki amirler sağlar.

Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde hizmet gitmeyen köy, kasaba kalmadı. Duble yollardan tutunda, hava alanlarına, hastanelerden tutun hükümet binalarına kadar saymakla bitmeyecek hizmetler verildi ve verilmeye devam ediyor.

‘’Biz bu halka efendi olmaya gelmedik, hizmetkâr olmaya geldik’’ diyen hizmet aşığı Cumhurbaşkanımızın uykusuz çalışmalarını baltalamaya çalışan bürokrat ve siyasiler var!.

Tehlike burada başlıyor; Beş gün önce Konya ilimizin Kulu ilçesinin Kaymakamlık makamının özel kalemini telefon ile arayarak, sayın kaymakama bir konu hakkında bilgi vermek içim telefon ile görüşme talebim olduğunu ilettim, telefonun ucundaki kibar bayan benim kişisel bilgilerimi aldı ve mülkü amirine iletip uygun görmesi halinde geri dönüş yapacağını bildirdi.

Aradan bir iki gün geçmesine rağmen ilgili makamdan tarafıma dönüş yapılmadı. Normalde makamlarda ilk sordukları kim olduğunuz ve ne için görüşme talep ettiğinizdir, çünkü talebin ya da müracaatın aciliyeti var ise konu dinlenir çözüm için girişimde bulunur diye biliyorum, yanlış biliyor olabilirim.  

 

İki gün sonra makamı tekrar arayıp özel kalemde ki hanım efendiye görüşme talebimi yeniledim, kaymakam beyin bir vatandaş ile görüşmesi olduğunu sonrasında uygun olursa görüştüreceğini söyledi.  

Aradan bir hafta geçmesine rağmen makamdan geri dönüş olmadı ve ne için aradığımı bile soran olmadı. Kendimi tanıtırken Yazar kimliğimi, siyaset bilimci kimliğimi, gazeteci kimliğimi hepsini söyledim lakin aklıma gelen soru şu oldu bu makamlara ben gazeteci, yazar ve siyaset bilimci olarak ulaşamazken, bu makamlardan hizmet bekleyen halk nasıl ulaşacak?...  

Sonrasında sayın İçişleri bakanımıza anında ulaştım bilgi notu gönderdim, içişleri bakan yardımcımıza ulaşıp bilgi notu verdim, sağlık bakanımızın memleketi olması münasebetiyle sayın bakana anında ulaşıp bilgi notu verdim.  

Kulu Ak Parti ilçe başkanına anında cep telefonunda ulaşıp konuyu iletim. Üst düzey bakanlarımıza anında ulaşıp sorunlarımızı meramlarımız anlata biliyorken, elli bin nüfuslu bir ilçe mülkü amirine ulaşamamak Ak Partiye oy kaybettirir.

İşler çok yoğun olabilir, toplantılar hiç bitmeye bilir fakat geri dönüş kesinlikle yapılır ve konu sorulur diye biliyorum, yanlış biliyor olabilirim!

Kurum ve kuruluşların ilçe temsilciliklerinin çoğu sabit telefonlarını arayın, ilgiliye ve dahi santrale bile ulaşılamıyor. Çoğu millet vekili vatandaşa randevu vermiyor telefonlara çıkmıyor. Halk en üst düzey siyasilere anında ulaşırken bir memura ulaşamıyor.

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir ekip kurulsa ve bütün kurum, kuruluş ve siyasetçilerin telefonlarını belirli zamanlar içerisinde farklı numaradan arayıp ulaşıla bilirlik, çözüm ve hizmet sağlama konusunda denetleme yapsa daha iyi olmaz mı?

27 Temmuz da Ankara Batıkent Mesa ptt işletmesine yanımda bir arkadaşımla kitap göndermek için gittim, numaratörden sıramı aldım ptt kargo gönderi fişimi doldurup sıramı beklemeye başladım, sıra bana gelince nezaket kuralları çerçevesinde merhaba deyip elimdeki kitapları ve kargo fişini uzattım.  

Görevli hanım efendi benden önceki bir müşteriye sinirlenmiş olacak ki, beni baştan ayağı süzdü, spor kıyafet olduğu için önyargıyla sinirli bakışları devam etti.  

Eline aldığı kitapların bütün sayfalarını baştan aşağı defalarca kontrol etti. Bende tepki olarak ‘’hayırdır ne yapıyorsunuz, bu benim özel eşyam, göz ucuyla baktınız tamam ama neden kitabı yırtacak gibi sayfalarını çeviriyorsunuz deyince bana bağırmaya ve azarlamaya başladı ve göndermiyorum deyip, kitapları elime tutuşturdu, Yetkilinizle görüşmek istiyorum’’ deyince cevaben ‘’ zaten her kez müdürü soruyor deyip’’ eliyle yan taraftaki şefini gösterdi.  

Şefine gittiğimde bizim konuşmalarımızı duyduğu için o da beni başından savmak istedi lakin ben ısrar edince oda kitapları aldı ve kontrol etti, gönderilmesine mâni olacak bir şey yok deyip tekrar gişe işlemlerine yönlendirdi ve kitapları aynı bayan alıp işlem yaptı.

  ‘’Zaten herkes her tartışmada müdürü soruyor’’ dediğinde bütün gerçekler ortaya çıkıyor, çünkü bu düşüncede ki memurlar insanların kılık ve kıyafetine göre muamele yaptığını ortaya koyuyor.  

Kitabımı yırtarcasına karıştırması, bana bağırıp azarlaması, işlemimi yapmayıp oradan kovması o memurun bir kabahati değil de, O’nu işe alan Hükümetin kabahati gibi vatandaşta algı oluşturuyor.  

Bu arada hanım efendi kitabın sayfalarını güvenlik amaçlı kontrol etmesi işi gereği lakin yırtarcasına defalarca tekrar tekrar kontrol etmesi o vatandaşı tahrik etme isteği, sorun yok iken sorun çıkarma ve algı oluşturması gereği.

Siyasi görüşü farklı okul müdürlerinin kendi görüşündeki öğretmenlere ek ders ve fazla mesai verip, diğerlerine vermemesi. Bu okul müdürü hiç derse girmediği halde ek ders parası alması, mesaisine sadece iki saat gidip ya da hiç mesaiye gitmediği halde tam maaş alması ve fikir daşlarının bu konuyu kapatmaları gibi haksızlıklar çözüme ulaşmadığında algı mekanizması işliyor.  

Bu konular gibi hizmeti aksatan birçok çalışan var bunların ivedi ayıklanması lazım diye düşünüyorum.

İlgili makamların seçime yaklaşırken bu tip hizmet odaklı kurumlarda metal yorgunluğuna ve kötü algı operasyonlarına karşı ivedi önlem alması gerekli diye düşünüyorum…

Seçime sayılı günler kala algı operasyonları tekrar hortladı, hükümetin bu konuda adım atması halkın menfaati gereğidir. Bu haftaki köşemde amacım kişi ya da kurumları kötülemek değil, o kurumların temsilcilerinin Ak partiye oy kaybettirdiklerini anlatmak istememdir. Kişiler kurumları bağlamaz. Allah’a ısmarladık, hoşça kalın…  

Bir dost!

