Kanun ve yönetmeliklerle kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldı ve kadının beyanı esas kabul edildi. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin önlenmesine dair çıkarılmış bir kanundur.
Sürekli basında kadın cinayetleri, kadına yapılan şiddetler yer aldığı için kadınları koruma amaçlı çıkarıldı. Lakin bu kanun erkekleri pasif ve etkisiz hale getirdi.
Düşünün asansöre bir kadın biniyor ve o asansörde bir erkek var ve başka kimse yok. Asansördeki bu erkek kadının sevmediği patronu, yöneticisi vs. ise kadın asansörden inince “bu şahıs beni taciz etti” diye şikâyet ediyor. Kadının beyanı esas olduğu için erkek suçsuz olduğunu kanıtlamak zorunda, kanıtlayamaz ise eyvah ki eyvah. Suçsuz olduğunu kanıtlayamayacağı için hapse girebilir. Bu kanunu yani hakkı kötüye kullanan o kadar çok kadın var ki, sürekli koruma kararları çıkaran, taciz etti diyen birçok kadın var. Bu durum erkekler üzerinde büyük mağduriyet oluşturuyor ve işin kötü tarafı bu hakkı kötüye kullanan kadına hiçbir yaptırım uygulanmıyor.
Duyduğum bir olay, bir ailenin 17 yaşındaki kızları ailenin evde olmadığı zamanda eve erkek arkadaşını alıyor, o esnada aile eve gelince bu çocukları uygunsuz yakalıyor, baba sinirlenip kızına ve davetsiz misafire birer tokat atıp çocuğu evden kovuyor. Kızı polis amirliğine gidip babasından şikâyetçi oluyor ve baba evden uzaklaştırıldı ve ceza aldı yorum sizin.
Benim bizzat tanık olduğum bir öyküyü anlatmak istiyorum. Ankara’da 530 numaralı belediye otobüsüne bindim ve en arkalarda boş olan bir koltuğa oturdum. Bir iki durak sonra yaşlı bir amca yanıma oturdu. Oturduğum koltuk dörtlüydü. Yaşlı amca çok konuşuyordu, sürekli benimle konuşmak için sorular soruyor ben oralı bile olmuyordum. Diğer boş koltuklara ayakta duran iki kişiyi davet etti ve amca herkesle ayrı ayrı sohbet etmeye başladı. Bende bu sohbetlere katılmak zorunda kaldım. Otobüsümüz körüklü ve büyük olanlardandı. Birkaç durak sonra otobüs doldu ve çok kalabalık oldu. Yolcuların çoğunluğu bayanlardan oluşuyordu. Yaşlı amca Hataylı ve deprem zedeymiş, yaşadıkları o şoku hala anlatarak yaşıyordu. İhtiyarın ellerinin titremesi dikkatimi çekti muhtemel Parkinson hastası olabilirdi. Ayakta kulaklık takmış müzik dinleyen 20’li yaşlardaki bayana “ben kalkayım sen ayakta zor duruyorsun buraya otur” dedi. Bayan ihtiyara kaşlarını çatarak “yaşına başına bakmıyorsun, dizime otur diyorsun pis sapık” diye bağırmaya başladı. İhtiyarın amacı ayakta durmakta zorlanan kadına yer vermekti ve sözlerini benim dışımda diğerleri de duydu. Kadın ağlayarak kalabalığı yararak önlere doğru geçti. Ağladığını gören feminist tipli kadınlar ihtiyarın üzerine doğru hakaret ederek saldırmaya başladı. İhtiyar suçsuz olduğunu bir türlü anlatamadı. Biz şahitler ihtiyarın suçsuz olduğunu anlatsak ta anlamak istemediler. Zavallı adamcağız sapık ilan edildi ve otobüste psikolojik linç edildi. Suçsuz bir ihtiyar sırf iyi niyetinden aşağılandı, hakarete uğradı. Bizler olaya tanık olmasaydık ihtiyar hapsi çoktan boylamıştı.
Kadına karşı şiddeti lanetliyorum ve bunu yapan insan olamaz, kadınları koruyalım diye kadına verilen sınırsız haklar kötüye kullanıldığında suçsuz ve günahsız erkekler mağdur ediliyor ve sırf kıskançlık uğruna devlet eliyle cezalandırılıyor. Süresiz nafaka alanları hiç söylemiyorum bile. Bu kanunların düzeltilmesi Dr. Fatih Erbakan’ın seçim vadiydi, Sayın Genel Başkan sözünde duracak mı? Kanun koyucuların bu işe el atmasının zaman gelmedi mi? Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.