Anadolu’nun Özü Tasavvuftur

Ravza ZEYBEK

24-09-2020 07:43

En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…

Son günlerde önce İmam Hatip okulları ile ağza alınmayacak sözler sarf edilip, (ardından özür dilense de) maksatlı olduğu her halinden belli olan, toplumun en hassas damarlarına yeniden basılmaya başladı. Ardından  ne zaman bu ülkede bir kargaşa ve kaos ortamı istenirse B planı olarak görülen Tarikatlar konusu  ortaya atıldı. Adi bir sapığın ne İslam ile ne Tarikatla uzaktan yakından alâkası olmayan birinin bir çocuğu taciziyle yine gündeme gelen Tarikatlar konusunda bir şeyler yazmadan edemedim. İnsan yine bu birileri neyin derdinde diyesi geliyor?

Küçüklüğümde bizlere büyüklerimiz, masal olarak Anadolu’ya  nereden geldiğimiz  tarihi geçmişimiz ile ilgi bilgiler anlatılırdı.Ailemiz her defasında  ‘Biz Buhara’dan Anadolu’ya gelmişiz Seyit Bayram Veli Hazretleri bu köyümüzün Kurucusu’ derlerdi. Tabi çocukken Buhara neresi?  Horasan nerde? Önemi nedendir bilmezdik.  Anadolu’nun kapıları müslüman Türklere açılmasıyla birlikte Anayurttan birçok alimler dervişler buralara gelmiş ve bu toprakların İslam’ı seçmesine ve sağlam bir itikâtla İslamı yaşamaya ve yaşatmaya çalışmışlar.  Bu inanış şekline Ehli sünnet vel Cemaat yolu denmiş.Anadolu’da  gönüller kazana kazana ilim irfan yurdu haline gelmiş. Benim büyük dedem olan mübarek Seyit Bayram Veli Hazretlerinin kısaca hayatından da bahsedelim.

Anadolu Ajansı Hadim Muhabirliği yapan Ramazan Bilgili’den edindiğimiz bilgilere göre: “Seyyid Bayram Veli Hazretleri henüz Horasan’da iken rüyasında bu yerleri görür ve kendisine rehber olması için bir bulut parçasının görevlendirildiği beyan olunur. Veli hazretleri eşi, kızı, oğlu ve hizmetçisi ile birlikte yollara düşerler. O zamanlarda baş gösteren Moğol istilası, baskı ve zulmüne maruz kalmamak maksadıyla yanlarına yakın savaş aletleri olan gürz, teber, topuz ve kılıç alırlar. Üstlendiği görevin aşk ve heyecanı içerisinde uzun bir yolculuğun son durağını Torosların bu yamacında noktalamıştır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammet (s.a.v.)’in soyundan olduğu için “Seyyid” unvanını almış, Allah’ın izni ve inayeti ile pek çok kerametlerde bulunduğu için de “Veli” denilmiştir. Böylesine yüce bir soydan gelen velinin zuhur eden kerametleri, aydınlatıcı bilgisi, dertlere manen ve bedenen derman olması, gönüllere serptiği huşu şerbetinin haberi yalçın Toros dağlarını ardı arkasına aşarak dönemin Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’a kadar ulaşır. Sultan bu vaziyet karşısında büyük zatı merak eder ve bir gece Seyyid Bayram Velimizin huzuruna çıkar. (Rivayete göre kendisinin sultan olduğunu gizler ama dedemiz durumun farkındadır.) Sultan Alâeddin, Seyyid hazretlerinin sohbetinden memnun olmuş, ilmi ve dini bilgisinden çok etkilenmiştir. Ziyaretlerini sıklaştırmış ve Seyyid Hazretleri için “Benim hem beden hem de manevi doktorum” demiştir”. Seyyid Bayram Veli Hazretleri üç kardeştir. Bunlardan biri Antalya İli Alanya İlçesi Mahmutseydi köyünün kurucusu Seyyid Mahmut Veli diğeri Konya İli Seydişehir İlçesinin kurucusu Seyyid Harun Velidir.’Diye anlatmıştır.

