Hadi yürüyüşe çıkalım!

Saadettin BAYÇELEBİ

06-08-2016 09:48

Temmuz’la başlayıp hala devam eden sıcakların bitmesine az kaldı. Hani eskiler derler ya Ağustos’un yarısı yaz yarısı kış diye. Doğru aslında! Karadeniz bölgesi olarak bunu hemen her yıl yaşıyoruz. Diğer bölgelerimizde de durum aynıdır herhalde. Yani demem o ki havalar yakında serinler ve “sıcaktan yürüyüş yapamıyoruz” bahanesi de azalır. Evet! Bu hafta ki konumuz yürüyüş.

Toplum olarak otomobilleri sevdiğimiz bir gerçek. Ülkemizde her yıl otomobil sayısı artıyor. Buraya kadar bir sorun yok. Zenginlik alameti. Güzel. Tehlike şurada başlıyor: Yürüyüş mesafelerimiz kısalıyor. İşlerimizi daha hızlı bitirip “evde şöyle bir uzanayım” kısmına daha fazla vakit kalıyor. Bir de ağır bir akşam yemeği yemişsek sakın şuradan kalk şuraya otur demesinler. Halimiz yok. Spordan hiç bahsetmeyeceğim bile. O kadar işin gücün ortasında kendine zaman ayırıp spora gidenlerimiz zaten çok az. Belki 100 kişiden 1 ya da ikisi. Herkesin bütçesi ve ya zamanı buna uygun olmayabilir. Ben maliyetsiz ve daha basit ama bir o kadar faydalı olan yürüyüşten başlamamızı istiyorum, Çünkü yürüyüş eğer ciddi bir sağlık problemi yoksa her yaştan ve her bütçeden insanın rahatlıkla yapabileceği,  faydaları bilimsel olarak tescilli bir aktivite. Faydalarını sayacak olursam yazı bitmez ancak en önemlileri şunlar:

Dolaşım sistemini normal işleyişine sokarak kalp ve damar hastalıkları ve hatta akciğer hastalıkları riskini azaltır.

Hipertansiyon ve felç riskini azaltır.

Bağırsak fonksiyonlarını düzenler.

Pek çok hastalıkların baş nedeni olan obezite riskini azaltır.

Depresyon riskini azaltır.

Düşünceyi düzenler.

Canlı ve enerjik hissetmemizi sağlar.

Kas ve eklemlere esneklik sağlar. Vücut ağrılarını azaltır.

Sabahları erken uyanmaya yardımcı olur.

Yaşlanma sürecini geciktirir.

Kemikleri güçlendirip osteoporoz riskini azaltır.

Tüm bunları elde edebilmek için ise günde en az yarım saat, orta tempoda bir yürüyüş yapmamız gerekir. En güzeli, imkânı olanlar için koruluk bir alanda veya deniz kıyısında yapılan yürüyüşlerdir, çünkü yürüyüş sırasında bu ortamların bol oksijen ve diğer iyonlarından da faydalanmış oluruz. Tabi ki işten güçten fırsat bulmadığımız hafta içi ve ya diğer çalışma saatlerinde de yürüyüşten vazgeçmeyeceğiz. Bulabildiğimiz her imkânı günlük yürüyüş süremizi tamamlamak için kullanabiliriz. Sabahları işe yürüyerek gelebiliriz mesela ve ya çıkarken yürüyebiliriz. Öğlen aralarını değerlendirebiliriz. Küçük alışverişlerimizde yakınımızdakini değil daha uzaktaki bir marketi tercih edebiliriz. Tabi yürüyüş yaparken uygun ayakkabı seçimi oldukça önemlidir. Aksi takdirde ortopedik problemler yaşayabiliriz. İş yerimizde bir spor ayakkabısı bulundurmak bu konuda faydalı olabilir. Unutmayalım az da olsa devamlı yapılan yürüyüş bize faydalı olacaktır. Yeter ki isteyelim ve gereğini fark edelim. Mutlaka zaman ve imkan buluruz.

