Müslüman’ın Ego İle İmtihanı

Ümit Zeynep KAYABAŞ

11-10-2019 09:16

İslam’ı kalbine indirgeyerek, Allah’a teslim olmuş kişi Müslümandır. Peygamberimizin izinden yürümek, doğruluk ilkesini son nefese kadar taşımak demektir.  Bu da yüksek bir iman gücü ile olur.  Muhabbet ile İslam’ın inceliklerine tutunan kişi, huzurludur. Dünya hevesi, kötülüğü ikram edicidir ve Müslümanca yaşam terk edildiğinde başlar ahlaki çöküntü. Hırs, rızık endişesi, adaletsizlik, doyumsuzluk çatlatır iyilik duvarını. Ötesi güçlünün güçsüzü mağdur edişi, acı bir ifade ile kardeşin kardeşe eziyetidir. Oysa insanın sol göğsü, merhametten ibarettir. “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu ( düşmanına ) teslim etmez. Kim.(mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir.” (Buhari, Mezalim)

Bu ahlaki çatı altında toplanış, maddeci zihniyete direnişin adıdır aslında. Modern sistem insanı, kendini kendine ezdirir. Bir Çin Atasözü der ki  “Eğer bir yerde küçük insanların, büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir. İyilik ve erdemli insan yapısı, tüketim silahları ile parçalanır. Dış dünyada gösterişe, özentiye itina ile tutunuş başladığında, iç dünya hayvani güdülere teslim olur. Sadra yerleşen bu çürüme ile barbarlaşır insan. Herkes kendi biricikliğinde, doğrular zevk kabında yeni şeklini alıyor. Unutmayalım egoizmin dili, toplumu hırpalar.

“Ben” dünyası inşa ediliyor sokakları enaniyet kokan.  Her şeyin en iyisini “ben” bilirim ezgisi latif bir model olarak servis ediliyor. Müslüman’ın gönül kapısında “ben” yazılıyor. Gözden kaçan bir gerçeğin altı çizilmeli: Müslüman imanı ile güçlüdür. İslam keşfini, ruh doğru kodladığında “ben”, “bize” dönüşür. Seküler kurgular, metalleşme teşvikleri,  ideoloji tutanakları insanın özüne karşı oynanan oyunlardır. Kardeşlik birliğinin zayıflatılması için,  oluşturulan benlik notalarıdır. “Onlar birbirine karşı şefkatli, merhametli ve alçak gönüllüdürler.” ( Maide 54)

Din kardeşliğini nasıl taşımamız gerektiği bize takdim edilmiştir. Şahsi çıkarlar, hedonist toplum oluşumuna zemin hazırlar. Histerikli, şüpheci, özenti ile kendini aşağılayan insanlar rol model olmaya başlıyor. Neredeyse her şeyin mubah olduğu bir ahlaki yapı ile kanunlaşmanın eşiği oluşturuluyor. Bu ekolu sistemin parçası olanlar, hakikatten sıyrılışı kabul dahi etmiyorlar. Dününde takva bugününde övünme olanlar acziyetini idrak edemiyor. Kendine yetersiz insanlar sanat cephemizi zayıflatıyor, bilim dünyamızı daraltıyor, mana âlemimizi de öldürüyor.

“Yaratan Rabb’inin adı ile oku” (Alak suresi) egodaki kutuplaşmayı yok edicidir. Dünyadaki her şey yaratıcının adı üzerine olduğunu hatırladığında Müslümanın imtihanı kolaylaşır. Bugünün penceresine Cahit Sıtkı Tarancı’nın şu dizelerini bırakıyorum: “Memleket isterim / Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun./ Memleket isterim / Ne zengin fakir, / ne sen ben farkı olsun / Kış günü herkesin evi barkı olsun.”  Kalp birliğine emanetsiniz.  Selamlar.

