Tavuğun Dünyası

Saadettin BAYÇELEBİ

11-11-2017 08:49

Tavuk etiyle ilk tanıştığım zamanı hatırlıyorum. Reklamları olmasa da, insanın protein ihtiyacını karşılayacak ucuz gıda maddesi olarak tanıtımları yapılıyordu. Ama şimdiki kadar ucuz değildi. Çocukluğun vermiş olduğu bir merakla babamdan tavuk almasını istedim. O zamanlar her yerde bulunabilecek bir gıda maddesi değildi tavuk eti. Samsun’un taşra sayılacak bir mahallesinden düştük yola, şehir merkezinde bulabiliriz umuduyla. Popülaritesi çok olmasına rağmen, bulunması zor bir ihtiyaçtı. Şehir merkezinde, yeraltı camiinin yakınlarında, ana caddenin kıyısında, bir pasajın caddeye bakan yüzünde yaşı 55-60 olan yaşlı bir teyze, önünde baklava tepsisi, tepsinin altında tabure ve üzerinde bütün şekilde duran, tüyleri yolunmuş yaklaşık 5-10 tane, poşete sarılmış tavuk etini satmak için oturmuş bekliyordu sandalyesinde. Bu tavuk satıcısı teyze, yürürken babamın dikkatini çekmemişti, bense altın bir yumurta bulmuş gibi babamın kolundan çektim. Heyecanlı bir şekilde "baba, baba işte burada" diyerek bağırdığım zamanın üzerinden tam 25 yıl geçti.

Evet! Bugün hemen hemen tavuk eti tüketiminde aynı noktaya dönmek sağlık açısından bizi mutlu etse de o yıllarda yaşayan sevdiklerimizin artık hayatımızda olmaması bir o kadar üzücü elbet.

Gelelim Türkiye’de kişi başı tavuk eti tüketimine. Tarım bakanlığına göre 20 kg civarında. Bu rakam yıllık et tüketimimizin %60’ını oluşturmaktadır. Dünya tüketim ortalamalarını hemen hemen yakalasak ta,  üretim miktarımızla kıyaslayınca düşük kalıyor maalesef.

Üretim demişken; tavuk daha gıdaklamayı öğrenmeden insanın midesine doğru olan yolculuğunun süresi kırk beş gün civarında. Bizde doğan çocuklar kırkını çıkarmadan, yumurtadan çıkan tavuk sofrada. Bu kırklı yaşam döngüsündeki tavuk, 60000’lik çiftliklerde beton duvarların arasında olmanın verdiği stresle beraber, insanoğlunun tavukların bir tanesinin hasta olup diğerlerine de bulaştırmaması için verdiği koruyucu antibiyotiklerden tutunda, hızlı kilo almasını sağlamak için yedirdiği vitaminler, hormonlu ürünleri de eklersek sofraya nasıl bir şeyin geldiğini anlarız. Para kazanma hırsını da eklerseniz, tavuğun dünyasında hiçte iyi bir yer edinmediğimizi görürüz. Onun başlıca düşmanı oluveririz bir anda. Sizi silahla tehdit etmese bile, sizin verdiklerinizle sizi tehdit etmek için başta kanser olmak üzere, kalp ve hormonal rahatsızlıklar gibi birçok şeyi başınıza bela edebilir. Bunlardan uzak kalmak için yediğimiz içtiğimize dikkat etmeli, her şeyin başının sağlık olduğunu unutmamalıyız.

Yeniden o tavuk satan teyzeye dönecek olursak o zaman küçümsediğimiz köy tavuğunun bugün ne kadar da faydalı olduğunu bilim dünyası da kabul etti.  O halde Ferdi Tayfur’un dediği gibi “hadi gelin köyümüze geri dönelim, Fadime’nin düğününde halay çekelim.”

Sağlıcakla kalın.

