En güzel sözlerin sahibinin adıyla …Allah’ın adıyla…
Bugün günlerden Âşurâ… Kimine göre matemdir kimine göre Şükür günü kimine göre sadece yılda birkaç sefer yediği güzel bir tatlı olmaktan ileriye gitmez. Herkesin farklı bir idrakle andığı ve yaşadığı günün adıdır. Nedir o zaman âşurâ?
Âşurâ arapça aşera kökünden türetilmiş ‘On’ demektir. Muharrem ayının onuncu gününe âşurâ deriz. Hz.Âişe annemizden rivayetle cahiliye döneminde müşriklerin oruç tuttuğunu bildirir. Hz. Peygamberimizin Medine’ye hicretinde bayram eden Yahudileri görünce sebebini sorar; ‘Bu gün Firavunun zulmünden kurtulduğumuz gündür ‘derler. Efendimiz biz Musa’ya sizden daha lâyığız’ der ve âşurâ orucu için önlü arkalı oruç tutulmasını tavsiye eder.
Peygamberimizin tavsiyesiyle tutulan âşurâ orucu Hz. Peygamberden evvel ki peygamberler silsilesinin kurtuluş günün tekâmül bulmuş halinin yansımasıdır. İlâhi kader öyle güzel bir vurgu yapmıştır ki tüm Peygamberlerin günü olmuş ve yüce Rabbimiz bir zamana tüm insanların dikkat kesilmesini istemiştir. ‘Allah indinde tek din İslam’dır’ Hz. Adem (a.s.) ile başlayan ve Hz. Muhammed (s.a.v) ile tekâmüle ulaşan İslam ve Müslümanlara büyük bir müjdedir. Ne de olsa başka bir peygamber gelmeyecek ve hiç şüphesiz tüm peygamberlerin mucizelerinin bir ‘Anda’ toplanmış ve bu toplanmanın adı da olmuştur.
Hz. Âdem (a.s.)gibi bir gün verdiğimiz sözümüzü unutursak ve yanılırda aldanırsak umutsuz olmayacağımız ve tövbeye sarılacağımızın günüdür Âşurâ…
Hz.Nuh (a.s.) gibi tüm dünya tufan olsa da Allah’ın emirlerini yerine getirmenin hikmetine şahitlik etmektir Âşurâ…
Hz.Yunus (a.s.) gibi inanan tek biz kalsak da kutlu davada mücadele etmeye devam etmektir ki en olmaz dediğin başına gelse de seni kurtuluşa eriştirecek olanın Allah olduğuna inanmandır Âşura…
Hz.İbrahim (a.s.) gibi içinde içinin de içinde yakınlığını bulduğun Rabbine kalbini titretmeden inanmanın tevekkül etmenin adıdır Âşurâ…
Hz. Eyyup (a.s.) gibi dünyanın tüm dertleri toplanıp seni sarsa da Allah’tan bir an bile gafil kalmamanın mücadelesidir Âşurâ…
Hz.Yakup (a.s.) ‘ın oğlu olan Yusuf(a.s.) ‘ın ayrılığından kapanan gözlerinin yeniden açılması ve vuslat olmuştur Âşurâ…
Ve son peygamberin gözünün nurlarından olan Hz. Hüseyin bu günde şehadet şerbetini içmiştir. Şehâdetin günü olmuştur Âşurâ
‘Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nûh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.’ ‘Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.’
‘İsmail’i, Elyasa’ı, Yûnus’u ve Lût’u da doğru yola erdirmiştik. Her birini âlemlere üstün kılmıştık.’(Enam Suresi84-85-86) Bu ayeti kerimeler bize diyor ki bu kutlu davanın yolcularının yolu aynı, yönü aynı, acısı aynı , sevinci de aynı olacak.
On Muharrem daha önce bir kurtuluş olmuşta niye âlemlere Rahmet Hz. Peygamberin torunun en acı günü olmuş? İlk defa Kerbelâ’yı okuduğumda bu soruyu sormuştum. Ölüm ve bu ölümün en şanlısı olan şehâdet, tüm kurtuluşlardan daha sevimli ve güzel de ondan. Hz. Hüseyin Şehâdeti de tüm kâinatın tek bir anda olan o kutlu günde olmalıydı. Öyle yürek parçalayan bir şehadet o güne yakışırdı onun adı da, Âşurâ…
Âşurâ bize şunu da öğretir, bu gün Hak ve batılın birbirinden ayrıldığı gün olmuştur. Tarafların seçildiği gün olmuştur. Kerbelâ tek bir kere mi yaşandı? Yezid ne zaman öldü? Şimdinin Yezid’lerin yanındakiler kim? Sen kimin yanındasın? Hüseyin gibi bu davayı göğüsleyenlerin yanında mısın yoksa az bir dünya menfaati için Hüseyin’i şehit edenlerin yanında mısın? Kıyamet değin bir Kerbelâ var hissedebilene, kırbana doldurduğunla ya su olacaksın susuzluktan yanan sineleri ferahlatacaksın yada ateş olup yakmaya devam edeceksin… Selametle