Biz Bu Coğrafyanın Rüzgârıyız

Saadettin BAYÇELEBİ

14-01-2017 07:46

Aklımıza her fikir geldiğinde doğruymuş gibi yapıp, karşımızdakine kabul ettirmek için esiyoruz delice. 

Bu öyle bir rüzgar ki karşımızdakini köklerinden koparmak istercesine kasırgalar estiriyoruz. 

Halbuki rüzgarın bize ait olmadığını bilmiyoruz ya da anlamıyoruz. Sadece karşımızdaki, köklerinden kopsun istiyoruz. Güneşli zamanlarda ne güzel de dinleniyorduk, o köklerini koparmak istediğimiz ağacın gölgesinde oysa. Dinlenmek yetmezmiş gibi gölgesinde meyvesini bile yemiştik hep birlikte.

Her şey o karabulutların dinlendiğimiz ağaca gelmesi ile başladı. Bize ait olmayan o fırtına rüzgarları, bizi birbirimize düşürmeye yetip artıyordu bile. Köklerimiz ise ne diyordu bize,  bir de onları dinleyelim bakalım: 

"Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez"  Ş.Edebali.

" Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için" Y.Emre

" İstediği olmadığı zaman kızan ve küsen hakiki dost değildir." A.Bin Hanbel

" Şikayetçi kötü huyludur, iyi huylu şikayet etmez. Tahammül eder." Hz.Mevlana

"  Gönlü kırık zavallı birini görürsen, yarasına merhem sür, yoldaşı ve yardımcısı ol" A.Yesevi

Bu sesleri o kadar artırabiliriz ki yazmakla bitmez. Bu topraklara ait olmayan rüzgârlarla bu sesleri susturmaya çalışmak havanda su dövmekten farksız olmalıydı.

 Şehirleşmenin getirmiş olduğu bencillik anlayışı o kadar arttı ki; insanlar birbirine bedenen bu kadar yakın olmuşken, aslında kalpler ve ruhlar bir o kadar uzak olmuştu. Uzak ile yakın arasındaki bu dengesizlik bizlere ait olmayan o rüzgarları estirmek için yeterde artar bile. Etrafımızda yardıma muhtaç olanları görmek yerine; gördüğümüz ve ilgilendiğimiz tek şeyin kağıt parçasından ibaret olan ve bize ait olmayan bir para birimi olması üzüyor insanı.

Evet! Anladınız neyi kastettiğimi. Sanki yükselmesinin vatana faydası olacağına inanlar, şunu bilmelidirler ki akılları ve kalpleri ciddi tehdit altındadır. Yükselmesini seyretmek yerine vatana daha fazla nasıl hizmet ederim,  nasıl katkı sunarımı kendilerince sorgulamaları gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bizim başka bir vatanımız yok. Gideceğimiz ve gitmek istediğimiz bir yerde yok. Biz bu cennet topraklarda doğduk, bu topraklarda öleceğiz. Cehenneme çevirmek isteyenlere haddini bildirdik ve bildireceğiz.

Sıçramak için önce çömelmek gerek. Bu yaşadığımız hadiseleri öyle görüyor ve değerlendiriyorum. Yarınlar güzel olacak hem de çok güzel. Bugüne özel en azından bu yazıyı okuduktan sonra, yarınların iyi olması adına etrafınıza bir tebessüm edin ya da herhangi bir ihtiyaç sahibini sevindirmek adına yardımda bulunun. Çünkü biz bu coğrafyanın rüzgarıyız ve nasıl esmemiz gerektiğini iyi biliriz.

Sözlerimi Uğur Işılak abimin bir beşliği ile bitiriyorum:

Bu ses yeni Türkiye'nin ayak sesidir

Bu ses yeniden doğuşun bir bestesidir

Bu ses kutlu kardeşliğin ifadesidir

Yedi iklim, dört bucağa, dört yana selam

Vatana selam, cihana selam...

