Hayaller ve Rüyalar

Asiye Tanrıöver TÜRKAN

12-03-2022 11:41

Her birimiz hızla bireyselleşen dünyanın fertleriyiz. Dünyanın globalleştiği, uzağın yakın olduğu, iletişimin en hızlı çağının yaşandığı şu ortamda olmakla beraber, hızla birbirimizden uzaklaşmakta, yalnızlaşmakta, daha mutsuz olmaktayız.  

Değerlerin alt üst olup, erdemlerin ve erdemlilerin kaybolduğu şu günümüzde ne kendimize yakışanı yaparak içten huzuru yakalamakta ne de mutlu olmak için yapılan evliliklerimizde huzurun peşindeyiz.  

İnadına gururumuzu ön plana çıkarıp, otorite savaşında başarılı olmak için kılıçlarımızı kuşanmış “hazır ol” durumundayız.  

Boş hayallerin peşinde koşturan onca kalabalıklar içinde bizlerde kaybolmaktayız. 

Şu bir gerçektir ki; dinsiz bir toplumda hayal her zaman ön plandadır. Günümüzde insanlar “Düşün başar” ninnileriyle uyutulup, bir çok metotlarla uyuduğu uykulara devam ettirilmektedir.  

Peki; başarının, mutluluğun ve huzurun zenginliğe, makama, şana endekslendiği günümüzde bizim rüyalarımız nelerdir? 

Hayâl; kafamızda tasarladığımız seraplardır.

Rüya ise; gökten inen bir gerçektir, bir misyondur, bir haktır.

Bunun farkında olan batılı düşünür Sören Kierkegorg  “ İnsanın rüyası ne kadar yüceyse, kurbanı o kadar yücedir. Kurbanı ne kadar yüceyse  insan o kadar yücedir.” demiştir. 

Hak edilmeden, hemen çok kazanmak peşinde olan bizler, yolunda gitmeyen durumlarda da başkalarını suçlu görmekteyiz. Suçlu ya yaşadığımız ortam yada karşılaştığımız insanlardır. Haksızlıklara uğrayan daima bizizdir. 

Evliliklerimizde de durum pek farklı değildir. “Ben” den “biz” e geçemiyoruz. Eşlerimizi tanıma gayreti içinde değiliz.  

Sorumluluklarımızın gerekliliğini yapmadığımızdan anlaşmak için ortak alanlar oluşturmuyor ve ortak kararlar alamıyoruz.  

Farklı dillerden konuştuğumuzdan dolayı iletişim kuramıyoruz. Bundan dolayı; sevgiyi, saygıyı, merhameti, muhabbeti yapamıyoruz. Haliyle bu hâl evimizdeki huzurun kaybolmasına da vesile yapıyoruz..

Halbuki Cenab-ı Allah Nahl Suresinde “Allah size evlerinizi huzur ve dinlenme yeri yaptı”  buyurmaktadır. 

Bizim bu noktada tekrar insanlığımıza dönüp, bize yakışanın peşinde olmamız ve bize yakışanı yapmamız gerekir. Elbette bu şekilde olmak dünyayı daha yaşanılır kılacaktır. 

Dualarımızda “Ya Rabbi! Bana bu dünyada iyilik, güzellik ver, ahirette de iyilik güzellik ver ve bizi cehennem azabından koru”  diye dua etmemiz huzur ve dinlenmenin bu dünyadaki evlerimizde olmasını gerekli kılmaktadır. Mutluluk her birimizin hakkıdır. 

Mutluluk nerede başlar? Mutluluğun ve huzurun sahibi kimdir? Kendi yüreğinde huzurlu olmayan huzurun taşıyıcısı olabilir mi?  

Sanıyorum bunu iyi düşünerek yola çıkmalıyız. Mutluluğun ve huzurun peşinde koşan bizler hala sorunlarımız için düşünmüyorsak çözüme ulaşamayacağız. 

Gayret bizden,  başarı alemlerin sahibi Allah’tandır. Bu hakikati unutmamalı, yanlış adresten istememeliyiz.

Mutluluğun ve huzurun yegâne sahibi olan Allah’a el açmalıyız.

DİĞER YAZILARI Gönüllerimize inşirah ver! 01-01-1970 03:00 Suyumuzu bozarsak duru bakışımız olmaz! 01-01-1970 03:00 Zulümden yorgun düşen bizler! 01-01-1970 03:00 Göz aydınlığı eşler ve evlatlar! 01-01-1970 03:00 Dualarımız Neden Kabul Olmuyor! 01-01-1970 03:00 Algılarımızla mı oynanıyor! 01-01-1970 03:00 Oyun başladı! Rolüne hazır mısın? 01-01-1970 03:00 Sadece Saniyelerle 01-01-1970 03:00 Başarı; altın kafeste sunulan kadeh misalidir! 01-01-1970 03:00 BİR DAKİKA! 01-01-1970 03:00 Kıyamda Olmayan Kayyum Olamaz! 01-01-1970 03:00 Dayanın Uygurlu Kardeşlerim! 01-01-1970 03:00 The secret, sırra vakıf olmak! 01-01-1970 03:00 Kuyuya atılan taşlar! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Hak, gerçek nedir? 01-01-1970 03:00 UYANMAK! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Vicdanın Sesi Kesilmezse Aklın Sesi Duyulur! 01-01-1970 03:00 İlla edep! 01-01-1970 03:00 Canım Babama Atfen 01-01-1970 03:00 Bizi af edin gençler..! 01-01-1970 03:00 Sabreden Nezaketle Taçlanır 01-01-1970 03:00 Dinsiz Bir Toplumda Hayal Ön Plandadır! 01-01-1970 03:00 Yaslandığın yer kadar güçlüsün! 01-01-1970 03:00 Gönlüm Uçmak İstiyor! 01-01-1970 03:00 Dünyanın bize ihtiyacı var! 01-01-1970 03:00 Ruh iklimimizi canlı tutalım! 01-01-1970 03:00 Rahmet, Mağfiret, Kurtuluş... 01-01-1970 03:00 Geldi rahmet ayı! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi? 01-01-1970 03:00 Bilim ilerledikçe din biter mi! 01-01-1970 03:00 Mavi Dünya Gemisi Batıyor! 01-01-1970 03:00 Zaman Ahir Zaman! 01-01-1970 03:00 Varlığını kabul etmeyen farkındalık oluşturamaz! 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Durum, yorum, sonuç! 01-01-1970 03:00 Psikoterapi Eğitimleri Ve Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 Yerdeki gölgeler! 01-01-1970 03:00 Selam Yerdeki Gölgelere Takılmayanların Üzerine Olsun 01-01-1970 03:00 Zaman her derdin devasıdır! 01-01-1970 03:00 İkinci ilişkiye yelken açan birinciyi gözden çıkarmıştır! 01-01-1970 03:00 Müslümanların ilki olmak! 01-01-1970 03:00 İyilikle Kötülük Bir Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Başka bir aile mümkün mü! 01-01-1970 03:00 Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza ölümü nasıl anlatalım! 01-01-1970 03:00 Rakip Mi Ekip Mi Olalım! 01-01-1970 03:00 Müslümancılık oyunu mu oyunuyoruz! 01-01-1970 03:00 İnsana iman, gence haya, aileye mutluluk yakışır! 01-01-1970 03:00 Nokta! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi! 01-01-1970 03:00 İlim mi bilim mi! 01-01-1970 03:00