Yerdeki gölgeler!
Dünyanın hızla dibe çöktüğü bir ortamdayız. Savaşmayı göze alırsak düşmanlığı da kabul etmişiz demektir.
Elbette uğruna ölümün göze alındığı mücadeleler büyük kazançlar getirir. Lâkin insan kendisiyle girdiği mücadelede pek de başarı elde edemez.
İçimizden gelen sese, etrafımızdaki gördüklerimize ve duyduklarımıza, gerek ölümlerle, gerek hayatın içinde birebir yaşadıklarımıza kulağımızı ve gözümüzü kapatırsak, yaşananlara sağır ve kör olursak ne mutlu olur ne de mutlu edebiliriz.
İstemsiz olarak geldiğimiz dünyada, seçmeden giydiğimiz kadın/erkek elbiselerimizin içindeyiz.
Kendimizi değiştirmek adına hiç bir emek vermediysek içine doğduğumuz ailerimizin kalıplarıyla yaşamaktayız.
Bize takdir edilen nefes âdeti bittikten sonra, aynı şekilde bir anda sessiz bir gemiye binip, geri dönüşü olmayan gerçek aleme doğru çok uzaklara gideceğiz.
Ölüm ve hayat çizgisi içinde yaptığımız seçimleremizle ilerlerken, yanlış seçimlerle kendimize zulüm yapmamalıyız.
Matrix filminin temelini oluşturan mavi ve kırmızı hap metaforu, seçim gerçeğini güzel yansıtmaktadır...
Asiye Türkan