Tarihin canlı şahitleri olan bizler, olacak katliamların planını önceden okuyor çok fazla geçmeden oluşuna şahit oluyoruz. Aksiyon filmlerini aratmayacak bol adrenalin yüklü haberler, felaket haberlerini sunan medya, her gün insanların kafasını karıştıran televizyon programları…
Bunun yanında yaşanan aile dramları, nesiller arası çatışmalar, cinsel tercihler, modernitenin kucağımıza bıraktığı birbirinden ahlaksız yapılanmalar, işsizlik sorunu ile boğuşan yığınlar, iş başında olanların aldıkları yanlış kararlar, kanunlar, kendisi dahil hiç kimseyle anlaşamamalar, geçim sıkıntısı, huzursuzluk veee “artık yeter deyip” intiharı seçmeler…
Açık hava tımarhanesi haline dönüşmüş olan iki kapılı handa insanlar daha fazla güç, daha fazla imkân, daha fazla para sevdasına düşmüş ve gözleri kan bürümüştür. Dünyanın neresine baksan kanlı olaylar…
Nedir insanların birbiriyle alıp veremediği?
Rahman Enfal suresi 73. Ayetinde imanlarının üzerini örtenlerin kafir olacağını, bu kişilerin de birbirlerinin yardımcıları olacağını, eğer inananlar olarak birleşip de Allah’ın emirlerini yerine getirmezsek yeryüzünde büyük bir fitne ve fesadın olacağını duyurmuştur.
Bugün yeryüzünde açık bir fitne ve fesat varsa ki var, bizlerin bu emri görmemezlikten gelmemizin, bu emre itaat etmememizin sonucudur. En büyük engelimiz de ahiret yokmuş gibi, ölmeyecekmişiz gibi hareket etmemiz diye düşünüyorum. Halbuki Hak Teala, imanlarına hayatlarını şahit kılanlara, yalnız Rab’ına güvenip Rab’ından isteyenleri devamlı uyarır.
“Ey iman edenler! Eğer Allah’tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir. ”(Enfal 8/29)
Fazlı büyük olan alemlerin tek sahibinin bir kuluna feraset vermesi kadar büyük bir nimet var mıdır?
Kur’an-ı Kerim’in bir adının da Furkan olması, doğruyu yanlıştan ayırıcı özelliği olması ve bu özelliği de Rab’ımın kullarına lütfetmesidir. Rabb’ım bizleri bu ihsana, bu sırra erdirsin.
Bu dua beni yıllar önce dünyada satış rekorları kırdığı iddiası ile dilimize “sır” olarak çevrilen “The Secret” i hatırlattı. Şu satırlar kitabın sahibi Rhonda Byrne’ye ait;
“Çağlar boyu nesilden nesile geçerken, birçok insan ona göz dikti, onu gözledi, kaybetti, çaldı, büyük paralar karşılığı satın alanlar oldu. Tarihten en önemli insanların bazıları yüzyıllar kadar eski olan “sır” a vakıf olmuşlardı. Eflatun, Galileo, Carnegie, Einstein ve diğer mucitler, bilim adamları ile büyük düşünürler “sır”ı biliyorlardı ve şimdi “sır” dünyaya açıklanıyor.
“Sır”ı öğrendiğinizde, istediğiniz her şeyi elde etmeyi, yapmayı ya da isteğiniz her şeyi olmayı da öğrenmiş olacak; asıl kimliğinizi bulacak ve hayatta sizi bekleyen gerçek ihtişamın ne olduğunu göreceksiniz.”
Bütün bu iddialarını sağlamlaştırmak için verdiği soruları, huzura ve başarıya hasret insanları nasıl da sabitleştirdiğini de yazmadan geçemeyeceğim;
“Sizce dünya nüfusunun %1’lik kısmını oluşturan bir kesimin tüm maddi gelirin %96’sına sahip olması bir tesadüf mü?
Olağanüstü bir servete sahip olmak istemez misiniz?
Muhteşem bir malikanede yaşamak istemez misiniz?
Ömrünüz boyunca hiçbir sıkıntıya düşmeden bolluk, bereket içinde yaşamak ister misiniz?
Ruh eşinizi bulmak ya da huzurlu, mutlu bir evlilik yaşamak ister misiniz?
Peki kendinize sorun. Gerçekten ne, ama ne istersiniz?”
Yazar; sormamızı ve bu kitaptan alacağımız cevaba güvenerek istediğimiz sayfayı açmamız ve açtığımız sayfada cevabı ve tavsiyeyi bulacağımızı belirtmiştir.
Acaba bu kitabı okuyup tavsiyelerine uyan kaç kişi çok büyük bir malikanede kalıyor, çok sevdiği ruh eşi ile beraber, hiç sıkıntı çekmeden yaşayabiliyor?
Ahiretin hiç adının bile anılmadığı kişisel gelişim kitaplarının insanı ne kadar gerileştirdiği ve ferasetten ne kadar uzak tuttuğu gün gibi aşikardır.
Ya Rab! Asıl “sır” ın Senin gönderdiğin düsturlarda olduğunu, iyilerin muhakkak cennete gideceği, kötülerinde cehennemde olacağı ( İnfitar 82/13-14) borçluların borçlarını ödeyeceği (Fatiha 1/4) zerre miktar hayır yapanın ve zerre miktar şer işleyenin karşılığını göreceği (Zilzal 99/7-8), bir takım yüzlerin zelil olduğu (Gaşiye 88/2) O dehşetli günde Hakkı batıldan ayırmış bir şekilde hayatını yaşayıp son nefesimizi vermeyi bizlere lütfeyle.
Şüphesiz affı ve mağfireti sonsuz olan sensin, SEN… (Amin)
Aile Danışmanı: Asiye Tanrıöver Türkan