Doğu Ekspresi

Aydın BENLİ

07-01-2023 14:25

Çok kıymetli okurlarım, bu hafta da size  Doğu Ekspresi ile yaşadığım maceramı anlatmak istedim. En az on yıldır özlemini çektiğim ama bir türlü boş yer bulamadığım için bilet alamadığım,  Doğu ekspresinden nihayet internet üzerinden bir bilet ala bilmiştim.  Ankara gara heyecan ile bir saat erken geldim.  Peronlar arasında volta atarken bütün ihtişamı ile Doğu Ekspresi perona erkenden yanaşmıştı.

 

İlk iş olarak biletimi kontrol edip, saat 17.55’ te hareket edip etmeyeceğinin teyidini aldıktan sonra vagonu bulup koltuğuma kurulmak oldu. On yıl önceki nostalji vagonlar o halleriyle beni selamlamıştı. “O eski halinden eser yok gibi” şarkısı hatırıma geldi. Tam saati ve vaktinde tiren Kars istikametine doğru hareket etti.iki numaralalı vagonun  Otomatik açılır iç kapısı  arada açılmıyor, açılsa kapanmıyordu,, vagonun içi adeta buz kesiyordu.

 

Biraz sonra yanıma sert mizaçlı bilet kont rol görevlisi geldi” biletleriniz” diye tok bir sesle bana doğru haykırdı. Cep telefonuma gelen sms bilet numarasını gösterince adımı sordu cevap verince listeden kontrol etti ve hiç  konuşmadan diğer yolculara  doğru aynı ses tonu ile ilerledi. Üslupta san ki bir kabalık sezinlemiştim. Saat ilerledikçe vagon dahada buz kesmiş otomatik kapının yarı açılır sesi her defasınında kulakları tırmalıyor arada bir yolcu bu kapıyı el yordamı ile kapatıyordu. Bir daha hayal kırıklığına uğramıştım sanki. Isınmak ve bir şeyler içmek için en son vagondaki restoran bölümüne gittim. Orada beyaz gömlekli ve koyu renk pantolonlu iki erkek çalışan kendi aralarında patronu belirlemeye çalışıyordu. “ abiciğim sen benim dediğimi yap bırak o işleri” diye ufaktan atışmarını izliyordum. İkiside sanki burada kamu cezası almış mahkum gibi zorunlu ve zoraki işliyor gibiydiler. Sesimi duyurup bir bardak sallama çayımı alıp koltuğuma o soğuk yere kurulup paltoma iyice sarılıp okumak için kitabımı açtım. 

 

Hiç sönmeyen aydınlatma ışıkları eşliğinde günün ilk ışıklarına kadar kitabımı okudum. Gün ağarırken Sivas garında tirenin oyalandığını fark edince görevliye sorma gereği hissettim. Görevli yüzüme baktı cevap bile verme tenezzülünde bulunmadı. Hemen tuvalete girim görevlinin baktığı o yüze aynadan bende baktım ve aynı yüzüm duruyordu. Bir müddet daha orada bekleyince yolcular aradında cılız sesler yükselince bir yetkili geldi tiren arızalı boşaltın diye bilmişti.

 

Arka vagonların tamamını aşağı indirdiler ve bu bekleyişimiz Sivas ayazında devam etti. Birkaç saat sonra, birkaç vagon tirenden ayrılınca nihayet hareket edebilmiştik. Her durduğumuz istasyon sonrası “biletler” diye bağırarak tekrar tekrar bilet kontrolü yapan görevli artık can sıkıcı olmuştu. Aynı koltuk birden fazla yolcuya satılınca biraz vagonda keyifler kaçar gibi oldu neyse ki boş koltuklar olduğundan yolculardan sessiz olanı o koltuğa yönlendirildi. Arada “ hey hadi binin sizi mi bekleyeceğiz?” Diye yolcuları azarlayan görevliyi saymazsak soğuğa alışmıştık. Karnımız açıkmıştı ve öğle yemeği için tekrar restoran vagonuna gittiğimizde “yemek olarak sadece tavuk şiş varmış” denildi. Bu cevabı almak için iki görevliğin geceden devam eden o liderlik tartışmasının arasına girmiştik. Biraz sonra mecbur yemek zorunda kaldığımız tavuk şiş kocaman tabakla kirli masa üzerine servis edildi. Tabak boş kalmasın diye birer dilim domates ve salatalık tabağın kel yerlerine konulmuştu. Anlaşılan beşer tane tavuk parçası porsiyon olarak sunuluyordu. İki lokmada bitirdiğimiz yemeğimizden sonra hemen koltuklarımıza geri döndük.

 

Nihayet Erzincan gara gelmiş yolcu alıyorduk. Epeyce burada bekledikten sonra batman tirenin o heybetli kornasını çaldı ve hareket ettik. Görevli azarlarca “binin hayde” diyordu. Erzincan’ı çıkmak üzereyken tiren bir anda durdu geri geri tekrar istasyona geri döndü.. Biraz önce çıktığımız istasyona neden tekrar geldiğimizi sormak içim muhatap aradık nihayet birine ulaşmıştık.”Karşıdan tiren geliyor” dedi, ona yol vermek için geri geri gelmişiz… 4 saat Sivas’ta rötar yapmıştık birde böyle ara ara beklemeler ile 5 saat keyfe keder bekletmeler sıkıcı olmuştu. Asık suratlı personel, azarlayıcı hitaplar, olmayan yemek, kakımsız kirli tuvalet ve restoran konforsuz koltuklara çözüm bulunursa çok güzel bir yolculuk olur.

 

Çalışanların yolcuya hitabı ve davranışlarını saymaz isek tabi bozuk kapı ve soğukta dahil edilmezse muhteşem bir manzara, harika doğa ve kesinlikle gezilmesi ve görülmesi gereken bir yolculuk oldu.  İlgili kurum bu sorunları giderir ise keyifli bir yolculuk yapılır diye düşünüyorum.

 

Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.

DİĞER YAZILARI Sorulmaması Gereken O Soru! 01-01-1970 03:00 Mansur Yavaş’ı Başarıya Götüren Sır 01-01-1970 03:00 Erzurumlu Nafiz Kotan Kimdir? 01-01-1970 03:00 Su ve Gıda Savaşları 01-01-1970 03:00 Ölüyoruz ve Öleceğiz 01-01-1970 03:00 Ramazan Pişkin Hoca Öldürüldü 01-01-1970 03:00 Bu Sözlerim Sana 01-01-1970 03:00 Ben kitap okudum sen de oku! 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 ALGI! 01-01-1970 03:00 Hayat Işığı 01-01-1970 03:00 Cmg Chine Media Group Cctv, Srs Medya İle Türkiye’de 01-01-1970 03:00 Sarıkamış’tan Dünyaya Dr.Seyfettin Boğazlı 01-01-1970 03:00 Türkye’nin içinde olacağı savaşa hayır! 01-01-1970 03:00 Ötekileştirilen Erkekler 01-01-1970 03:00 Konya Kulu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Skandal 01-01-1970 03:00 Ölümsüzlük 01-01-1970 03:00 İsrafın enleri! 01-01-1970 03:00 Kalbimin Sesi Romanı 01-01-1970 03:00 Fenomen öğretmenler kimin umurunda? 01-01-1970 03:00 Sessiz Kahramanlar 01-01-1970 03:00 ALGI 01-01-1970 03:00 Bir Kurtuluşun Hikâyesi, Sonkale Haymana 01-01-1970 03:00 En Çok İsraf Ettiklerimiz 01-01-1970 03:00 Kitap Önerisi 01-01-1970 03:00 Hemşerim 01-01-1970 03:00 Başkente Ego Otobüsünde Dehşet! 01-01-1970 03:00 Eyvah yine riya ! 01-01-1970 03:00 Enkazın altında canlar ile birlikte insanlık da kaldı! 01-01-1970 03:00 Okumak Lazım 01-01-1970 03:00 Biz bir yerde hata ettik ama nerede? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap Bin Umut 01-01-1970 03:00 Haymana Karası 01-01-1970 03:00 Sahipsiz Sokak Hayvanları Projesi 01-01-1970 03:00 Tuzlu Kahve 01-01-1970 03:00 Dünya Mitomanya 01-01-1970 03:00 Aşk Acısı Çekenler, Zeigarnik Etkisi Yaşıyor Olabilir 01-01-1970 03:00 Aşk Acısı Çekenler, Zeigarnik Etkisi Yaşıyor Olabilir 01-01-1970 03:00 Terör 01-01-1970 03:00 Akran Zorbalığı 01-01-1970 03:00 Büyük Tehlike Deizm 01-01-1970 03:00 Ankara, Haymana’da Kültür ve Sanat 01-01-1970 03:00 Ankara Mamak Misket Ortaokulunda Büyük Skandal! 01-01-1970 03:00 Seçime Yaklaşırken Ptt Kargoda Ulaşılmaz Oldu 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin Sınav Korkusu 01-01-1970 03:00 Ulaşılamazlık, Ulaşılamaz Belediyecilik 01-01-1970 03:00 Sonkale Haymana 01-01-1970 03:00 Seçime Doğru 01-01-1970 03:00 Makama Güç Verenler 01-01-1970 03:00 Narsistlerden Uzak Durun 01-01-1970 03:00 Ak partiye kurulmuş gizli tuzaklar! 01-01-1970 03:00 Memlekette gurbetçi olmak! 01-01-1970 03:00 Kurban Bayramı 01-01-1970 03:00 Cahillik 01-01-1970 03:00 Erken Seçime Doğru 01-01-1970 03:00 Satiş Pazarlama 01-01-1970 03:00 Yorgun Savaşçi 01-01-1970 03:00 En Çok Neyi İsraf Ediyoruz! 01-01-1970 03:00 Çocuk Gülerse Dünya Güler 01-01-1970 03:00 Nerede hata ettik! 01-01-1970 03:00 Şehrimizde Ramazan-I Şerif 01-01-1970 03:00 Hayvanları Görmezden Gelemeyiz 01-01-1970 03:00 Üslup çok önemli! 01-01-1970 03:00 Teşkilâtı Mahsusa Ve Mehmet Akif Ersoy 01-01-1970 03:00 Çiftçimiz Yardım Bekliyor 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İnsanlığa Saldırılar 01-01-1970 03:00 Büyük ankara depremeine az mı kaldı! 01-01-1970 03:00 Yarım simit! 01-01-1970 03:00 Terör belası! 01-01-1970 03:00 Belediyeler ne iş yapar! 01-01-1970 03:00 Pot kırmak, kıyak çekmek’’ 01-01-1970 03:00 Kibirli Kaymakam Ve Kimsesiz Öğretmen 01-01-1970 03:00 İyilik Bulaştıralım 01-01-1970 03:00 Ciğerlerimiz Yanıyor! 01-01-1970 03:00 5 Temmuz Şahitleri 01-01-1970 03:00 Çiftçi Zor Günler Geçiriyor! 01-01-1970 03:00