Sağlıcakla kalın…

DİĞER YAZILARI Sessiz Gemi 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Geçer Zaman ki… 01-01-1970 03:00 Ahh vatan! 01-01-1970 03:00 Kuduzzz 01-01-1970 03:00 Yarının Büyükleri 01-01-1970 03:00 Tehlike büyük! 01-01-1970 03:00 İşte sebebi! 01-01-1970 03:00 Neden yüksek? 01-01-1970 03:00 CO 01-01-1970 03:00 Tavuğun Dünyası 01-01-1970 03:00 Herşey Zamanında Güzel 01-01-1970 03:00 Demedi demeyin! 01-01-1970 03:00 Et Fiyatları Üzerine… 01-01-1970 03:00 Hastalanmayı beklemeyin! 01-01-1970 03:00 Kim kurar içindeki saati? 01-01-1970 03:00 Aman yükselmesin! 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-2 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-1 01-01-1970 03:00 Buğdayın hayatı! 01-01-1970 03:00 Kurbanlık Sağlık 01-01-1970 03:00 Buğdaysız Hayat -3 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -2 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -1 01-01-1970 03:00 Su Hayattır Ama… 01-01-1970 03:00 Sıcaklık Yükseliyor! 01-01-1970 03:00 Biz Üç Kardeştik… 01-01-1970 03:00 Tatil kazalarına dikkat! 01-01-1970 03:00 Yaz kızım! 01-01-1970 03:00 Eğitim şart! 01-01-1970 03:00 Hey Gidi Gençlik… 01-01-1970 03:00 Kardeşten Öte… 01-01-1970 03:00 Bir Nefes Sıhhat 01-01-1970 03:00 Yazınız kışa dönmesin! 01-01-1970 03:00 Sadece beş dakika! 01-01-1970 03:00 Ya tutarsa! 01-01-1970 03:00 Gerçekten yaşıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Altın Ekmek 01-01-1970 03:00 Anamızın Ak Sütü 01-01-1970 03:00 Atı alan üsküdar’ı geçti! 01-01-1970 03:00 İsrafın bu kadarı... 01-01-1970 03:00 Bizi biz yapan değerlerimiz! 01-01-1970 03:00 Evet Varım!  01-01-1970 03:00 Var mısınız? 01-01-1970 03:00 Varlık Fonu, Sağlık Fonu 01-01-1970 03:00 Check – Up Veya Çekap 01-01-1970 03:00 Acil haller! 01-01-1970 03:00 Sadece Süt 01-01-1970 03:00 Biz Bu Coğrafyanın Rüzgârıyız 01-01-1970 03:00 İnce Hastalık 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızı bekleyen tehlike! 01-01-1970 03:00 Duyduk duymadık demeyin! 01-01-1970 03:00 Hayallerinizden vazgeçmeyin! 01-01-1970 03:00 Gribin binbir yüzü! 01-01-1970 03:00 Kuşa Dönmeyelim 01-01-1970 03:00 Canım Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Ne zaman unuttuk? 01-01-1970 03:00 Aman aklımızı karıştırmasınlar! 01-01-1970 03:00 Beni Yakacaklar 01-01-1970 03:00 Yeniden Efendi Olmak 01-01-1970 03:00 Fış Fış Gelen Kış 01-01-1970 03:00 Biz Hala… 01-01-1970 03:00 aktarlardaki tehlikeli otlar-2 01-01-1970 03:00 Aktarlardaki Tehlikeli Otlar-1 01-01-1970 03:00 oku! 01-01-1970 03:00 Kurban keserken kurban olmayalım! 01-01-1970 03:00 Bebeğin Sağlığı Annesiyle Başlar 01-01-1970 03:00 b12 zirvesi 01-01-1970 03:00 Sevgili Denizlerimiz 01-01-1970 03:00 Şimdi Güneş Ve Deniz Zamanı 01-01-1970 03:00 Köprüden Önceki Son Çıkış: Rusya 01-01-1970 03:00 Artık Uyanma Vakti 01-01-1970 03:00 Amerikan İlişkileri Darbe Ve Yakın Gelecek 01-01-1970 03:00 Kahraman Milletime Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Sınırsız değil korkusuz tüketelim! 01-01-1970 03:00 BU NE HERZE, BU NE HEZEYAN.? 01-01-1970 03:00