Başarı; altın kafeste sunulan kadeh misalidir!

Asiye Tanrıöver TÜRKAN

17-11-2022 16:24

Allah Teala, ölümü ve hayatı kimin daha güzel işler yapacağını denemek için yıpratıcı bir imtihan için yaratmıştır. Hayat her zaman sürprizlere gebedir. Her sürpriz insana ya büyük imkânlar ya da  içinde ateşten bir top sunmaktadır.

Başarı basamaklarında tek tek ilerleyen, fırsatları iyi değerlendiren, dünya mutluluğuna erip farkında olan her birey, bunca nimetlerin imtihan vesilesi olduğunu bilmelidir.

Aksi takdirde vahyin belirttiği Karunlardan olma ihtimali yüksektir. O ki; Kassas suresi 78. ayetinde “ bunlar bana bendeki bir bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir” demiştir.

Her arayanın aradığını bulması, istediği ne ise bilmesi ile mümkündür. Hayali büyük olan da hayali doğrultusunda gayret vermelidir.

Ödüllerle ya da mutlulukla başarının tadını tatmış her birey “neden ben?” diye sormazken, başarısızlıklarında ve mutsuzluklarında “neden ben?” demektedir.

50 yaşında AIDS hastalığı yüzünden hayatı sonlanan ünlü tenisçi Arthur Ashe, hayranlarından gelen “Tanrı neden bu kötü hastalık için seni seçti?” sorusuna tarihe iz bırakacak sözlerle cevap vermiştir.

"Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisi öğrenir, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.

Başarının kendisine ait olduğunu düşünen insanoğlu kimseyle başarısını paylaşmak istemez. Lakin başarısızlıkları için bin bir mazereti vardır. Devamında söyleyecekleri de kulaklara küpe misalidir;

“Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya 'Neden ben?' diye hiç sormadım.

Ve bugün sancı çekerken, Tanrı'ya 'Niye ben?' mi demeliyim?”

Mutluluk insanı tatlı yapar. Zorluklar güçlü yapar. Hüzün ise insan yapar. Yenilgi mütevazi yapar. Başarı insanı ışıldatır. Ama yalnız Tanrı, yolumuza devam etmemizi sağlar.

Tanrı'ya asla 'Niye ben?' diye sormayın... Ne olacaksa olacak. O'nun kendine has usulleri vardır. Her şey kendi iyiliği için olur. İnancınızı koruyun..."

Yaşananlara güzel bakmak çoğunlukla mutlu olmanın sonucudur. İmtihanı ile barışık olmayan daima bardağın boş yerini görecektir.

Güçlü olmak zorlukların getirisi iken insan olmak da zorluklar karşısında takılan tavırların sonucudur. Her zaman kazanan, kaybetmenin acısını tatmayan alçak gönüllü olamaz. Başarı altın kafeste sunulan kadeh gibidir. İçki bardakta durduğu gibi durmaz.

Başarı sarhoşluğu ise insanı insanlıktan çıkarabilir. Asıl olan ise; Rahman’ın verdiği imkanları görerek, teşekkür ederek yola devam edebilmektir.

Elden gittikten sonra anlaşılan en büyük nimet maddi sağlık ve manevi güvendir. Sağlığı ve güveni olmayan ne kadar isteği ve gayreti olsa da hareket edememektedir. Zira hareket sağlıklı bir bedenle ve güvenle mümkündür.

Elden giden imkanlar bir daha geri dönmezken, eldeyken de kıymeti bilinmemektedir. Hakkı verilmeyen her nimet de kaybedilmeye mahkumdur.

Verilen nimetlerin farkında olmayıp nankörlük yapmanın cezası elbette olacaktır. Geçmiş mazi, gelecek ise kaçınılmazdır. Anda bunu fark etmeyenin gelecekte görmesi de mümkün değildir.

Cenneti bir hayatın zıddı olan cehennemi hayat da bu dünyadadır. Başarı ve güven bir inancın ürünüdür. İç huzurun yakalanması ise asıl başarıdır. Şuan iç huzuru yakalayamayan, altın kafesle sunulan başarı anında da sarhoş olup insanlıktan da çıkabilecektir.

Alemlerin sahibi hiç kimseye muhtaç değildir. Her kim ne yaparsa kendisi için yapmaktadır. Hiç kimseye ne yakın olan şuan da ne de gelecekte haksızlık yapılmayacaktır.

Gayret edip mücadelesini doğru yapana Rahman yeni yollarla önünü açacaktır. Şüphesiz Allah, Ankebut suresi son ayetinde buyurduğu gibi; “iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanlarla beraberdir…

DİĞER YAZILARI Gönüllerimize inşirah ver! 01-01-1970 03:00 Suyumuzu bozarsak duru bakışımız olmaz! 01-01-1970 03:00 Zulümden yorgun düşen bizler! 01-01-1970 03:00 Göz aydınlığı eşler ve evlatlar! 01-01-1970 03:00 Dualarımız Neden Kabul Olmuyor! 01-01-1970 03:00 Algılarımızla mı oynanıyor! 01-01-1970 03:00 Oyun başladı! Rolüne hazır mısın? 01-01-1970 03:00 Sadece Saniyelerle 01-01-1970 03:00 BİR DAKİKA! 01-01-1970 03:00 Kıyamda Olmayan Kayyum Olamaz! 01-01-1970 03:00 Dayanın Uygurlu Kardeşlerim! 01-01-1970 03:00 The secret, sırra vakıf olmak! 01-01-1970 03:00 Kuyuya atılan taşlar! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Hak, gerçek nedir? 01-01-1970 03:00 UYANMAK! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Vicdanın Sesi Kesilmezse Aklın Sesi Duyulur! 01-01-1970 03:00 İlla edep! 01-01-1970 03:00 Canım Babama Atfen 01-01-1970 03:00 Bizi af edin gençler..! 01-01-1970 03:00 Sabreden Nezaketle Taçlanır 01-01-1970 03:00 Dinsiz Bir Toplumda Hayal Ön Plandadır! 01-01-1970 03:00 Yaslandığın yer kadar güçlüsün! 01-01-1970 03:00 Gönlüm Uçmak İstiyor! 01-01-1970 03:00 Dünyanın bize ihtiyacı var! 01-01-1970 03:00 Ruh iklimimizi canlı tutalım! 01-01-1970 03:00 Rahmet, Mağfiret, Kurtuluş... 01-01-1970 03:00 Geldi rahmet ayı! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi? 01-01-1970 03:00 Bilim ilerledikçe din biter mi! 01-01-1970 03:00 Mavi Dünya Gemisi Batıyor! 01-01-1970 03:00 Zaman Ahir Zaman! 01-01-1970 03:00 Varlığını kabul etmeyen farkındalık oluşturamaz! 01-01-1970 03:00 Hayaller ve Rüyalar 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Durum, yorum, sonuç! 01-01-1970 03:00 Psikoterapi Eğitimleri Ve Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 Yerdeki gölgeler! 01-01-1970 03:00 Selam Yerdeki Gölgelere Takılmayanların Üzerine Olsun 01-01-1970 03:00 Zaman her derdin devasıdır! 01-01-1970 03:00 İkinci ilişkiye yelken açan birinciyi gözden çıkarmıştır! 01-01-1970 03:00 Müslümanların ilki olmak! 01-01-1970 03:00 İyilikle Kötülük Bir Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Başka bir aile mümkün mü! 01-01-1970 03:00 Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza ölümü nasıl anlatalım! 01-01-1970 03:00 Rakip Mi Ekip Mi Olalım! 01-01-1970 03:00 Müslümancılık oyunu mu oyunuyoruz! 01-01-1970 03:00 İnsana iman, gence haya, aileye mutluluk yakışır! 01-01-1970 03:00 Nokta! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi! 01-01-1970 03:00 İlim mi bilim mi! 01-01-1970 03:00