Çoğu insan güzelliğini kendinden sanır. Aynanın karşısına geçer güzelliğine hayran olur gizli gizli övünür.
Dışından mütevazi görünür ama için için halkın kendini övmelerini ister özlemle bekler.. Bu huy insanın kendi kendini ululamasıdır. İnsan için bundan beter bir afet ve bundan kötü bir çirkinlik yoktur..Allah korusun bu huy çok kötü bir huydur bütün kötü huylarında anasıdır.. Bu huy ancak lainin sıfatıdır ona yakışır..Ancak insana yakışmaz.. Allah bu huydan bizleri korusun.. Evet insanın kuvveti, başarısı ve zenginliği halinde de durum aynı böyledir.. Hak'dan olduğunu unutur kendi kendinden sanır aldanır. Allah vergisidir, bilmez ki insan bu hünerlerle sınanır..
Çoğu kere ''La Havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim'' der ama kendindeki kuvvetin ol devletten geldiğini şu yahut bu vesileyle kendine verildiğini unutur..Hepsi de bir kaynakdan insana çabası karşılığı yahut bir lutuf karşılığı sınama maksatla verildiğini göremez.
Vesilelerin ardındada zincirin halkaları gibi vesileler vardır.. Taki bu vesileler ilk vesileyi yaratan Hakka dayanır. Daha ilk vesilede bakıp insanın takılıp kalması emmare nefse sahib bir canlı özelliğidir. Müsebbibül esbaba bakabilmek ise olgun insanların işidir. Adam olanların işidir.. Arif olanların işidir...
Samimi tabanın seçimi kaybetme korkusu ve endişesine rağmen Cumhurbaşkanı tayyib erdoğan açıklamalarındaki vakar ve soğuk kanlı konuşması çok manidardır.. Çünkü gizli bir olgunluğun yani derin tecrübesinin görüşünün nişanesini taşıyor.. Zorluklara rağmen onca iş aş bir yere kadar gelmiş fakat yirmi yıl yapılan hizmetlere karşı hala daha halk kanaat sahibi olmamışsa dua etmekden başka yapacak bir şeyimiz yoktur.. Ne haldeysek öyle idare ediliriz hükmüne râm'ız..
Hala itirazlar hazımsızlıklar doymamışlıklar hırslar gözleri karartmış büyük resmi görmemize engel olmaya başlamışsa, kalbler mutmain olmamışsa; Reisin ''Hasbünellah ve niğmel vekil''diyerek Müsebbibül esbaba teslim olması ve yola öylece çıkmakdan başka çaresi yoktur..
Yola Hakka ve davasına inanmışlarla çıkılır kendi güzelliğine kuvvetine çabasına güvenen inananlarla değil.. Onlar bir yere yani mezara kadar bize arkadaş görünenlerdir. Bize mezara kadar değil mezardan sonra dostluk gerektir. Anlayan anlasın kim dönerse dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan sözü bu manadadır. Evet dava adamlığı gerçektende pahalı bir mülktür. Kolay kolay heryerde bulunmaz..
Ak parti vesilesiyle bir yerlere gelmiş ancak içinde bulunduğu durumunu beğenmeyen kendini daha yukarılarda görme ve gösterme çabası arzusu içinde yanıp tutuşan, çoğu aday bulunduğu bu çatıya başkaldırmıştır. Bu başkaldırıya çatının içinden de maalesef destek bulmuşlardır.
Biz bu arkadaşlara son bir hatırlatma daha yaparak büyük resmi görmelerini sağlamalıyız...Tabanın bakmalarını anlamalarını hususu önemlidir. İnsan layık olduğu vech ile muhakkak yüzleşir..Her nasılsak öyle idare ediliriz.. Halk kalblerini düzeltmeye gayret etmedikçe Allah' da halka karşı olan hükmünü değiştirmez..
Yiğit olan varsa gelsin meydane..