DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Giriş Tarihi : 27-07-2022 10:56

UYANMAK!

Uyku; konsantroyonumuzu ve üretimimizi arttıran, kalp ve sinir sistemimizi koruyan,vücüdumuzu tamir ederek bizi genç bırakan, stres seviyemizi düzenleyerek kendimizi zinde hissettiren, yaşam kalitemizi arttırarak hayatımıza düzen koyandır.

Her ne kadar hareketlilikten uzak gibi görünse de geceyi örtü, uykuyu da istirahat yaparak gündüz uyanıp yeniden yaşama dönüş yapmaya vesile olandır.  

Bu hakikati Rahman olan Allah (c.c.) Furkan suresinin 47. Ayetinde belirtmiştir.  

Uyanmak; uykuyla düzene giren düşüncelerimizin duyguya dönüşmesidir. Gün içinde yaşayarak, görererek, duyarak anlam dünyamıza dahil ettiğimiz duygularımız, aslında bizim imtihanlarımızdır.  

Peki duygu nedir ve nasıl oluşur?

Duygu; geçmişte yaşadığımız tecrübelerimize dayanarak, milyarlarca beyin nöron hücrelerimizin, hızla çalışarak oluşturduğu “zan”larımızdan başka bir şey değildir.  

Yüzde seksen zanla hayat olgumuzun oluşturduğu söylemi, bizi deneyimsel bir körülükle karşı karşıya da bırakmaktadır. Negatif yada pozitif önyargılar ve alışkanlıklar böylelikle oluşur. 

Kendi tecrübelerimizin mimarı olup hayatın içinde etken olmaya niyet etmemiz, ancak uyuduğumuz uykudan uyanmamızla mümkündür.  

Toplumun geleceğinin mimarlığına üstlenmiş, kendilerini de üst akıl olarak niteleyenlerin egemenliğine ancak kendimizi keşfetmekle, ütopik söylemlerinin tam tersi komplo teorileriyle birleştirdikleri dispotik bir geleceğe yani karanlığa gömmek isteyen güçlere “dur” diyebilmekledir.  

Ütopya; gelecek için ideal bir toplum önerisini içinde barındırır. Felsefe, siyaset, edebiyat eserleri, gelecek tasarımı içine girerek insan aklı ve duygularıyla şekillenmektedir.  

Siyasi iktidarın ve paranın yön verdiği düşünce akımlarını hatta dini algının oluşmasını düşündüğümüzde, ütopik söylemlerin de kimlerin altında olduğunu bilmemiz sanırım pek güç olmayacaktır.  

Distopya; insanların hayatlarını kontrol ederken, karanlık, işgal altında, renkten ve yeşilden uzak cehennem gibi bir gelecektir. “Gerçeğin çölü” tabiri Martix filminin içinde geçmektedir. Her ne kadar çöl gibi olsa da “gerçek” olduğu için mücadele edilmelidir düşüncesi bu şekildeki filmlerin ana konusudur. “Açlık Oyunları” filmi “Matrix” gibi distopyanın en güzel örneğidir.  

 

Ütopya toplumu düzenli, barışçıl, düşünce özgürlüğü ve adaleti olan, doğa dostu cennet gibi tarif edilirken, distopya toplumda ileri seviyede teknolojiye sahip sistemin hakim olduğu baskıcı ve cehennem gibi bir hayat örnekleri sunulmaktadır.  

 

Bu uzun girişimin akabinde bizden 2400 yıl önce yaşamış Platon’un “Mağara metaforu” ile bize sunduğu uyanış hikayesini sunmak istiyorum.  

 

“An”ı fark etmek, “An”ı yakalamak, “An”ı yaşamak ve geleceğe ışık olmak niyetinde olan benim gibi olan kardeşlerime yön vereceğine inanıyorum. 

 

Metafor; anlatılması soyut olaran zor kavramları somut alana düşürme gayretidir. Bunu Platon gerçekten çok güzel başarmıştır.  

 

Olay karanlık mağarada zincirlerle bağlanmış, dış dünyayla ilişkileri sadece küçücük pencereden yansıyan gölgelerden ibaret olan tutsaklarladır.  

 

Gerçek olduklarından şüphe duymadıkları bu yansımaların üzerine üretilen fikirlerle ömürlerini geçiren mağara sakinlerinden birinin zincirlerden kurtulup çıkması, görünen yansımalarının sahipleriyle buluşması ve konuşulanların ne kadar yavan kaldığını bütün duyu organlarıyla hissetmesi ve akabinde, mağaradaki kardeşlerine bu hakikatı anlatmak için geri dönmesiyle devam etmektedir. Asıl acı buradadır. 

 

Uykudan uyanıp hakikatı gören, mağaranın karanlığından kurtulup ışıkla gözleri görme yetisini elde eden kişinin, diğer tutsaklar tarafında  aptallaştığını, daha da kötüsü mağaradan tekrar çıkmasına izin verilmemesidir.  

 

Bu durum ise aydınlanan biri için büyük zulümdür.

Zira artık uyanmıştır.

Gerçeği bilmektedir.

Peki gerçek nedir?

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Asiye Tanrıöver TÜRKAN

Asiye Tanrıöver TÜRKAN

DİĞER YAZILARI Suyumuzu bozarsak duru bakışımız olmaz! Zulümden yorgun düşen bizler! Göz aydınlığı eşler ve evlatlar! Dualarımız Neden Kabul Olmuyor! Algılarımızla mı oynanıyor! Oyun başladı! Rolüne hazır mısın? Sadece Saniyelerle Başarı; altın kafeste sunulan kadeh misalidir! BİR DAKİKA! Kıyamda Olmayan Kayyum Olamaz! Dayanın Uygurlu Kardeşlerim! The secret, sırra vakıf olmak! Kuyuya atılan taşlar! Amaç, araç ve semboller! Hak, gerçek nedir? Amaç, araç ve semboller! Vicdanın Sesi Kesilmezse Aklın Sesi Duyulur! İlla edep! Canım Babama Atfen Bizi af edin gençler..! Sabreden Nezaketle Taçlanır Dinsiz Bir Toplumda Hayal Ön Plandadır! Yaslandığın yer kadar güçlüsün! Gönlüm Uçmak İstiyor! Dünyanın bize ihtiyacı var! Ruh iklimimizi canlı tutalım! Rahmet, Mağfiret, Kurtuluş... Geldi rahmet ayı! Hâlâ vakti gelmedi mi? Bilim ilerledikçe din biter mi! Mavi Dünya Gemisi Batıyor! Zaman Ahir Zaman! Varlığını kabul etmeyen farkındalık oluşturamaz! Hayaller ve Rüyalar Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! Durum, yorum, sonuç! Psikoterapi Eğitimleri Ve Anlam Arayışı Yerdeki gölgeler! Selam Yerdeki Gölgelere Takılmayanların Üzerine Olsun Zaman her derdin devasıdır! İkinci ilişkiye yelken açan birinciyi gözden çıkarmıştır! Müslümanların ilki olmak! İyilikle Kötülük Bir Olur Mu! Başka bir aile mümkün mü! Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! Çocuklarımıza ölümü nasıl anlatalım! Rakip Mi Ekip Mi Olalım! Müslümancılık oyunu mu oyunuyoruz! İnsana iman, gence haya, aileye mutluluk yakışır! Nokta! Hâlâ vakti gelmedi mi! İlim mi bilim mi!
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA