Özgürlük Ne İçin?

Ravza ZEYBEK

03-12-2020 06:45

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…

Aralık ayına girmekle beraber tüm dünyada devam eden Corona virüsün insanların hayatında çoğalan bir travma oldu. Çok kısa sürede  kaybettiğimiz sevdiklerimiz ‘Acaba hasta olursam bu hastalığı atlatabilir miyim’ endişesi, risk grubunda olan büyüklerimize karşı,  taşıyıcı olma ve  bulaştırma korkusuyla baş etmek ve fiziksel mesafenin olumsuz  etkileri. Yeniden hayatımıza giren  karantina ve kısıtlamalara alışmak derken,’ Eskiden ne kadar özgürmüşüz’  demeye başladık.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.  Bu söz bile geleceğe endişeyle bakmaya yetiyor değil mi? İstesek de istemesek de korku ve ümit arasında kaldık. Yazmak kolay, nasihat etmek çok kolay ama yaşamak zordur. Ateşler düşüyor evlere ama kimse saramıyor yaraları, paylaşamıyor üzüntüleri ve kimse kimsenin gözyaşını silemiyor. Ve insan sadece Allah’a sığınabiliyor ve yardımı da O’ndan diliyor.

Bu salgınla beraber en çok özgürlüğümüzü kaybettik diyor birçoğumuz. Çok mu özgürdük? Özgürlük nedir?   Sözlükte herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlanmaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu olarak tarif edilir. İnsan kendini sınırlandıran her türlü sınıra karşı koymak ve zorlamaya karşın mücadele vermek üzere yaratılmıştır. Allah fıtratımıza bunu kodlamıştır. Neden? Bir imtihan yurdu olan bu dünyada seçim yapabilsin diye. Hak ve hakikati seçip seçmemekte yüce yaratıcı bizi özgür bıraktığından, insan Allah dışında hiçbir varlığın buyunduruğu altına alınmaz şekilde yaratılmıştır. İslam dini o yüzden köleliğin karşısında durmuş. Buna mukabil  insanı özgürlüğüne kavuşturmak ta o kadar değerli olmuştur.

Özgürlük kavramı öyle tartışılır bir kavram ki bizler özgürlüğün ne olduğundan bihaber yaşıyormuşuz aslında. Kısıtlandıkça,  sınırlandıkça, özgürlüğün farkına vardık diyeceğim ama yok pek farkına varmak değil bu! Bizler nefsin hevâ ve hevesine köle olmayı özgürlük olarak anlamışız. Dünyanın eğlencesinden zevklerinden mahrum olmayı özgürlüğümüze vurulan  zincir gibi görmüşüz o kadar. Ruhlarını bu zincirlerden kurtaramayanlar içlerinde oluşan bu boşluğu doldurmak için daha fazla kölelik yapar olmuş.

Allah (c.c.) bizleri iman ile özgür kılmıştır. İnsan,  özgürlük adına inkâr ile şeytanın ve nefsin kölesi haline gelmiş. Modern dünya düzeni bu köleliğin pazarlayıcısı olmuş ve çok da alıcı bulmuş.  Allah yeme içme de dahil, yaşantımız içinde ki ihtiyaçlarımız için belli bir terbiye ve eğitim vermiş helâl ve haram olan  olarak sınırlandırmış ama insan yine özgürlük adına yemeye ve içmeye köle olmuş. Harama helâle bakmadan hayati ihtiyaçların kölesi. Allah bizleri dünya ve içinde ki kazanımlarımız için de uyarmış ve bir çizgi çekmiş. Bu çizgi aynı sonsuzluk çizgisi gibi ebedi olan hayatı hedeflerken, insan onu özgürlüğüne vurulmuş pranga olarak görmüş de dünyanın dibine batmış da batmış. Ne adına özgürlük adına!

İnsan, yani günümüzün modern köleleri, teknolojinin, refahın, hazzın köleleri... Üç saat bir elektrik kesintisinde bile ne yapacağını şaşıran, yaşamayı yeme içme ve eğlence arasında geçen bir zaman olarak gören zavallı. Kendine göre oluşturduğu konforun içinde müebbet yiyen mahkumlar.

‘Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmeder’ (Yunus 44)der Rabbimiz. İnsan en çok kendine zulmeder.

Allah bizi her şeyin hakikatine dikkat çekerken, insan özgürlük adına o hakikatten uzaklaşır. Allah insanın özgürlüğü için, bilinç altı ve egolarından kurtarırken aynı insan özgürlük adına güdülerinin esiri haline gelir. Daha çok özgürlük adına! Allah’tan başka hiçbir şeyi  ilah kabul etmeyenler, dünyanın ve içinde ki  makam, mevki para, mal ve mülkün esiri olmazlar. Esir olmayı bırak tenezzül bile etmezler. İnanan bir Müslüman dünya zindanından kurtuluşa ermiş  özgür  kişi olur aynı zamanda.

Özgürlük, içimizde nefsin istek ve arzularından arınmadan asla sahip olamayacağımız bir duygudur. Allah’ın, kullarına şah damarından yakın olduğu sırrına ermedikten sonra bu özgürlüğü hissedemeyeceğiz. Allah’ın dostluğu  ile mutlu, yakınlığıyla huzurlu, sevgisiyle daha özgür olduğumuzu anlamak temennisiyle..