DİĞER YAZILARI Sorulmaması Gereken O Soru! 01-01-1970 03:00 Mansur Yavaş’ı Başarıya Götüren Sır 01-01-1970 03:00 Erzurumlu Nafiz Kotan Kimdir? 01-01-1970 03:00 Su ve Gıda Savaşları 01-01-1970 03:00 Ölüyoruz ve Öleceğiz 01-01-1970 03:00 Ramazan Pişkin Hoca Öldürüldü 01-01-1970 03:00 Bu Sözlerim Sana 01-01-1970 03:00 Ben kitap okudum sen de oku! 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 ALGI! 01-01-1970 03:00 Hayat Işığı 01-01-1970 03:00 Cmg Chine Media Group Cctv, Srs Medya İle Türkiye’de 01-01-1970 03:00 Sarıkamış’tan Dünyaya Dr.Seyfettin Boğazlı 01-01-1970 03:00 Türkye’nin içinde olacağı savaşa hayır! 01-01-1970 03:00 Ötekileştirilen Erkekler 01-01-1970 03:00 Konya Kulu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Skandal 01-01-1970 03:00 Ölümsüzlük 01-01-1970 03:00 İsrafın enleri! 01-01-1970 03:00 Kalbimin Sesi Romanı 01-01-1970 03:00 Fenomen öğretmenler kimin umurunda? 01-01-1970 03:00 Sessiz Kahramanlar 01-01-1970 03:00 ALGI 01-01-1970 03:00 Bir Kurtuluşun Hikâyesi, Sonkale Haymana 01-01-1970 03:00 En Çok İsraf Ettiklerimiz 01-01-1970 03:00 Kitap Önerisi 01-01-1970 03:00 Hemşerim 01-01-1970 03:00 Başkente Ego Otobüsünde Dehşet! 01-01-1970 03:00 Eyvah yine riya ! 01-01-1970 03:00 Enkazın altında canlar ile birlikte insanlık da kaldı! 01-01-1970 03:00 Okumak Lazım 01-01-1970 03:00 Biz bir yerde hata ettik ama nerede? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap Bin Umut 01-01-1970 03:00 Haymana Karası 01-01-1970 03:00 Doğu Ekspresi 01-01-1970 03:00 Sahipsiz Sokak Hayvanları Projesi 01-01-1970 03:00 Tuzlu Kahve 01-01-1970 03:00 Dünya Mitomanya 01-01-1970 03:00 Aşk Acısı Çekenler, Zeigarnik Etkisi Yaşıyor Olabilir 01-01-1970 03:00 Aşk Acısı Çekenler, Zeigarnik Etkisi Yaşıyor Olabilir 01-01-1970 03:00 Terör 01-01-1970 03:00 Akran Zorbalığı 01-01-1970 03:00 Büyük Tehlike Deizm 01-01-1970 03:00 Ankara, Haymana’da Kültür ve Sanat 01-01-1970 03:00 Ankara Mamak Misket Ortaokulunda Büyük Skandal! 01-01-1970 03:00 Seçime Yaklaşırken Ptt Kargoda Ulaşılmaz Oldu 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin Sınav Korkusu 01-01-1970 03:00 Ulaşılamazlık, Ulaşılamaz Belediyecilik 01-01-1970 03:00 Sonkale Haymana 01-01-1970 03:00 Seçime Doğru 01-01-1970 03:00 Makama Güç Verenler 01-01-1970 03:00 Narsistlerden Uzak Durun 01-01-1970 03:00 Memlekette gurbetçi olmak! 01-01-1970 03:00 Kurban Bayramı 01-01-1970 03:00 Cahillik 01-01-1970 03:00 Erken Seçime Doğru 01-01-1970 03:00 Satiş Pazarlama 01-01-1970 03:00 Yorgun Savaşçi 01-01-1970 03:00 En Çok Neyi İsraf Ediyoruz! 01-01-1970 03:00 Çocuk Gülerse Dünya Güler 01-01-1970 03:00 Nerede hata ettik! 01-01-1970 03:00 Şehrimizde Ramazan-I Şerif 01-01-1970 03:00 Hayvanları Görmezden Gelemeyiz 01-01-1970 03:00 Üslup çok önemli! 01-01-1970 03:00 Teşkilâtı Mahsusa Ve Mehmet Akif Ersoy 01-01-1970 03:00 Çiftçimiz Yardım Bekliyor 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İnsanlığa Saldırılar 01-01-1970 03:00 Büyük ankara depremeine az mı kaldı! 01-01-1970 03:00 Yarım simit! 01-01-1970 03:00 Terör belası! 01-01-1970 03:00 Belediyeler ne iş yapar! 01-01-1970 03:00 Pot kırmak, kıyak çekmek’’ 01-01-1970 03:00 Kibirli Kaymakam Ve Kimsesiz Öğretmen 01-01-1970 03:00 İyilik Bulaştıralım 01-01-1970 03:00 Ciğerlerimiz Yanıyor! 01-01-1970 03:00 5 Temmuz Şahitleri 01-01-1970 03:00 Çiftçi Zor Günler Geçiriyor! 01-01-1970 03:00