Buğdaysız hayat! -2

Saadettin BAYÇELEBİ

29-07-2017 09:09

Bir şeyleri yanlış yapıyordum, ama neyi?

Bu soruyu defalarca kendime sorarken eşim, endokrinoloji uzmanına gitmem gerektiğini ifade ediyor, ben de bundan biraz uzak duruyordum. Sonrasında bunun benim için de iyi olacağını düşündüm.  Hekim arkadaş yaptığı muayene sonucu birkaç bulgudan bahsetti ve ailesel yatkınlığın olmasının durumu tetiklediğini ifade etti. Bunların hepsini biliyordum aslında, ama başka bir hekim arkadaşın ağzından duymak durumun ciddiyetini daha da artırıyordu sanki. Bana birkaç önerisi (diyet, ilaç vs) oldu, lakin bunlarda bilmediğim şeyler değildi. Önce çok üzüldüm, ama sonra birden fark ettim ki daha yolun başındayım ve bir şeyler yapabilirdim. Problemimin kilo vermekle aşılacağına inanmıştım bir kere. Ama ne çare ki… Yaptığım bütün egzersizler kilo vermemi mümkün kılmadı. Her şey yerinde sayıyor, zaman ise akıp gidiyordu. Eşimin benim için olan endişeleri ise artık kaygı verici boyuta gelmişti. Yediğimi içtiğimi sorguluyor, dışarıda yememem noktasında sürekli telkinlerde bulunuyordu. Bense arkadaş ortamlarında dışarıda yemek yemeği seviyordum. Geceleri horluyor ve kabuslar görüyordum.  Yaklaşık böyle bir ile bir buçuk yıl geçirdim. İçimdeki ürperti iyiden iyiye kendini hissettirir olmuştu.

Ve bir yıl öncesi, yaz dönemi sıcaklar ortalığı kavuruyorken annemde kan şekeri düzensizliği, ilaçlarını düzenli kullanmasına rağmen had safhaya ulaştı. Üç aylık şeker dediğimiz Hemoglobin A1c, 12 seviyelerine dayanmıştı. Başvurulan her hekim insüline geçilmesi ile ilgili telkinlerde bulunuyordu. 30 yıllık diyabet hastası olan annem için artık olmazsa olmaz ilaç insülindi.  İnsülin kullanmamak için yıllarca direnç göstermişti oysa. Bense tedavisinde insüline geçmesi için uğraşıyordum. Çok zorda olsa ikna ettim. İnsüline geçerken, kendisinden daha ziyade beni düşünerek “oğlum sen ne olacaksın” diye sordu.

Bütün anneler gibi o da evladını düşünüyordu. ” Merak etme ben gencim bir şey olmaz Allah’ın izniyle” dedim, ama bu cevap onu tatmin etmemişti. Çünkü ondan daha genç yaşta bu hastalıkla karşılaşmıştım. 

Aslında haklıydı. Yediğime içtiğime çok da dikkat etmiyordum. Çayda şekeri bırakmıştım ama bu yeterli değildi. Üstelik düzenli spor da yapmama rağmen..

Yanlış olan neydi?  Bu problem nasıl çözülmeliydi? Araştırmaya başladım.  İnsanoğlunun 100 yıl öncesine göre 5 kat fazla tükettiğini öğrenmem beni çok şaşırtmıştı. Nasıl olurda yüzyıl öncesine göre bu.

Diyet programlarına hiçbir zaman inancım olmadı, çünkü kısa süreli diyetlerden ziyade alışkanlıkların değiştirilmesine ihtiyaç vardı. Bu ise en zor olan kısımdı.

