Televizyonlardan aşina olduğumuz belgesel konuşmaları vardı şöyle; ''Serengeti düzlüklerinde sıradan bir gün, vahşi köpekler sürüler halinde avlanıyorlar, alfa köpek sürünün liderliğini yaparak sürüsüne avlanacağı yerleri gösteriyor''.
Bunlar sadece televizyonlarda olmuyor tabi ki, Haymana'da belgeselciler gelse sürüler halinde yaşayan sokak köpeklerinden belgesel yaparlardı.
Şöyle bir konuşma geçerdi;
Ankara'nın Haymana ovası düzlüklerinde merkezde iki sürü vahşi köpek kolonisi birleşerek gece avlanmaya çıktılar olurdu.
Okurlarımdan gelen şikayet üzerine bu haftada sürüler halinde yaşayan sokak köpeklerini işleyelim dedik.
''Merkez meydan ve Hükümet Konağı civarındaki köpeklerin en saldırgan olduklarını ve sokak köpeklerinin gece ve sabaha karşı saldırganlaştıklarını ve vatandaşlara saldırdıklarını söylediler''.
''Belediyeye, camiye giden cemaatin şikayet ettiği bu konuya çözüm bulunmadığını beyan ettiler''.
Vatandaş bu saldırgan başıboş sokak köpeklerinden şikayetçi ve toplanarak barınaklara konulmasını istiyor. Bu sorun sadece Haymana'da değil çoğu il ve ilçe belediyelerin bölgelerinde mevcut.
Daha önce ki köşe yazımda da sokak hayvanlarının barınma ve beslenme konularını kaleme almıştım, amma velakin kimsenin umurunda olmadı. Çünkü sokakta yaşayan sevimli dostlarımız gündem olabilmesi için saldırganlaşması lazımdı ve onu yapıyorlar.
Artık belediyeler şöyle bir çözüm bulmuş, kendi bölgesindeki sokak köpeklerini toplayıp bir başka belediyenin sorumluluk alanına bırakıp kaçıyorlar, haber arşivlerine bakın çıkar.
14 Temmuz 2021 de resmi gazetede yayınlanan hayvanları koruma kanunu, bu kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 13. maddesi.
“Belediyelerin sorumluluğu
EK MADDE 1 – Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.
Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür.
Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür.
Rehabilite edilen hayvanlar bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir.
Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.
Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.”
Sokak hayvanlarının barınacağı ve rahat besleneceği yeni yuvalarına götürülerek sürüler halinde yaşamaları engellenirse, vatandaşa da saldırmazlar ve vatandaşta korkmadan camisine ve evine rahatlıkla gidebilir.
Bu durumda olup bakıma muhtaç olan kedi ve diğer sevimli hayvanların barınma ve beslenme sorunlarının giderilmesi gerekiyor.
Soğuk kış günleri başladı, sevimli dostlarımızda üşüyor sayın belediye yetkilileri lütfen onları unutmayın.
Allah'a ısmarladık…