Dost kim? Düşman kim?

Ravza ZEYBEK

28-08-2019 12:13

En güzel sözlerin sahibinin adıyla…       Allah’ın adıyla…

Geçen hafta ülke gündemine oturan bir cinayete tanıklık ettik…Tanıklık ettik çünkü olayın video görüntüsü yaşanılan olayın ne kadar vahşice ve acı olduğunu  iliklerimize kadar hissettirdi. Video görüntüsü olmayıp da aynı korku ve endişelerle, hatta şiddeti adeta içen kadınlarımız var. Kadın cinayetlerinin hepsi birbirinden farklı ama aynı acı ve aynı trajedi karşımıza çıkıyor ve bu son ile kimse’ Benim başıma gelmez’ diyemiyor.

Ben bu konuda yazmayı hiç düşünmüyordum. Böylesi zor bir konu nasıl dillendirilir?  Acı ve  bu üzüntü,  nasıl yazılır biraz  endişe ettim  açıkçası. Aile üzerine yazdığım kitabımın içinde bahsetmekte çok zorlandığım  ve en kısa tuttuğum konu aslında şiddet bölümleriydi. İyilikler nasıl ki görerek, duyarak çoğalıyorsa; kötülük ve kötü davranışlarda aynı şekilde çoğalıyor. Özellikle;  haberlerde defalarca tekrarlanan görüntü ve haberler aslında bu gibi suçlara meyyal olanların hafızalarında yer edip öğrenilmiş davranışlara ve sonucu çok üzücü fiillere dönüşebiliyor.
Ben bu olayları sadece kadın cinayeti olarak  ele almak istemiyorum. Bu konu bir insanlık sorunudur. Bu sorun sadece ülkemizde değil, gelişmiş Avrupa ve Amerika’da çok büyük bir sorun ve bu sorunu çözümleme her geçen gün zorlaşmaktadır. Avrupa’nın aile hayatını yok eden politikası ve yaşam şeklinin başlarına nasıl bir sorun açtığının farkındalar örneğin:

  New York Times’ta yer alan bir haberde, ülkenin en büyük sığınma evi kurumu olan Sığınma Hareketi Müdürlüğü’nden alınan bilgiler göre Norveç’te on beş yaşından büyük her kadının birinin tecavüze uğradığı belirtiliyor.  Norveç’te 2005-2011 yılları arasında aile içi şiddet vakaları  %500 oranında artmış ve rapor edilmiştir. Başka bir Avrupa ülkesi olan İsveç’te her yıl 170 bin civarında kadın şiddet ve tecavüze uğruyor.13 Bin kadın şiddetten korunmak için adını değiştirerek gizli yaşamak zorunda kalıyor. Her yıl  12,000 ile 14,000 arasında ki kadınlar, eşleri veya birlikte yaşadıkları kişilerden gelen şiddetten dolayı ayakta tedavi edilmekte.18- 84 yaş aralığındaki % 41 kadın akşamları tek başına dışarı çıkmak istemiyor. Buraya sadece çok az bir örnek aldım. (Konuyla ilgili bilgi  edinmek isteyenler,  SEKAM Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi’nin yapmış olduğu araştırmalara  bakabilirler.)