Devam edecek…

Saadettin BAYÇELEBİ

DİĞER YAZILARI Sessiz Gemi 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Geçer Zaman ki… 01-01-1970 03:00 Ahh vatan! 01-01-1970 03:00 Kuduzzz 01-01-1970 03:00 Yarının Büyükleri 01-01-1970 03:00 Tehlike büyük! 01-01-1970 03:00 İşte sebebi! 01-01-1970 03:00 Neden yüksek? 01-01-1970 03:00 CO 01-01-1970 03:00 Tavuğun Dünyası 01-01-1970 03:00 Herşey Zamanında Güzel 01-01-1970 03:00 Demedi demeyin! 01-01-1970 03:00 Et Fiyatları Üzerine… 01-01-1970 03:00 Hastalanmayı beklemeyin! 01-01-1970 03:00 Kim kurar içindeki saati? 01-01-1970 03:00 Aman yükselmesin! 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-2 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-1 01-01-1970 03:00 Buğdayın hayatı! 01-01-1970 03:00 Kurbanlık Sağlık 01-01-1970 03:00 Buğdaysız Hayat -3 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -1 01-01-1970 03:00 Su Hayattır Ama… 01-01-1970 03:00 Sıcaklık Yükseliyor! 01-01-1970 03:00 Biz Üç Kardeştik… 01-01-1970 03:00 Tatil kazalarına dikkat! 01-01-1970 03:00 Yaz kızım! 01-01-1970 03:00 Eğitim şart! 01-01-1970 03:00 Hey Gidi Gençlik… 01-01-1970 03:00 Kardeşten Öte… 01-01-1970 03:00 Bir Nefes Sıhhat 01-01-1970 03:00 Yazınız kışa dönmesin! 01-01-1970 03:00 Sadece beş dakika! 01-01-1970 03:00 Ya tutarsa! 01-01-1970 03:00 Gerçekten yaşıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Altın Ekmek 01-01-1970 03:00 Anamızın Ak Sütü 01-01-1970 03:00 Atı alan üsküdar’ı geçti! 01-01-1970 03:00 İsrafın bu kadarı... 01-01-1970 03:00 Bizi biz yapan değerlerimiz! 01-01-1970 03:00 Evet Varım!  01-01-1970 03:00 Var mısınız? 01-01-1970 03:00 Varlık Fonu, Sağlık Fonu 01-01-1970 03:00 Check – Up Veya Çekap 01-01-1970 03:00 Acil haller! 01-01-1970 03:00 Sadece Süt 01-01-1970 03:00 Biz Bu Coğrafyanın Rüzgârıyız 01-01-1970 03:00 İnce Hastalık 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızı bekleyen tehlike! 01-01-1970 03:00 Duyduk duymadık demeyin! 01-01-1970 03:00 Hayallerinizden vazgeçmeyin! 01-01-1970 03:00 Gribin binbir yüzü! 01-01-1970 03:00 Kuşa Dönmeyelim 01-01-1970 03:00 Canım Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Ne zaman unuttuk? 01-01-1970 03:00 Aman aklımızı karıştırmasınlar! 01-01-1970 03:00 Beni Yakacaklar 01-01-1970 03:00 Yeniden Efendi Olmak 01-01-1970 03:00 Fış Fış Gelen Kış 01-01-1970 03:00 Biz Hala… 01-01-1970 03:00 aktarlardaki tehlikeli otlar-2 01-01-1970 03:00 Aktarlardaki Tehlikeli Otlar-1 01-01-1970 03:00 oku! 01-01-1970 03:00 Kurban keserken kurban olmayalım! 01-01-1970 03:00 Bebeğin Sağlığı Annesiyle Başlar 01-01-1970 03:00 b12 zirvesi 01-01-1970 03:00 Sevgili Denizlerimiz 01-01-1970 03:00 Şimdi Güneş Ve Deniz Zamanı 01-01-1970 03:00 Köprüden Önceki Son Çıkış: Rusya 01-01-1970 03:00 Hadi yürüyüşe çıkalım! 01-01-1970 03:00 Artık Uyanma Vakti 01-01-1970 03:00 Amerikan İlişkileri Darbe Ve Yakın Gelecek 01-01-1970 03:00 Kahraman Milletime Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Sınırsız değil korkusuz tüketelim! 01-01-1970 03:00 BU NE HERZE, BU NE HEZEYAN.? 01-01-1970 03:00