Sosyal Hayattaki Kargaşalara En Tesirli Çare Nedir?

Halil KÖPRÜCÜOĞLU

01-02-2021 09:31

Devlet Asgari Ücreti, Emekli Maaşlarını ve Maaşları gücü dâhilinde artırdı! Ama asırlardır olan cevap(!) üretici ve tüketiciden daha bir ay geçmeden ayni şekilde geldi! Yani netice olarak ücret ve maaş artışları problemi her zaman olduğu gibi aynen ve hatta daha şiddetlenerek alçak bir PAHALILIK şeklinde devam ediyor. Kimse halinden memnun değil. Herkes, devlete ve üretici, satıcı ve bilhassa ARACI olanlara çatıyor. Satıcılar, üreticiler ve aracılar ile hukuk içerisinde alınan bütün tedbirlere rağmen dengesizlik kontrol edilemiyor, tüketiciler de asla kanaat ve iktisada yanaşmıyor. Bu bütün devletlerde de geçerli şekilde tezahür eden bir problem... Ben uzun süre Avrupa’ya bu tür konferans ve seminerler için gidip geldim. Orada da Mark-Euro değişiminden beri daha da artarak devam eden dengesizlik yaşanıyor. Sadece karşılıksız basılan Dolar sebebiyle paramızın değer kaybı yüzünden onlara diğer ülkelerle alışverişte avantaj sağladığı için bizden biraz daha rahatlar.

İnsan dehasıyla hazırlanan HUKUK; eğitimle kazandırıldığı düşünülen ahlak, hak-hukuk, vicdani değerlerle birlikte yapılan bütün çalışmalar asırlardır bu büyük problemi halletmeye yetmiyor. Fakat ”Ağzı olan konuşuyor” kaidesi burada bütün şiddetiyle tezahür ediyor, fırtınalar çıkarıyor. Hâlbuki bu probleme devleti batırmaya kadar cüret eden yöneticilerin ücret maaş artırımları da zaten çare olamamış, onları da iktidarda tutamamıştı. Hangi pozisyonda olursa olsun hepimizin yanına polis de konsa gerçekleştirilemeyen adaletli zemin, eğer akıl yanında, kalp, ruh ve vicdanlara kadar tesir edecek, herkesi içine alan bir HUKUK gerçekleşmez ise bu dertten kurtulmak çok zor olacak.

Kâinatta her şeyi mucizâne yaratan bir Allah’ı görürcesine iman zarurettir. Bir damla sudan anne karnında, bazen yumurtalarda, bazen tozlaşma denen basit uçuşmalarla taşınan tozcuklarla yaratılan insan, hayvan ve bitkiler neden bize O, İlmi, Kudreti, İradesi sonsuz, mutlak seviyede olan Rabbimizi gösteremez şaşarım! Anne karınlarında bir göbek bağıyla tam ihtiyacına uygun beslenmeler, doğum sonrası göğüslerden getirilen sütlerle harika rızıklaşmalar bizi heyecana getirmeli. Beş-on ralli arabasının profesyonel şoförlerle, çok kaliteli olmalarına, güzel yollarda 200-300 km hızla gierken yaptıkları kazalar bize hiç mi tesir etmez? Üstümüzdeki, semada 250-300 milyar Yıldız Sisteminden bahsediyor ilim adamları. Kimi yıldızların 10-15 gezegeni, o gezegenlerin de bir kısmının onlarca uydusu olduğunu anlatıyorlar. Bu kapasitede 250-300 milyar galaksinin varlığını anlatıyor ilim. Bizim üzerinde yaşadığımız taş, toprak, su ve ateşten olan Dünyamız saatte 108.000 km hızla, hem ¾ su ile kaplı olarak dönerken bizler hissetmiyoruz bile! Bu gazetemizde daha önce yazdığım gezegenlere ait bilgilere bakmalısını. Diğer galaksilerde ve Güneş Sisteminde hiçbir gezegenin hayata elverişli olamaması yanında, Dünyamızın hayata uygun olması dikkat çekici değil mi? Büyüklük, atmosferimizdeki önemli gazların tam da hayata uygun dengeli tarzda bulunuşu; Magma’nın radyasyona kalkan, Ozon gazının zararlı ışınlara set olması neden dikkatimizi çekmez. Ayın başka dengeleri sağlaması, Asteroitlerin hemen yanımızdaki diğer büyük gezegen tarafından çekilmesi, göktaşlarının atmosferimizde sürtünmekden yanarak toz halinde, küçük parçalar olarak yerleşim yerleri dışına indirilişi neden bizi heyecanla bütün bunların arkasında, merhametli Allah’ımıza götürmez hiç anlayamıyorum. Bütün ilimlerin içindeki materyalistlerin şahsi kanaat ve sapkın yorumları çıkarılsa, maluma, gerçeğe tâbi verileri, bizi Sünnetullah, Adetullah dediğimiz kâinattaki mucize yaratılışların arkasındaki Rabbimizin ilmini, kudretini, iradesini göstermesi çok açık tarzda görülecek inşallah.