‘Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler.’(Yunus 62)

DİĞER YAZILARI Amerikan Rüyası Bitti 01-01-1970 03:00 Düştüğü Yerden Kalkacak Ümmet 01-01-1970 03:00 Özlenen Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Ayet- Bir Kadın- Bir Dizi 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler 2 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler (1) 01-01-1970 03:00 Köksüzlük Öksüzlük Mü! 01-01-1970 03:00 Cihad Zulme Karşın Hayat İçindir 01-01-1970 03:00 Câlût’la Savaşa Giderken Hepimiz İmtihan Nehrinden İçmişiz 01-01-1970 03:00 Gönlümün Gördüğü Şehir Semerkand 01-01-1970 03:00 Anadolu İnsanının Feraseti 01-01-1970 03:00 Zor Zamanlar Allah’la Kolay Olur 01-01-1970 03:00 Zararın Neresinden Dönersek 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Ne Oldu Bu Adamlara? 01-01-1970 03:00 Ne oldu bize? 01-01-1970 03:00 Mübarek Ola 01-01-1970 03:00 Bulanlar Arayanlardir 01-01-1970 03:00 Diriliş Zamanı 01-01-1970 03:00 Ben Şehit Olmak İstiyorum! 01-01-1970 03:00 Reddediyorum! 01-01-1970 03:00 Yine mi 28 şubat! 01-01-1970 03:00 Kimin modası! 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Ölüm var! 01-01-1970 03:00 Hiç Şaşırmıyorum 01-01-1970 03:00 Ümitlerimiz Ölmeden Bu İşe Bir El Atın… 01-01-1970 03:00 Selamünaleyküm 01-01-1970 03:00 ATEŞ ve SU 01-01-1970 03:00 Buda Geçer Ya Hû 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Kapımıza Dayanan Tehlike! 01-01-1970 03:00 Mazlumlar seni bekliyor! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Mağaraları 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Bu İşin Vebali Çok 01-01-1970 03:00 Mesele Kadın mı! 01-01-1970 03:00 Resmin Bütününe Bakalım 01-01-1970 03:00 Allah Var Gam Yok! 01-01-1970 03:00 Uygulamalara Kurban Oluyoruz 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Firavun Hala Katlediyor Ya Musa Nerde! 01-01-1970 03:00 Her Acı Büyütür Bizi… 01-01-1970 03:00 Küfür Tek Millettir 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Yok Artık 01-01-1970 03:00 Allah İle Barış 01-01-1970 03:00 Anadolu’nun Özü Tasavvuftur 01-01-1970 03:00 Sibel Eraslan İçin… 01-01-1970 03:00 Dünyayı Terk Edenler Bize Ne Anlatır 01-01-1970 03:00 Âşurâ Bize Ne Söyler 01-01-1970 03:00 Mazlumun Ümidi Olmuşuz 01-01-1970 03:00 Gençlerimizi Harcamalarına İzin Verme! 01-01-1970 03:00 ‘Mü'minler Ancak Kardeştirler.’ 01-01-1970 03:00 Sevgi Kurban Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Ölerek Dirilen Millet 01-01-1970 03:00 İstanbul Sözleşmesi Huzur Vermedi! 01-01-1970 03:00 Irkçıyım…Irkçısın…Irkçıyız… 01-01-1970 03:00 Ramazanı Özümüze Alalım 01-01-1970 03:00 Hayaller gerçek oluyor! 01-01-1970 03:00 Bir Ramen’den Öğrendiğim 01-01-1970 03:00 Tevükkül İmtihanı 01-01-1970 03:00 Mağalarımıza Dönüyoruz 01-01-1970 03:00 Bu yol nereye gider! 01-01-1970 03:00 Vardır Bir Hayır! 01-01-1970 03:00 8 Mart Ne Ki! 01-01-1970 03:00 Nişanın Tek Adı Kaldı 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopacak! 01-01-1970 03:00 Öz Bilinmezse Özellikler Çıkmaz Meydana 01-01-1970 03:00 Sahipsiz kalan çocuklar! 01-01-1970 03:00 Her şey hakikâti görmekle başlar! 01-01-1970 03:00 Yarın çok geç olabilir! 01-01-1970 03:00 En Büyük Örneğimiz 01-01-1970 03:00 Her çocuk özeldir! 01-01-1970 03:00 Uyuyan dev uyandı artık! 01-01-1970 03:00 Ömür Vakfiyesi 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Özür dileriz çocuklar! 01-01-1970 03:00 Dost kim? Düşman kim? 01-01-1970 03:00 Keşkesiz Aşklar 01-01-1970 03:00 Cibril Hadisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Bulanlar arayanlardır! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması 01-01-1970 03:00 Allah’ın boyası ile boyanmak gerek! 01-01-1970 03:00 Nereye bu gidiş nereye kadar? 01-01-1970 03:00 Kutlu bir şehit övülmüş bir şehadet! 01-01-1970 03:00 Sana Yazdım. 01-01-1970 03:00 Düştüğü yerden kalkacak ümmet! 01-01-1970 03:00 Nuh’un Gemisi 01-01-1970 03:00