İnsani Değerler Tablosu -Haz-

Ümit Zeynep KAYABAŞ

01-02-2019 11:49

Kalplerden kalplere değiştir sevginin dili. Teslimiyet, güven, vefa duygusu ile güçlenen toplum bilinci, yarınları sağlam bir ülke demektir.

Birbirine değerler tablosu ile kenetlenmiş toplumlar; hızlı, sağlıklı bir büyüme ile ülkenin geleceğinde kilit görevi üstlenir.

Samimi, sıcak gösterişsiz, aslını inkâr etmeyen, mutlu ve huzurlu bireyler yetişmesi için, insani değerlere adapte olunması şart. Bu noktayı ihmal, inkâr ‘benmerkezci’ bir anlayışı besler. Bu da değerler tablosunun iflası demektir.

Mananın yok oluşu, maddeci zihniyetin doğmasına, yaygınlaşmasına neden olur. Ahlaki değerlerdeki çöküş, kutsallığa gösterilen özeni yavaşlatarak, tahammülsüz, birbirinin derdinden kaçan, yoz bir kültüre yelken açtırır.

İyilik, dürüstlük, adalet, saygı, sorumluluk, hoşgörü, kanaatkârlık, tevazu ve affetmeden oluşan erdemli karakter, iç evdeki huzuru teşkil eder. Sağlam bir insanlık halkasına öyle çok ihtiyacımız var ki! Birbirini aldatmayan, yalansız riyasız sevgi ağına özlem duyuşumuz öyle şiddetli ki! Tedirgin, ürkek ve şüpheci halimizden kurtulup, değerlerin hazzını yaşamak, bizi güçlü kılar.

‘İnsanlık duyusunun’ köklerini canlı tutan, tamir eden ve bizi birbirimize kenetleyen umudun dirilişi, kalbimizin en özel hali değil mi? Öfkenin diline hapsoluşumuzun nedeni, sevgi eksikliği. Dünyada her şey bir parça sevgi için oysa. Sevgiyi teneffüs etmenin yolu, karşılıklı anlayış ve hazdır. İnsanı insan yapan şey; sevgidir. Kalplerden kalplere değiştir sevginin dili. Teslimiyet, güven, vefa duygusu ile güçlenen toplum bilinci, yarınları sağlam bir ülke demektir.

İnsan olma sorumluğunu omuzlayanlar, ilişkilerinde, işlerinde, evlerinde değerler tablosunu, kendilerine biricik kılanlar, mutlu ve huzurlu olurlar. Bunun tersi bir uygulayış,  ruh daralmasının neden olur. Kalplerin katılaşması, insanın kendini terk etmesi demektir. Gönül gözünün sustuğu yere konuşmak için,  değerler dilini beslemeliyiz. Sevginin olmadığı yerde adalet, ahlak,  erdem,  yani soyluluk da yoktur.

Unutamadığım bir hikâye, beni büyüklerime, geleneklerime karşı hassas ve duyarlı kıldı. Yatılı okullarda evci izni vardır. Bir arkadaşımızın izni için, babaannesi gelmişti. Arkadaşımız yüksek sesle, utanıyorum senden! Yanıma yaklaşma diye bağırması, yaşlı kadının gözyaşları, başını yerden kaldırmayışı ve gösterdiği sabır beni çok etkilemişti. Değerlere motivasyon için sürekli örnek vererek, beni hayata kazandırmaya çalışan babamı o gün daha iyi anladım. Öze muhaliflik,  insanın kendi oluşunu unutma bir çeşit çürümenin başlangıcıdır. Kalbine ters düşenler, çürümeyi hızlandırırlar.

‘İlk öğretmenimiz kendi kalbimizdir’ der, bir Kızılderili atasözü. Kendi kalbini tanımayan, anlamayan her şeyin uzağındadır. Afrika’da su kuyusunun başındaki bir çocuğun, suya duyduğu heyecanı hissetmeli kalpler. Kudüs’te şehit edilen çocuklar, Orta Asya’daki zulüm, sömürüler insanlığımızın ortak acısı, kapanmaz yaramız. Değerlerin hassasiyeti, aynı adreste buluşturur bizi.

İnsanlığı asil kılan duygular silikleştiğinde, yaşamak da manasızlaşır. Kuru, gayesiz hedefsiz ve bilinçsizlik bir yaşam modernizme köleliktir. Özüne hasret duymak için programlanmış insanın, görünmeyen yanı sisli ve pusludur.  Acının gökkuşağında, insanın kendini araması ölümü çağırması gibi bir şeydir…

Bir Kızılderili sözü bırakıyorum, kalbi ile konuşmak isteyenlerin penceresine ‘Aşkı tanıdığında, yaratıcıyı da tanırsın.’