Daha bunlar gibi Anadolu’yu yurt yapan birçok veliler vardır. Ankara’da Hacı Bayram Veli, Bursa’da Emir Sultan, Erzincan’da Terzi Baba …Gibi İslam’ı en güzel şekilde yaşamışlar yaşanması için rehber olmuşlar, tekke ve zaaviyelerle  vakıflarla insanlara hizmet etmişler. Tasavvuf ismi verilen bir eğitim metoduyla ki İslamsız bir Tasavvuf anlayışı asla olmaz, İslam’ı en ince şekilde temsil etmişler.Tarikatlarda bu  ilim irfan geleneğinin adı olmuş. Bu gelenek İnşallah kıyamete kadar nefes olacak bu topraklara.

İslam’a  zarar vermek için sahte bir şeyh, sahte bir Tarikat kurmakla (Geçmişte buna şahitlik ettik) Müslümanlara zarar vermek niyetinde olanlar yeniden hortlamış durumda. Cübbeli Ahmet Hocanın bildiği ne varsa bu konuda gerekli yerler ile paylaşım yapmasına çok sevindim.  Önüne gelen şirket kurar gibi dernek, vakıf veya Tarikat kurmamalı. Zaten gerçek anlamda Tarikat olanlar Türkiye’de biliniyor. Peki  bu kadar dini yayınlar yapılırken, Tarikatlar eğitim programları düzenlerken bu sahte şeyhlere sahte Tarikatlara uyan veya kanan insanlar kim? Bizler bunun gibi soruları çoğalta biliriz ama Allah Rasulünün ‘Size bir emanet bırakıyorum O’na sıkı sıkıya bağlanınız’ dediği Kur’an-ı Kerim’i  hayatımızdan çıkarırsak  bu sahteliğe daha çok kanan olur gibi geliyor Allah Muhafaza! Gerçek Tasavvuf ve Tarikat anlayışını baltalamak için yapılan oyunlara bir yenisi daha eklenmiş oldu maalesef…

Kur’an’sız ve Hz. Muhammed’in sünneti olmadan bir Tarikat anlayaşından söz etmek mümkün değildir.  Anadolu’da yetişen münevver ilim ve irfan ehli alimler gerçek İslam şuûrunu  vermeye çalışmışlar ve halâ Hoca Ahmet Yesevi’nin yolunu, Emir Buhari’nin irfanını, Yunus Emre’nin hoşgörüsünü, Mevlana’nın çağrısını  diri tutan alimler insalara rehberlik etmekte ve bu uğurda mücadele etmekteler.

Biz bu senaryoları çok gördük. Bazen sizin tuzak diye kurduklarınız size geri dönüyor ve gerçekten samimi Müslümanın da uyanışına vesile oluyor.

"Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. (Allah onların kurduğu tuzakları bozacaktır.)" Âl-i İmrân Sûresi - 54.