Saadettin BAYÇELEBİ

DİĞER YAZILARI Sessiz Gemi 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Geçer Zaman ki… 01-01-1970 03:00 Ahh vatan! 01-01-1970 03:00 Kuduzzz 01-01-1970 03:00 Yarının Büyükleri 01-01-1970 03:00 Tehlike büyük! 01-01-1970 03:00 İşte sebebi! 01-01-1970 03:00 Neden yüksek? 01-01-1970 03:00 CO 01-01-1970 03:00 Herşey Zamanında Güzel 01-01-1970 03:00 Demedi demeyin! 01-01-1970 03:00 Et Fiyatları Üzerine… 01-01-1970 03:00 Hastalanmayı beklemeyin! 01-01-1970 03:00 Kim kurar içindeki saati? 01-01-1970 03:00 Aman yükselmesin! 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-2 01-01-1970 03:00 Kaybolan Değerlilerimiz-1 01-01-1970 03:00 Buğdayın hayatı! 01-01-1970 03:00 Kurbanlık Sağlık 01-01-1970 03:00 Buğdaysız Hayat -3 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -2 01-01-1970 03:00 Buğdaysız hayat! -1 01-01-1970 03:00 Su Hayattır Ama… 01-01-1970 03:00 Sıcaklık Yükseliyor! 01-01-1970 03:00 Biz Üç Kardeştik… 01-01-1970 03:00 Tatil kazalarına dikkat! 01-01-1970 03:00 Yaz kızım! 01-01-1970 03:00 Eğitim şart! 01-01-1970 03:00 Hey Gidi Gençlik… 01-01-1970 03:00 Kardeşten Öte… 01-01-1970 03:00 Bir Nefes Sıhhat 01-01-1970 03:00 Yazınız kışa dönmesin! 01-01-1970 03:00 Sadece beş dakika! 01-01-1970 03:00 Ya tutarsa! 01-01-1970 03:00 Gerçekten yaşıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Altın Ekmek 01-01-1970 03:00 Anamızın Ak Sütü 01-01-1970 03:00 Atı alan üsküdar’ı geçti! 01-01-1970 03:00 İsrafın bu kadarı... 01-01-1970 03:00 Bizi biz yapan değerlerimiz! 01-01-1970 03:00 Evet Varım!  01-01-1970 03:00 Var mısınız? 01-01-1970 03:00 Varlık Fonu, Sağlık Fonu 01-01-1970 03:00 Check – Up Veya Çekap 01-01-1970 03:00 Acil haller! 01-01-1970 03:00 Sadece Süt 01-01-1970 03:00 Biz Bu Coğrafyanın Rüzgârıyız 01-01-1970 03:00 İnce Hastalık 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızı bekleyen tehlike! 01-01-1970 03:00 Duyduk duymadık demeyin! 01-01-1970 03:00 Hayallerinizden vazgeçmeyin! 01-01-1970 03:00 Gribin binbir yüzü! 01-01-1970 03:00 Kuşa Dönmeyelim 01-01-1970 03:00 Canım Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Ne zaman unuttuk? 01-01-1970 03:00 Aman aklımızı karıştırmasınlar! 01-01-1970 03:00 Beni Yakacaklar 01-01-1970 03:00 Yeniden Efendi Olmak 01-01-1970 03:00 Fış Fış Gelen Kış 01-01-1970 03:00 Biz Hala… 01-01-1970 03:00 aktarlardaki tehlikeli otlar-2 01-01-1970 03:00 Aktarlardaki Tehlikeli Otlar-1 01-01-1970 03:00 oku! 01-01-1970 03:00 Kurban keserken kurban olmayalım! 01-01-1970 03:00 Bebeğin Sağlığı Annesiyle Başlar 01-01-1970 03:00 b12 zirvesi 01-01-1970 03:00 Sevgili Denizlerimiz 01-01-1970 03:00 Şimdi Güneş Ve Deniz Zamanı 01-01-1970 03:00 Köprüden Önceki Son Çıkış: Rusya 01-01-1970 03:00 Hadi yürüyüşe çıkalım! 01-01-1970 03:00 Artık Uyanma Vakti 01-01-1970 03:00 Amerikan İlişkileri Darbe Ve Yakın Gelecek 01-01-1970 03:00 Kahraman Milletime Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Sınırsız değil korkusuz tüketelim! 01-01-1970 03:00 BU NE HERZE, BU NE HEZEYAN.? 01-01-1970 03:00