  Buradan da anlaşılacağı üzere,  dünyanın genelinde son yirmi yılda kadına verilen özgürlük veya erkekten bağımsız bir yaşam anlayışı kadını ve erkeği birbirine  rakip ve düşman etmiştir. Bu düşmanlıkta erkek kendi güç ve otoritesini kadın üzerinde şiddet ve tecavüz  ile göstermeye çalışmış, kadın ise kendisinin erkekten farklı olmadığını göstermek adına fıtri birçok özelliğinin önüne bu rekabeti geçirmiş durumdadır. SEKAM  verilerini okurken gelişmiş bu ülkelerde  İzlanda, Finlandiya, Norveç ve İsveç’te İslam’ın daha gelmediği İslam tarihinde cahiliye dönemi diye adlandırdığımız dönem aklıma geldi. İslam’ın emirleri iyi anlaşılıp yaşantıya geçirilmezse  bu ülkelerde olanlar her geçen gün ülkemizde artacak ve bir çözüm oluşturamayacağız.
   Çözüm ne olur peki? Çözüm İslam’ın bize öğrettiği gibi önce kendimiz yani şahsiyetler üzerinden iyileşeceğiz. İslam tarihi cahiliye döneminin insanlarının İman ile birlikte nasılda gökteki yıldızlara dönüşünü açık açık yazar. Şahsiyetlerin ve karakterlerin İslam terazisinde olmadıktan sonra,  erkekler kadını sadece cinsellik üzerinden değerlendirir ve bu değerlendirmenin bir sınırı yoktur. Tecavüz, ensest veya birçok sapkınlık devamında gelecektir. Şahısların düzelmesi demek aile olmanın ne demek olduğunu ve aile içindeki sıkıntıları da ortadan kaldıracaktır. Yaşam şeklinden kaynaklanan çatışma ve kavgaların önüne geçilmiş olacaktır.

‘Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında,acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğunduğuna karşı gelmeyen kendilerine emredileni  yerine getiren melekler vardır.’( Tahrim suresi: 6. Ayet )
  Buradan da anladığımız şekilde kendimizi ve ailemize karşı sadece maddi sorumluluklarımız yok. Manevi olarak onların,  İslami bir kimlik ve anlayış ve yaşantıları içinde sorumluluklarımız  var. İhya olan bir aile her anlamda sorunsuz toplumları doğurur. Bunun için çok çabalamamız ve ülkemizdeki kadın ve aile üzerine oynana oyunları bozmamız lazım.  İslam kadın ve erkeğe cinsiyetler üzerinden değil şahsiyetleri ve davranışları,  üzerinden değer verir.

Yapılan her bir yanlış ve günahın veya sevabın erkek ve kadın olarak değil iman etmiş bir birey olarak değerlendirir. Kadın ve erkeği birbirine düşman değil birbirinin eksiğini tamamlayan olarak görür ve bizim de öyle görmemizi ister.
  Günümüzdeki aile üzerine atılan tüm adımlar kadın ve erkek birbirine düşman edilmiştir. Unutmamak gerekir ki bir aile bize sunulan haklar üzerine bina edilmez. Aileyi oluşturan tüm fertlerin birbirlerine karşı merhameti, sevgisi o aileyi ayakta tutar. Merhamet bittiği zaman orada bencillik ve nefret oluşur. Sonucunda ise insanlığa hiç de yakışmayan ve üzücü olaylar baş göstermeye başlar. İnsanın gerçek düşmanın bilmesi onun vesveselerine karşı uyanık olması, her şeyin hukukunu  bize öğreten kaynaktan beslenmemiz lazım…
Ravza ZEYBEK

DİĞER YAZILARI Amerikan Rüyası Bitti 01-01-1970 03:00 Düştüğü Yerden Kalkacak Ümmet 01-01-1970 03:00 Özlenen Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Ayet- Bir Kadın- Bir Dizi 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler 2 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler (1) 01-01-1970 03:00 Köksüzlük Öksüzlük Mü! 01-01-1970 03:00 Cihad Zulme Karşın Hayat İçindir 01-01-1970 03:00 Câlût’la Savaşa Giderken Hepimiz İmtihan Nehrinden İçmişiz 01-01-1970 03:00 Gönlümün Gördüğü Şehir Semerkand 01-01-1970 03:00 Anadolu İnsanının Feraseti 01-01-1970 03:00 Zor Zamanlar Allah’la Kolay Olur 01-01-1970 03:00 Zararın Neresinden Dönersek 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Ne Oldu Bu Adamlara? 01-01-1970 03:00 Ne oldu bize? 01-01-1970 03:00 Mübarek Ola 01-01-1970 03:00 Bulanlar Arayanlardir 01-01-1970 03:00 Diriliş Zamanı 01-01-1970 03:00 Ben Şehit Olmak İstiyorum! 01-01-1970 03:00 Reddediyorum! 01-01-1970 03:00 Yine mi 28 şubat! 01-01-1970 03:00 Kimin modası! 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Ölüm var! 01-01-1970 03:00 Hiç Şaşırmıyorum 01-01-1970 03:00 Ümitlerimiz Ölmeden Bu İşe Bir El Atın… 01-01-1970 03:00 Selamünaleyküm 01-01-1970 03:00 ATEŞ ve SU 01-01-1970 03:00 Buda Geçer Ya Hû 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Kapımıza Dayanan Tehlike! 01-01-1970 03:00 Mazlumlar seni bekliyor! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Mağaraları 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Bu İşin Vebali Çok 01-01-1970 03:00 Mesele Kadın mı! 01-01-1970 03:00 Resmin Bütününe Bakalım 01-01-1970 03:00 Allah Var Gam Yok! 01-01-1970 03:00 Uygulamalara Kurban Oluyoruz 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Firavun Hala Katlediyor Ya Musa Nerde! 01-01-1970 03:00 Özgürlük Ne İçin? 01-01-1970 03:00 Her Acı Büyütür Bizi… 01-01-1970 03:00 Küfür Tek Millettir 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Yok Artık 01-01-1970 03:00 Allah İle Barış 01-01-1970 03:00 Anadolu’nun Özü Tasavvuftur 01-01-1970 03:00 Sibel Eraslan İçin… 01-01-1970 03:00 Dünyayı Terk Edenler Bize Ne Anlatır 01-01-1970 03:00 Âşurâ Bize Ne Söyler 01-01-1970 03:00 Mazlumun Ümidi Olmuşuz 01-01-1970 03:00 Gençlerimizi Harcamalarına İzin Verme! 01-01-1970 03:00 ‘Mü'minler Ancak Kardeştirler.’ 01-01-1970 03:00 Sevgi Kurban Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Ölerek Dirilen Millet 01-01-1970 03:00 İstanbul Sözleşmesi Huzur Vermedi! 01-01-1970 03:00 Irkçıyım…Irkçısın…Irkçıyız… 01-01-1970 03:00 Ramazanı Özümüze Alalım 01-01-1970 03:00 Hayaller gerçek oluyor! 01-01-1970 03:00 Bir Ramen’den Öğrendiğim 01-01-1970 03:00 Tevükkül İmtihanı 01-01-1970 03:00 Mağalarımıza Dönüyoruz 01-01-1970 03:00 Bu yol nereye gider! 01-01-1970 03:00 Vardır Bir Hayır! 01-01-1970 03:00 8 Mart Ne Ki! 01-01-1970 03:00 Nişanın Tek Adı Kaldı 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopacak! 01-01-1970 03:00 Öz Bilinmezse Özellikler Çıkmaz Meydana 01-01-1970 03:00 Sahipsiz kalan çocuklar! 01-01-1970 03:00 Her şey hakikâti görmekle başlar! 01-01-1970 03:00 Yarın çok geç olabilir! 01-01-1970 03:00 En Büyük Örneğimiz 01-01-1970 03:00 Her çocuk özeldir! 01-01-1970 03:00 Uyuyan dev uyandı artık! 01-01-1970 03:00 Ömür Vakfiyesi 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Özür dileriz çocuklar! 01-01-1970 03:00 Keşkesiz Aşklar 01-01-1970 03:00 Cibril Hadisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Bulanlar arayanlardır! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması 01-01-1970 03:00 Allah’ın boyası ile boyanmak gerek! 01-01-1970 03:00 Nereye bu gidiş nereye kadar? 01-01-1970 03:00 Kutlu bir şehit övülmüş bir şehadet! 01-01-1970 03:00 Sana Yazdım. 01-01-1970 03:00 Düştüğü yerden kalkacak ümmet! 01-01-1970 03:00 Nuh’un Gemisi 01-01-1970 03:00