Ümit Zeynep KAYABAŞ  

DİĞER YAZILARI Güven Zor Bir Duygudur… 01-01-1970 03:00 Sabır Sanatı! 01-01-1970 03:00 Dijital Çağda Edep… 01-01-1970 03:00 Sanat Günlükleri ve Sezai Karakoç… 01-01-1970 03:00 Müslüman’da Adalet… 01-01-1970 03:00 Tarımda problemler ve toprak disiplini… 01-01-1970 03:00 Bir duruşu olmalı iyiliğin de… 01-01-1970 03:00 Nafaka mağdurları, şiddet ve aile… 01-01-1970 03:00 Doyumsuzluk Şehveti… 01-01-1970 03:00 Vicdan Ve İsraf 01-01-1970 03:00 Kadına şiddet, ahlak ve adalet zayıflığıdır! 01-01-1970 03:00 Kültürde Çürüme, Moda İle Tükenme… 01-01-1970 03:00 Sevginin samimiyeti ve mutluluk… 01-01-1970 03:00 Erkek Ve Kadın Üstünlüğü İle Yıkılan, Parçalanan Aileler… 01-01-1970 03:00 Ahlaki paradoks 01-01-1970 03:00 Müslüman’ın Ego İle İmtihanı 01-01-1970 03:00 İstanbul Ve Adalet… 01-01-1970 03:00 Aile Birliğini Bozan Medya Ve Boşanmalar… 01-01-1970 03:00 Üretemiyoruz, Birbirimizi Suçluyoruz Ve Yalnızlaşıyoruz… 01-01-1970 03:00 Kendini hesaba çeken insan ve “Çağrı” 01-01-1970 03:00 Şehir Ve İnsanca Yaşama Sanatı… 01-01-1970 03:00 Çalışan kadın sorunu ve aile… 01-01-1970 03:00 Harem-i Şerif’te selfie ve tüketim… 01-01-1970 03:00 Huzuru nasıl tüketiyoruz! 01-01-1970 03:00 Paris’i selamlayan kitaplar… 01-01-1970 03:00 Şehir Kimliği Ve Aile… 01-01-1970 03:00 Toprak huzuru ve tarımda çöküş… 01-01-1970 03:00 Nerede o eski dostluklar mı diyoruz… 01-01-1970 03:00 Avrupa’da Müslüman Aileler, Kadınlar Ve Çocuklar… 01-01-1970 03:00 Başörtüsü Ve Medeniyet… 01-01-1970 03:00 Gençler Kültüründen Kopmuyor, Koparılıyor… 01-01-1970 03:00 Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme! 01-01-1970 03:00 Televizyon Dizilerinin Aileye Etkisi… 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Çılgınlığı… 01-01-1970 03:00 Hayaller Ve Gerçekler… 01-01-1970 03:00 Anne, Kadın Ve Şiddet… 01-01-1970 03:00 Gençlik, Bizler Ve Doğruluk… 01-01-1970 03:00 Ramazan’da yardım kolisi geleneği ve belediyeler 01-01-1970 03:00 İnternet, mahremiyet ve gençlik! 01-01-1970 03:00 Arayış İçinde Olan İnsan Halleri… 01-01-1970 03:00 Erguvan, Diriliş Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 İç yolculuğumuz Anne Rızası, Umut 01-01-1970 03:00 Kin ve öfke; Kalbin Hesaplaşması 01-01-1970 03:00 Paris’te şiir ve şiir ne istiyor? 01-01-1970 03:00 İyilik Tutulması Ve Azalan Bereket 01-01-1970 03:00 Gençler Anlaşılmak İstiyor -Yarının Türkiye’si- 01-01-1970 03:00 Vefasızlık, Toplum Güvensizliği -Robotlaşma- 01-01-1970 03:00 Dostluk, Kalp Huzuru Ve Duyguların Bedeli 01-01-1970 03:00 Sevginin Estetiği 01-01-1970 03:00 Toplum Huzuru Ve Güven… 01-01-1970 03:00 Mutluluk Tanımımız Yanlış 01-01-1970 03:00 Aile Kültürü Ve Huzur 01-01-1970 03:00 Kültürde Şaire Bir Parantez 01-01-1970 03:00 Anlama Biçimleriyle Yüzleşmek 01-01-1970 03:00 İnsanlık Kaybı Ve Umut 01-01-1970 03:00 Sarı Yeleklilerin Protestosu 01-01-1970 03:00 Sarı yeleklilerin dinmeyen tansiyonu! 01-01-1970 03:00 ​Sevginin dili paylaştıkça anlaşılır! 01-01-1970 03:00 Bobigny Müslüman Mezarlığı 01-01-1970 03:00 Yarına Samimiyet Bırakmak 01-01-1970 03:00 Paris‘te Akşamüzeri… 01-01-1970 03:00 Çocukluğum Ve Necip Fazıl 01-01-1970 03:00 Vel asr’i Başlangıç 01-01-1970 03:00 Kaybediş – Bir Medeniyetin Durdurulması 01-01-1970 03:00 Vel Asr’i - İnsan - Diriliş… 01-01-1970 03:00 İnsanın İç Haritası –Denge- 01-01-1970 03:00 Değişirken Kirleniyoruz… 01-01-1970 03:00 Akif İnan’da sanatsal duruş: Şairin İç Haritası… 01-01-1970 03:00 Sait Faik ve Gerideki Adam 01-01-1970 03:00