Dayanın Uygurlu Kardeşlerim!

Asiye Tanrıöver TÜRKAN

12-09-2022 15:18

Müslim’de yer alan bir hadiste Allah Resulü “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle düzeltin. Ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” buyurmuştur. İmanın en alt noktası olarak buğz etmek nedir? Zulme razı olmak zulüm mü? Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen zalim mi? En azından buğz etmeyen dik durabilir mi? Açık hava tımarhanesine dönmüş dünyada patlamaya hazır bir bomba olmaz mı insan? Sanki hep beraber bir boşluğun içine düştük. Nereye baksak zulüm, acı, kan, haksızlık, işkence...

Dünya kamuoyuna sesleniyorum! Doğarken sahip olduklarından dolayı işkenceye tabi olanlara hep beraber ne yapabiliriz? Hiç kimse ne rengini, ne ırkını, ne dilini, ne içinde büyüdüğü toplumu, ne de cinsini seçmemişken, nasıl olur da bütün bunlar bir üstünlük ya da alçaklık meselesi olarak görülebilir? Doğu Türkistan’da dünyaya gelmiş olsaydık sanırım şu an bitmeyen zulümleri, acıları öncelikle içinde olarak yaşayacak, eğer oradan kaçma yolunu bulabilseydik ya unutup geçmişe bir sünger çekecek ya da var gücümüzle dünya kamuoyunu ayağa kaldırmaya çalışacaktık.

Doğu Türkistan'da Çin yönetiminin uyguladığı politikaların sonucunda 35 milyonluk Müslüman Uygur Türklerinin dünyanın gözleri önünde soykırıma uğramaktadır. Nazi Almanya’sında Yahudilere, Amerika Kıtasındaki kızıl derililere, Bosna Hersek'te Müslüman Boşnaklara karşı yapılan soykırım şuan gözlerimizin önünde, Doğu Türkistan'da Çin zulmü altında inleyen Müslüman Uygurlara yapılmaktadır.

 

Almanya Doğu Türkistan Kültür ve Enformasyon Merkezi Genel Başkanı Abdulcelil Karakaş Bey’in sözleriyle, şu anda açlıkla ölüme terk edilen kardeşlerimize yapılan zulümleri sizlere köşemden duyurmak isterim;

“Oradaki kardeşlerimizin seyahat özgürlüğü ellerinden alınmış durumda. Yüz tanıyan kameralarla takip ediliyorlar. Camiler yakılıp, yıkılıyor, Kur’an-ı Kerimler evlerden toplatılıp yakılıyor. Sakal bırakmak yasak, kadınların başlarını örtmesi yasak ve hatta selam vermek suç sayılıyor. Oruç tutmak yasak. Ramazan ayında özellikle okullarda ve işyerlerinde insanlara zorla su içirilip, yemek yediriliyor. Öğrenciler Çinli öğrenciler tarafından kontrol ettiriliyor. Müslüman Uygur Türkleri, sudan sebeplerle götürüldükleri hapishanelerde akıl almayacak işkencelere tabii tutuluyor. Elleri ayakları prangalarla kelepçelenip, sağlıksız ortamlarda ölüme terk ediliyor. Eğitim ve Terbiye Kampları denilen hapishanelerde ellerinden ve ayaklarından bağlanarak asılıyor, ağızlarına beton doldurularak boğuluyor. Müslüman kadınların rahimleri alınıp, hamilelikleri engelleniyor; hamile olanlar da doğuramadan çocuklarıyla birlikte öldürülüyor. Erkekler kısırlaştırılıyor, genç kızlar Çinli erkeklerle evliliğe zorlanıyor, sistematik işkencelere maruz bırakılıyor ve nesilleri yok ediliyor. Erkekleri hapishanelerde olan yalnız kadınların ve çocukların yaşadığı her Müslüman Uygur’un evine bir Çinli erkek "gözlemci" sıfatıyla yerleştirilerek, kadınların namuslarına iffetlerine dokunuyorlar. Hal böyle olunca da Doğu Türkistan'da bu zulme maruz kalan Müslüman Uygur kadınları ve kızları, iffetlerini/namuslarını korumak adına intihara başvuruyor. Üç milyondan fazla Uygur Türkü toplama kamplarında tutuluyorlar. Bunların arasında; profesörler, ilim adamları, ulemalar, yazarlar ve gazeteciler bile o kamplarda güya Çince öğretilip yeniden terbiye ediliyorlar. Din adamlarını büyük meydanlarda Çin marşları ve geleneksel Çin müzikleriyle dans ettiriliyorlar. Bugün, ekonomik, siyasi ve benzeri sebeplerden dolayı Doğu Türkistan'da Çin Yönetiminin uyguladığı bu insanlık dışı uygulamalara sessiz kalanlar, yarın bunun hesabını ne insanlığın vicdanında ve ne de mahşerde veremeyeceklerdir. Çünkü tüm dünyanın gözü önünde bir millet sadece farklı dinden ve farklı dilden oldukları için akla hayale gelmeyecek metotlarla işkencelere tabii tutulmakta, kendi vatan topraklarında soykırıma maruz bırakılmaktadır.”

