Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim?

Ravza ZEYBEK

29-12-2020 06:47

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

 

 Sanal medya uygulamaları, insanlarının vakit geçirme oyuncakları adeta. Özellikle kullanıcılarının akıllı mı? Değil mi? Diye soru sorduracak kadar ‘Hadi canım bu kadar da olmaz ‘ dedirten videoları  bir şekilde görüyoruz. İsim  vermek istemem ama amaçlarla araçların değerleri yer değiştirdiğinden beri amaçsız olarak kullandığımız teknolojik araçlarımız başımızın belası olamaya doğru gidiyor.

 

  Küresel mübtezellerin insanlarla alay ettikleri, gizlisinin saklısının olmadığı, tek dertlerin takipçi sayısı ve kaç beğeni aldığına indirgeyen; amaçsız, sevdasız ve davasız toplumların orta yerinde kaldık. Gönlümüzden anlayanlarla da yanlış anlaşılacağız korkusundan,  aramıza sırat köprüsü kurmaktan çekinmediğimiz zamanlardayız işte.

 

  Ülkenin en zorlu zamanları olarak adlandırılan,  yetmişli ve seksenli yıllarda gencecik vatan evlatları bir birine kırdırıldı.O dönem insanlarımızın gencecik evlatları ideolojik kavgalarda birbirini kovalarken oyunu kuranlar sadece seyretmekle kalmışlardı. Yakın zamanda o büyüklerden biri ‘ Bir sağdan bir soldan astık’ diyecek kadar yaşanılanların vahametini ortaya koymuşlardı. Bir İbrahim çıkmadı  meydanda  duran putları kıracak!

 

  O dönemin gençlerinin sağcısının da solcusunun da bir davası uğruna mücadele ettiği bir sevdaları vardı. Adı ‘Sağdı veya soldu’. Bir dertleri vardı. Ülkelerini sevenler emperyalist güçlere karşı direnenler olduğu kadar manevi ve milli duygularıyla aynı davaya farklı kulvarlardan yürüyenler vardı. Ben Dursun Önkuzu’ya yazılan ağıtı da dinledim hüzünlendim, Deniz Gezmiş için yazılan şarkıyı da dinledim.  Ne benim Müslümanlığım gitti ne de Milli duygularımda azalma oldu. Ya da ABD ‘ye olan öfkem dindi.

 

  Mahalleleri ayağa kaldıran tarifsiz evlat acıları yaşatan küresel güçler şimdi bambaşka oyunlarla sadece ülkemizde değil tüm dünyayı parmaklarında oynatmaya başladılar. Gençlerimiz bu oyunlara ve bu güçlerin oyuncaklarına, dayatılan markalara, kılık kıyafet mecburiyetine ve yeme içme şekline varıncaya kadar küresel köleler haline getirildi.

 

  Kendin olmaya izin vermedikleri gibi kendi istediklerinden bağımsız hareket edemeyecek kadar bizi şekillendirdiler. Bizlerin hür olma hakkını  aldılar. Davalarımız sevdalarımız elimizden alındı. Kendi elimizle mahallelerimizi ateşe verip çocuklarımızı kurban ettik. Ellerine vermeye mecbur kaldığımız Tablet ve telefonlarla aramıza çizdiğimiz kırmızı çizginin derinliği aldı başını gitti.

 

Sahi önce bu ateşi kim yakmıştı. Hz. İbrahim zamanın yakılan ateşine karşı nasıl direndi? Döneminin küresel güç diye tabir ettiklerimize karşı tek başına mücadele etmişti. Eğer Hz. İbrahim bu mücadeleye kalkışmasaydı kimsenin zulme karşı ‘Dur!’ deme cesareti olmazdı. Düşman benden daha güçlü demeden, benden daha kalabalık demeden,  Allah ile olana kim zarar verebilir inancıyla hareket etmiş ve o devrin putlarını yere sermişti.

 

‘İşini güzel yaparak kendini Allah’a veren İbrahim’in Allah’ı bir tanıyan dinine tabi olan kimseden kimin dini daha güzel olabilir! Ve Allah İbrahim’i dost edinmiştir.’( Nisa Suresi 125) O mücadele Hz. İbrahim’i Allah’a dost etmişti.Şimdi bizim dostumuz var mı?

 

 İbrahimî bir cesaret, bir mücadeleniz olursa Allah size de dost olur! Hz. İbrahim zahir putları kırmıştı, gelecekte Mü’minler böyle dünyalarında putlarla karşı karşıya kalırsa kırmaktan korkmasın diye! Zahir putun kırılması kolaydı da kalplere yerleşen görünmeyen putları kırmak zordu. Görünen putları kıran Hz. İbrahim  mücadelesinin sonunda nemrutun ateşine atılacağını bile bile yüreğini titretmedi. Sevdası  davası olanın ateş yakmazdı yakmadı da !

 

  Bizim çocukları ateşe kendi ellerimizle attık. Üstelik bir mücadele için de değil. İçimizde ki putları kıramayınca o putlara kurban ettik şimdinin çocuklarını ve gençleri.  Haydi toplayalım şu gençleri, biz putları kırmadan har, gül bahçesi olmayacak. Ve çocuklar yanarken bize  bahar gelmeyecek!

 

  Vatanı için davası için ölen ve öldürülenlere rahmetle…

DİĞER YAZILARI Amerikan Rüyası Bitti 01-01-1970 03:00 Düştüğü Yerden Kalkacak Ümmet 01-01-1970 03:00 Özlenen Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Ayet- Bir Kadın- Bir Dizi 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler 2 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler (1) 01-01-1970 03:00 Köksüzlük Öksüzlük Mü! 01-01-1970 03:00 Cihad Zulme Karşın Hayat İçindir 01-01-1970 03:00 Câlût’la Savaşa Giderken Hepimiz İmtihan Nehrinden İçmişiz 01-01-1970 03:00 Gönlümün Gördüğü Şehir Semerkand 01-01-1970 03:00 Anadolu İnsanının Feraseti 01-01-1970 03:00 Zor Zamanlar Allah’la Kolay Olur 01-01-1970 03:00 Zararın Neresinden Dönersek 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Ne Oldu Bu Adamlara? 01-01-1970 03:00 Ne oldu bize? 01-01-1970 03:00 Mübarek Ola 01-01-1970 03:00 Bulanlar Arayanlardir 01-01-1970 03:00 Diriliş Zamanı 01-01-1970 03:00 Ben Şehit Olmak İstiyorum! 01-01-1970 03:00 Reddediyorum! 01-01-1970 03:00 Yine mi 28 şubat! 01-01-1970 03:00 Kimin modası! 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Ölüm var! 01-01-1970 03:00 Hiç Şaşırmıyorum 01-01-1970 03:00 Ümitlerimiz Ölmeden Bu İşe Bir El Atın… 01-01-1970 03:00 Selamünaleyküm 01-01-1970 03:00 ATEŞ ve SU 01-01-1970 03:00 Buda Geçer Ya Hû 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Kapımıza Dayanan Tehlike! 01-01-1970 03:00 Mazlumlar seni bekliyor! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Mağaraları 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Bu İşin Vebali Çok 01-01-1970 03:00 Mesele Kadın mı! 01-01-1970 03:00 Resmin Bütününe Bakalım 01-01-1970 03:00 Allah Var Gam Yok! 01-01-1970 03:00 Uygulamalara Kurban Oluyoruz 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Firavun Hala Katlediyor Ya Musa Nerde! 01-01-1970 03:00 Özgürlük Ne İçin? 01-01-1970 03:00 Her Acı Büyütür Bizi… 01-01-1970 03:00 Küfür Tek Millettir 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Yok Artık 01-01-1970 03:00 Allah İle Barış 01-01-1970 03:00 Anadolu’nun Özü Tasavvuftur 01-01-1970 03:00 Sibel Eraslan İçin… 01-01-1970 03:00 Dünyayı Terk Edenler Bize Ne Anlatır 01-01-1970 03:00 Âşurâ Bize Ne Söyler 01-01-1970 03:00 Mazlumun Ümidi Olmuşuz 01-01-1970 03:00 Gençlerimizi Harcamalarına İzin Verme! 01-01-1970 03:00 ‘Mü'minler Ancak Kardeştirler.’ 01-01-1970 03:00 Sevgi Kurban Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Ölerek Dirilen Millet 01-01-1970 03:00 İstanbul Sözleşmesi Huzur Vermedi! 01-01-1970 03:00 Irkçıyım…Irkçısın…Irkçıyız… 01-01-1970 03:00 Ramazanı Özümüze Alalım 01-01-1970 03:00 Hayaller gerçek oluyor! 01-01-1970 03:00 Bir Ramen’den Öğrendiğim 01-01-1970 03:00 Tevükkül İmtihanı 01-01-1970 03:00 Mağalarımıza Dönüyoruz 01-01-1970 03:00 Bu yol nereye gider! 01-01-1970 03:00 Vardır Bir Hayır! 01-01-1970 03:00 8 Mart Ne Ki! 01-01-1970 03:00 Nişanın Tek Adı Kaldı 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopacak! 01-01-1970 03:00 Öz Bilinmezse Özellikler Çıkmaz Meydana 01-01-1970 03:00 Sahipsiz kalan çocuklar! 01-01-1970 03:00 Her şey hakikâti görmekle başlar! 01-01-1970 03:00 Yarın çok geç olabilir! 01-01-1970 03:00 En Büyük Örneğimiz 01-01-1970 03:00 Her çocuk özeldir! 01-01-1970 03:00 Uyuyan dev uyandı artık! 01-01-1970 03:00 Ömür Vakfiyesi 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Özür dileriz çocuklar! 01-01-1970 03:00 Dost kim? Düşman kim? 01-01-1970 03:00 Keşkesiz Aşklar 01-01-1970 03:00 Cibril Hadisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Bulanlar arayanlardır! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması 01-01-1970 03:00 Allah’ın boyası ile boyanmak gerek! 01-01-1970 03:00 Nereye bu gidiş nereye kadar? 01-01-1970 03:00 Kutlu bir şehit övülmüş bir şehadet! 01-01-1970 03:00 Sana Yazdım. 01-01-1970 03:00 Düştüğü yerden kalkacak ümmet! 01-01-1970 03:00 Nuh’un Gemisi 01-01-1970 03:00