Vesselam…

DİĞER YAZILARI Amerikan Rüyası Bitti 01-01-1970 03:00 Düştüğü Yerden Kalkacak Ümmet 01-01-1970 03:00 Özlenen Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Ayet- Bir Kadın- Bir Dizi 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler 2 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler (1) 01-01-1970 03:00 Köksüzlük Öksüzlük Mü! 01-01-1970 03:00 Cihad Zulme Karşın Hayat İçindir 01-01-1970 03:00 Câlût’la Savaşa Giderken Hepimiz İmtihan Nehrinden İçmişiz 01-01-1970 03:00 Gönlümün Gördüğü Şehir Semerkand 01-01-1970 03:00 Anadolu İnsanının Feraseti 01-01-1970 03:00 Zor Zamanlar Allah’la Kolay Olur 01-01-1970 03:00 Zararın Neresinden Dönersek 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Ne Oldu Bu Adamlara? 01-01-1970 03:00 Ne oldu bize? 01-01-1970 03:00 Mübarek Ola 01-01-1970 03:00 Bulanlar Arayanlardir 01-01-1970 03:00 Diriliş Zamanı 01-01-1970 03:00 Ben Şehit Olmak İstiyorum! 01-01-1970 03:00 Reddediyorum! 01-01-1970 03:00 Yine mi 28 şubat! 01-01-1970 03:00 Kimin modası! 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Ölüm var! 01-01-1970 03:00 Hiç Şaşırmıyorum 01-01-1970 03:00 Ümitlerimiz Ölmeden Bu İşe Bir El Atın… 01-01-1970 03:00 Selamünaleyküm 01-01-1970 03:00 ATEŞ ve SU 01-01-1970 03:00 Buda Geçer Ya Hû 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Kapımıza Dayanan Tehlike! 01-01-1970 03:00 Mazlumlar seni bekliyor! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Mağaraları 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Bu İşin Vebali Çok 01-01-1970 03:00 Mesele Kadın mı! 01-01-1970 03:00 Resmin Bütününe Bakalım 01-01-1970 03:00 Allah Var Gam Yok! 01-01-1970 03:00 Uygulamalara Kurban Oluyoruz 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Firavun Hala Katlediyor Ya Musa Nerde! 01-01-1970 03:00 Özgürlük Ne İçin? 01-01-1970 03:00 Her Acı Büyütür Bizi… 01-01-1970 03:00 Küfür Tek Millettir 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Yok Artık 01-01-1970 03:00 Allah İle Barış 01-01-1970 03:00 Sibel Eraslan İçin… 01-01-1970 03:00 Dünyayı Terk Edenler Bize Ne Anlatır 01-01-1970 03:00 Âşurâ Bize Ne Söyler 01-01-1970 03:00 Mazlumun Ümidi Olmuşuz 01-01-1970 03:00 Gençlerimizi Harcamalarına İzin Verme! 01-01-1970 03:00 ‘Mü'minler Ancak Kardeştirler.’ 01-01-1970 03:00 Sevgi Kurban Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Ölerek Dirilen Millet 01-01-1970 03:00 İstanbul Sözleşmesi Huzur Vermedi! 01-01-1970 03:00 Irkçıyım…Irkçısın…Irkçıyız… 01-01-1970 03:00 Ramazanı Özümüze Alalım 01-01-1970 03:00 Hayaller gerçek oluyor! 01-01-1970 03:00 Bir Ramen’den Öğrendiğim 01-01-1970 03:00 Tevükkül İmtihanı 01-01-1970 03:00 Mağalarımıza Dönüyoruz 01-01-1970 03:00 Bu yol nereye gider! 01-01-1970 03:00 Vardır Bir Hayır! 01-01-1970 03:00 8 Mart Ne Ki! 01-01-1970 03:00 Nişanın Tek Adı Kaldı 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopacak! 01-01-1970 03:00 Öz Bilinmezse Özellikler Çıkmaz Meydana 01-01-1970 03:00 Sahipsiz kalan çocuklar! 01-01-1970 03:00 Her şey hakikâti görmekle başlar! 01-01-1970 03:00 Yarın çok geç olabilir! 01-01-1970 03:00 En Büyük Örneğimiz 01-01-1970 03:00 Her çocuk özeldir! 01-01-1970 03:00 Uyuyan dev uyandı artık! 01-01-1970 03:00 Ömür Vakfiyesi 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Özür dileriz çocuklar! 01-01-1970 03:00 Dost kim? Düşman kim? 01-01-1970 03:00 Keşkesiz Aşklar 01-01-1970 03:00 Cibril Hadisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Bulanlar arayanlardır! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması 01-01-1970 03:00 Allah’ın boyası ile boyanmak gerek! 01-01-1970 03:00 Nereye bu gidiş nereye kadar? 01-01-1970 03:00 Kutlu bir şehit övülmüş bir şehadet! 01-01-1970 03:00 Sana Yazdım. 01-01-1970 03:00 Düştüğü yerden kalkacak ümmet! 01-01-1970 03:00 Nuh’un Gemisi 01-01-1970 03:00