 

Ya Rab! Elimden başka bir şey gelmiyor. Tıpkı Hz. Yakup gibi hüznümü ve kederimi Sana arz ediyorum. Sen, her şeye kadir olansın...

Dayanın Uygurlu kardeşlerim. Allah’ın yardımı şüphesiz çok yakındır.

DİĞER YAZILARI Gönüllerimize inşirah ver! 01-01-1970 03:00 Suyumuzu bozarsak duru bakışımız olmaz! 01-01-1970 03:00 Zulümden yorgun düşen bizler! 01-01-1970 03:00 Göz aydınlığı eşler ve evlatlar! 01-01-1970 03:00 Dualarımız Neden Kabul Olmuyor! 01-01-1970 03:00 Algılarımızla mı oynanıyor! 01-01-1970 03:00 Oyun başladı! Rolüne hazır mısın? 01-01-1970 03:00 Sadece Saniyelerle 01-01-1970 03:00 Başarı; altın kafeste sunulan kadeh misalidir! 01-01-1970 03:00 BİR DAKİKA! 01-01-1970 03:00 Kıyamda Olmayan Kayyum Olamaz! 01-01-1970 03:00 The secret, sırra vakıf olmak! 01-01-1970 03:00 Kuyuya atılan taşlar! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Hak, gerçek nedir? 01-01-1970 03:00 UYANMAK! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Vicdanın Sesi Kesilmezse Aklın Sesi Duyulur! 01-01-1970 03:00 İlla edep! 01-01-1970 03:00 Canım Babama Atfen 01-01-1970 03:00 Bizi af edin gençler..! 01-01-1970 03:00 Sabreden Nezaketle Taçlanır 01-01-1970 03:00 Dinsiz Bir Toplumda Hayal Ön Plandadır! 01-01-1970 03:00 Yaslandığın yer kadar güçlüsün! 01-01-1970 03:00 Gönlüm Uçmak İstiyor! 01-01-1970 03:00 Dünyanın bize ihtiyacı var! 01-01-1970 03:00 Ruh iklimimizi canlı tutalım! 01-01-1970 03:00 Rahmet, Mağfiret, Kurtuluş... 01-01-1970 03:00 Geldi rahmet ayı! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi? 01-01-1970 03:00 Bilim ilerledikçe din biter mi! 01-01-1970 03:00 Mavi Dünya Gemisi Batıyor! 01-01-1970 03:00 Zaman Ahir Zaman! 01-01-1970 03:00 Varlığını kabul etmeyen farkındalık oluşturamaz! 01-01-1970 03:00 Hayaller ve Rüyalar 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Durum, yorum, sonuç! 01-01-1970 03:00 Psikoterapi Eğitimleri Ve Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 Yerdeki gölgeler! 01-01-1970 03:00 Selam Yerdeki Gölgelere Takılmayanların Üzerine Olsun 01-01-1970 03:00 Zaman her derdin devasıdır! 01-01-1970 03:00 İkinci ilişkiye yelken açan birinciyi gözden çıkarmıştır! 01-01-1970 03:00 Müslümanların ilki olmak! 01-01-1970 03:00 İyilikle Kötülük Bir Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Başka bir aile mümkün mü! 01-01-1970 03:00 Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza ölümü nasıl anlatalım! 01-01-1970 03:00 Rakip Mi Ekip Mi Olalım! 01-01-1970 03:00 Müslümancılık oyunu mu oyunuyoruz! 01-01-1970 03:00 İnsana iman, gence haya, aileye mutluluk yakışır! 01-01-1970 03:00 Nokta! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi! 01-01-1970 03:00 İlim mi bilim mi! 01-01-1970 03:00