Bunların idrakine KULLUK deniyor. Gerçek, Müslüman görünenlerle değil, İslam’ın, İmanın doğru şekliyle anlaşılabilir. Yaratıcımız bize yüksek akıl ve hisler vermiş. 124 Bin Peygamber ve 124 Milyon Evliya, Asfiya ve Muhakkik göndermiş. Bütün bunları anlatmış. Yetmemiş “Çürümüş kemikleri kim diriltecek”  diyenlere de “ Kim onları bidayeten(başlangıçta) diriltmişse o diriltecek”  diyerek Semavi Kitabında cevaplandırmış. Bir damla sudan yaratmasını; kışın ölen yeryüzünün baharda yumurta ve tohumlardan odunlardan diriltmesini örnek vererek cevaplandırmış. RNA ve DNA’larla, tohum ve yumurtalarda 50 bin cilt yazılımla, lenfositlerle trilyonlarca hücreyi şifre kontrolünden geçirerek, beynimizde bir-iki mercimek büyüklüğünde hafıza merkezinde HAFÎZ (Hıfzeden, Kaydeden) ismini, hafîziyetini, kaydetmesini açıkça ortaya koymuş. Bütün semavi kitaplar, Dinler, binlerce Peygamber, milyonlarca Evliya, Asfiya ve Muhakkik bu hakikati anlatmış, mucize, keşif ve kerametleriyle insanoğlunun kolay anlamasına yardımcı olmuş. Akıl ve kalplerimizde, öldükten sonra DİRİLTİLECEĞİMİZE, yaptıklarımızdan HESAP VERECEĞİMİZE bir tereddüt asla kalmamalı.

İşte bu Allah_a iman ve Haşir hakikati, akıl ve kalplerde tam teşekkül ederse, devletler ve insanlar yine akıllarıyla buldukları diğer tedbirleri ve doğru eğitimi gerçekleştirirlerse, biz inanıyoruz ki bu pahalılık, zulüm; fakiri fakir; zengini zengin yapan ZALİM DÜZEN çabuk düzelebilir. Bu bizim değil, Küllî akıl, Küllî ilim ve İradeye sahip Rabbimizin ve O’nun kitaplarının hükmüdür efendim. Rabbim bütün insanların bu Saadet Prensiplerine uymasını nasip etsin.

DİĞER YAZILARI İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır! 01-01-1970 03:00 Hayret, Heyecan Ve Lezzetli Bir Kulluk 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Şurasına Açık Mektuptur 2 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Şurasına Açık Mektuptur 1 01-01-1970 03:00 Destanlar, Yaratılış, İlimler Ve Kur’an… 01-01-1970 03:00 En Bereketli Ay Ramazan 01-01-1970 03:00 Ramazan Orucu nelere tesir eder! 01-01-1970 03:00 Nurlu Bir Tefsirden Mübarek Ramazana Farklı Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopabilir mi, Öldükten Sonra Dirilmek Mümkün mü! 01-01-1970 03:00 Risale-i Nur Müminleri, Kur’an, Sünnet ve İslâm’ın Temel Eserlerine Bağlar! (1) 01-01-1970 03:00 Kâinat Kitabında Varlığın Temelinde Esrarlı Yolculuk 01-01-1970 03:00 Kainatta Tesadüf Olabilir mi? 01-01-1970 03:00 Fiyatlar İle Ücretler Neden Adaletle Ayarlanamıyor (1) 01-01-1970 03:00 Depremlere İnce Hikmetli Bir Bakış! 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim Olan Rabbimizi Görmek, İster Misiniz? (2) 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim Olan Rabbimizi Görmek, İster Misiniz! 1 01-01-1970 03:00 Nurlu Bir Müminin Bir Günü 01-01-1970 03:00 Kâinattaki Teceddüt Ve Tegayyür (2) 01-01-1970 03:00 Kâinattaki Teceddüt Ve Tegayyür (1) 01-01-1970 03:00 Dertsiz ve mesut bir garibi dinlemek ister misiniz? 01-01-1970 03:00 Sultanlığımızın Farkına Varmalıyız! 01-01-1970 03:00 Dinler Değiştirilebilir Mi, Dinler Birleşebilir Mi? 01-01-1970 03:00 Son Anımda Yanıma Gelecek Bir Rahibin Olacağını Sanmıyorum! 01-01-1970 03:00 Tanrı (!) Var mı, yok mu (6) 01-01-1970 03:00 Tanrı (!)Var mı, yok mu? -5 01-01-1970 03:00 Tanrı(!) Var mı, yok mu (4) 01-01-1970 03:00 Tanrı (!) Var mı; yok mu? (3) 01-01-1970 03:00 Tanrı Var mı, Yok Mu -2 01-01-1970 03:00 Tanrı var mı, yok mu! 01-01-1970 03:00 Yeni Eğitim-Öğretim Yılında evlatlarımızın Verimli çalışmasını engelleyen şeyler! 01-01-1970 03:00 Sen Çoktan Büyümüşsün 01-01-1970 03:00 Farklı Bir Aşûre Günü Değerlendirmesi Ve Önemi (2) 01-01-1970 03:00 Farklı Bir Aşûre Günü Değerlendirmesi Ve Önemi (1) 01-01-1970 03:00 Ekip Zamanı Ve Şuranın Önemi -2 01-01-1970 03:00 Bizler de böyle miyiz? 01-01-1970 03:00 Ekip Zamanı Ve Şuranın Önemi -1 01-01-1970 03:00 Kurban Ve Düşündürdükleri -2 01-01-1970 03:00 Kurban ve düşündürdükleri! -1 01-01-1970 03:00 İnsanca yaşamak - 2 01-01-1970 03:00 İnsanca Yaşamak - 1 01-01-1970 03:00 Zamanımızdaki ergenlik! 01-01-1970 03:00 Bizler de böyle miyiz? 01-01-1970 03:00 Müthiş Defile Ve Harika Sempozyum 01-01-1970 03:00 Dünyanızı Karartmayın; Stresten Uzak Durun-3- 01-01-1970 03:00 Dünyanızı Karartmayın; Stresten Uzak Durun-2 01-01-1970 03:00 Dünyanızı Karartmayın; Stresten Uzak Durun -1 01-01-1970 03:00 Haklı gururun önemi ve seviyesi! 01-01-1970 03:00