Ümit Zeynep KAYABAŞ

DİĞER YAZILARI Güven Zor Bir Duygudur… 01-01-1970 03:00 Sabır Sanatı! 01-01-1970 03:00 Dijital Çağda Edep… 01-01-1970 03:00 Sanat Günlükleri ve Sezai Karakoç… 01-01-1970 03:00 Müslüman’da Adalet… 01-01-1970 03:00 Tarımda problemler ve toprak disiplini… 01-01-1970 03:00 Bir duruşu olmalı iyiliğin de… 01-01-1970 03:00 Nafaka mağdurları, şiddet ve aile… 01-01-1970 03:00 Doyumsuzluk Şehveti… 01-01-1970 03:00 Vicdan Ve İsraf 01-01-1970 03:00 Kadına şiddet, ahlak ve adalet zayıflığıdır! 01-01-1970 03:00 Kültürde Çürüme, Moda İle Tükenme… 01-01-1970 03:00 Sevginin samimiyeti ve mutluluk… 01-01-1970 03:00 Erkek Ve Kadın Üstünlüğü İle Yıkılan, Parçalanan Aileler… 01-01-1970 03:00 Ahlaki paradoks 01-01-1970 03:00 İstanbul Ve Adalet… 01-01-1970 03:00 Aile Birliğini Bozan Medya Ve Boşanmalar… 01-01-1970 03:00 Üretemiyoruz, Birbirimizi Suçluyoruz Ve Yalnızlaşıyoruz… 01-01-1970 03:00 Kendini hesaba çeken insan ve “Çağrı” 01-01-1970 03:00 Şehir Ve İnsanca Yaşama Sanatı… 01-01-1970 03:00 Çalışan kadın sorunu ve aile… 01-01-1970 03:00 Harem-i Şerif’te selfie ve tüketim… 01-01-1970 03:00 Huzuru nasıl tüketiyoruz! 01-01-1970 03:00 Paris’i selamlayan kitaplar… 01-01-1970 03:00 Şehir Kimliği Ve Aile… 01-01-1970 03:00 Toprak huzuru ve tarımda çöküş… 01-01-1970 03:00 Nerede o eski dostluklar mı diyoruz… 01-01-1970 03:00 Avrupa’da Müslüman Aileler, Kadınlar Ve Çocuklar… 01-01-1970 03:00 Başörtüsü Ve Medeniyet… 01-01-1970 03:00 Gençler Kültüründen Kopmuyor, Koparılıyor… 01-01-1970 03:00 Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme! 01-01-1970 03:00 Televizyon Dizilerinin Aileye Etkisi… 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Çılgınlığı… 01-01-1970 03:00 Hayaller Ve Gerçekler… 01-01-1970 03:00 Anne, Kadın Ve Şiddet… 01-01-1970 03:00 Gençlik, Bizler Ve Doğruluk… 01-01-1970 03:00 Ramazan’da yardım kolisi geleneği ve belediyeler 01-01-1970 03:00 İnternet, mahremiyet ve gençlik! 01-01-1970 03:00 Arayış İçinde Olan İnsan Halleri… 01-01-1970 03:00 Erguvan, Diriliş Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 İç yolculuğumuz Anne Rızası, Umut 01-01-1970 03:00 Kin ve öfke; Kalbin Hesaplaşması 01-01-1970 03:00 Paris’te şiir ve şiir ne istiyor? 01-01-1970 03:00 İyilik Tutulması Ve Azalan Bereket 01-01-1970 03:00 Gençler Anlaşılmak İstiyor -Yarının Türkiye’si- 01-01-1970 03:00 Vefasızlık, Toplum Güvensizliği -Robotlaşma- 01-01-1970 03:00 Dostluk, Kalp Huzuru Ve Duyguların Bedeli 01-01-1970 03:00 Sevginin Estetiği 01-01-1970 03:00 Toplum Huzuru Ve Güven… 01-01-1970 03:00 İnsani Değerler Tablosu -Haz- 01-01-1970 03:00 Mutluluk Tanımımız Yanlış 01-01-1970 03:00 Aile Kültürü Ve Huzur 01-01-1970 03:00 Kültürde Şaire Bir Parantez 01-01-1970 03:00 Anlama Biçimleriyle Yüzleşmek 01-01-1970 03:00 İnsanlık Kaybı Ve Umut 01-01-1970 03:00 Sarı Yeleklilerin Protestosu 01-01-1970 03:00 Sarı yeleklilerin dinmeyen tansiyonu! 01-01-1970 03:00 ​Sevginin dili paylaştıkça anlaşılır! 01-01-1970 03:00 Bobigny Müslüman Mezarlığı 01-01-1970 03:00 Yarına Samimiyet Bırakmak 01-01-1970 03:00 Paris‘te Akşamüzeri… 01-01-1970 03:00 Çocukluğum Ve Necip Fazıl 01-01-1970 03:00 Vel asr’i Başlangıç 01-01-1970 03:00 Kaybediş – Bir Medeniyetin Durdurulması 01-01-1970 03:00 Vel Asr’i - İnsan - Diriliş… 01-01-1970 03:00 İnsanın İç Haritası –Denge- 01-01-1970 03:00 Değişirken Kirleniyoruz… 01-01-1970 03:00 Akif İnan’da sanatsal duruş: Şairin İç Haritası… 01-01-1970 03:00 Sait Faik ve Gerideki Adam 01-01-1970 03:00