Saadettin BAYÇELEBİ

DİĞER YAZILARI Sessiz Gemi 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Geçer Zaman ki… 01-01-1970 03:00 Ahh vatan! 01-01-1970 03:00 Kuduzzz 01-01-1970 03:00 Yarının Büyükleri 01-01-1970 03:00 Tehlike büyük! 01-01-1970 03:00 İşte sebebi! 01-01-1970 03:00 Neden yüksek? 01-01-1970 03:00 CO 01-01-1970 03:00 Tavuğun Dünyası 01-01-1970 03:00 Herşey Zamanında Güzel 01-01-1970 03:00 Demedi demeyin! 01-01-1970 03:00 Et Fiyatları Üzerine… 01-01-1970 03:00 Hastalanmayı beklemeyin! 01-01-1970 03:00 Kim kurar içindeki saati? 01-01-1970 03:00 Aman yükselmesin! 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-2 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-1 01-01-1970 03:00 Buğdayın hayatı! 01-01-1970 03:00 Kurbanlık Sağlık 01-01-1970 03:00 Buğdaysız Hayat -3 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -2 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -1 01-01-1970 03:00 Su Hayattır Ama… 01-01-1970 03:00 Sıcaklık Yükseliyor! 01-01-1970 03:00 Biz Üç Kardeştik… 01-01-1970 03:00 Tatil kazalarına dikkat! 01-01-1970 03:00 Yaz kızım! 01-01-1970 03:00 Eğitim şart! 01-01-1970 03:00 Hey Gidi Gençlik… 01-01-1970 03:00 Kardeşten Öte… 01-01-1970 03:00 Bir Nefes Sıhhat 01-01-1970 03:00 Yazınız kışa dönmesin! 01-01-1970 03:00 Sadece beş dakika! 01-01-1970 03:00 Ya tutarsa! 01-01-1970 03:00 Gerçekten yaşıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Altın Ekmek 01-01-1970 03:00 Anamızın Ak Sütü 01-01-1970 03:00 Atı alan üsküdar’ı geçti! 01-01-1970 03:00 İsrafın bu kadarı... 01-01-1970 03:00 Bizi biz yapan değerlerimiz! 01-01-1970 03:00 Evet Varım!  01-01-1970 03:00 Var mısınız? 01-01-1970 03:00 Varlık Fonu, Sağlık Fonu 01-01-1970 03:00 Check – Up Veya Çekap 01-01-1970 03:00 Acil haller! 01-01-1970 03:00 Sadece Süt 01-01-1970 03:00 İnce Hastalık 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızı bekleyen tehlike! 01-01-1970 03:00 Duyduk duymadık demeyin! 01-01-1970 03:00 Hayallerinizden vazgeçmeyin! 01-01-1970 03:00 Gribin binbir yüzü! 01-01-1970 03:00 Kuşa Dönmeyelim 01-01-1970 03:00 Canım Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Ne zaman unuttuk? 01-01-1970 03:00 Aman aklımızı karıştırmasınlar! 01-01-1970 03:00 Beni Yakacaklar 01-01-1970 03:00 Yeniden Efendi Olmak 01-01-1970 03:00 Fış Fış Gelen Kış 01-01-1970 03:00 Biz Hala… 01-01-1970 03:00 aktarlardaki tehlikeli otlar-2 01-01-1970 03:00 Aktarlardaki Tehlikeli Otlar-1 01-01-1970 03:00 oku! 01-01-1970 03:00 Kurban keserken kurban olmayalım! 01-01-1970 03:00 Bebeğin Sağlığı Annesiyle Başlar 01-01-1970 03:00 b12 zirvesi 01-01-1970 03:00 Sevgili Denizlerimiz 01-01-1970 03:00 Şimdi Güneş Ve Deniz Zamanı 01-01-1970 03:00 Köprüden Önceki Son Çıkış: Rusya 01-01-1970 03:00 Hadi yürüyüşe çıkalım! 01-01-1970 03:00 Artık Uyanma Vakti 01-01-1970 03:00 Amerikan İlişkileri Darbe Ve Yakın Gelecek 01-01-1970 03:00 Kahraman Milletime Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Sınırsız değil korkusuz tüketelim! 01-01-1970 03:00 BU NE HERZE, BU NE HEZEYAN.? 01-01-1970 03:00