Modern Dünyanın Mağaraları

Ravza ZEYBEK

29-04-2021 08:47

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…


‘Kişinin önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt altına alan takipçiler vardır.Bir toplum kendisini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz’ (Rad 11)
Tüm dünyanın bu virüsle  imtihanı nerdeyse bir buçuk yıl oldu. Salgının ilk başladığı zaman ki endişeleri daha çok kanıksadık. Kısıtlamalar hayatımızın bir parçası olduğu şu günlerde bu gün itibariyle ülkece tam kapanma önlemini de almış olacağız. Kiminde tam kapanmanın düşüncesi bile ruhunu daralsa da en azından sağlıklı olmanın şükrünü eda edebilmeliyiz deyip dostlarımızla birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye ediyoruz.


Özgürlük , sözlükte herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu diye tanımlanır. Pandemiyle beraber en çok özgürlüğün insanın elinden alınması sıkıcı olmuştur muhakkak. İnsan tabiatı gereği kısıtlama onu zorlar, belirli emirleri yerine getirmek onu zorlar çünkü ruhumuzun özgür bir yapısı vardır. Dünya dahi bize zor gelmesinin sebebi ruhumuzun sahip olduğu özgürlüğü nefsin eline verip kendi kendimizi dünya hapishanesine atmış olmamızdandır.  Halbuki Allah u Tealâ hazretleri insanın fıtratının gereği özgürlüğü tanımlamış ve bize yolunu göstermiştir. İnsan öyle asidir ki yâr ile ağyarı bir birbirine karıştırır da işin içinden çıkamaz.


  Ön sekiz günlük tam kapanmanın bizi korkutmasının sebebi bu olsa gerek. Elbette bunun bir de maddi boyutu var ki esnafların, küçük işletmelerin, kiracı olanların ve birçok kişiyi endişeye sürükleyen maddi sıkıntılar. Allah’ın bizeKur’an-ı Kerim de en fazla konu olarak infak etmek ve zekattan bahseder. Şimdi bu infakı daha bir fazlalaştırma zamanıdır. İki ekmeğimiz varsa birini vereceğiz, bir tane varsa bölüşeceğiz! Bu zor süreçte kime nasıl destek olmamız gerekiyorsa en yakınlarımızdan  başlayarak elimizi taşın altına koyacağız. Bir birimize merhametimiz ilahi merhameti celbeder de o Rahmetle bu Ramazan ayında kurtuluşa erenlerden olarak bayram yaparız.


Ramazan ayının en samimi şekilde geçirdiğimizi düşünüyorum. Hayatımızda ki olumsuzlukların ya da kötü olayların bize öğrettiği dersleri görürsek  bu imtihanları da vermiş oluruz inşallah.  Geçen sene ki yazım da  bu sürece  ilişkin şöyle bir yorum yapmışız.


  Hazır hayatı biraz yavaşlattığımız bu günlerde gönlüme  Ashab-ı Kehf  ve Hz. Peygamberin Hira Mağarasında ve hatta Sevr Mağarasında geçirdiği   zamanlar geldi. Neden insan ömrünün en güzel zamanlarında kendini küçücük bir mağaraya hapseder  orada vakit geçirir? Cahiliye döneminin en karanlık dönemidir o dönem. İnsanların insanlıktan, merhametten ve adaletten yana nasiplerinin olmadığı zamanlar. Zulme ‘Dur’ diyemediği, kadınların sadece bir eşya gibi görüldüğü, zenginin zenginle olduğu, fakir fukaranın hor görüldüğü insan onurunun, haysiyetin olmadığıve Hakkın yerini batılın aldığı zamanda(Hiç yabancı değiliz sanki günümüzden farklı değilmiş aslında) Allah Rasulünün kalbini avutan sadece Hira Mağarası oluyor. Niçin?


  Allah Rasulü efendimizin Risaletinden yaklaşık beş yüzyıl öncesinde Hz. İsa peygamberin Risalet dönemine rastlar Ashab-ı Kehf’in  yaşadığı zaman…İmanlarını gizlemeden yaşadıkları dönemin putperest anlayışına, çarpık inanışlarına ve zulüm iktidarına baş kaldıran, sayıda az olan ama kuvvette Allah’ın yanlarında olan  imanlı gençler…‘O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.’(Kehf Suresi 10.Ayet)
Öyle bir mücadele vermişler ki en sonunda Allah’a yönelerek ondan bir yardım beklemeleri ve Allah’ın onları bir mucizeyle şereflenmeleri. Bir mağara ve kötülüklerden korunma, Allah’a dönme onun korumasına sığınmak…


  Mağaranın dışı  oraya sığınanların mânen dayanamadıkları zulümlerle dolu. Mağaranın dışında vahşet,  haksızlık, insanlığın katledildiği ne yazık ki elden bir şeylerin gelmediği yer. Peki mağaranın sunduğu neydi? Ashab-ı Kehf’e korunak bir sığınak, özgür bir alandı ve korundular. Hz. Peygambere  ne idi Hira? Bir mâbed, bir teselli ve zamanın tüm haksızlığa karşı kalben bir direnişti. Tüm kötülüklere önce içinde verdikleri bir mücadeleydi. Dış âlemin size sunduğu konforun olduğu ama manevi bir dinamiğin, manevi bir sofranın olmadığı yerde dış dünyanın sizi mutmain etmeyişidir. Ve beklenen vahye muhataptı…Risaletti!


  Covid-19 salgınında tüm dünya gördü ki ne kadar paranız, malınız, mülkünüz olsa da sizi sahip olduğunuz konforunuz kurtaramayacak. Şuan tüm insanlık kendi mağarasına çekilmek zorunda! Korunmak için, hayatta kalmak için, sevdikleriyle beraber olmak için… Eğer o evlerin ki bizim mağaralarımız, içinde Asha-ı Kehf gibi arkadaşlarınız varsa yüzyıllar geçse de bir mucizeye şahit olmanız kaçınılmazdır. Eğer sığındığınız o evler bir Hira olursa Allah’ın vahyi hayatınızın sınır çizgilerini oluşturuyorsa ebedi bir mucizeye yol alıyorsunuz demektir. Eğer o evler bir Sevr ise ve Alah’a güvenmiş bir imanınız varsa, ardınıza düşen en azılı düşman olsa da Allah’ın yardımı her şartta sizi bulacaktır. Gönlümüzün mağaralarında  Allah’ın bize göstermek istediği hakikati bulmak ümidiyle...

DİĞER YAZILARI Amerikan Rüyası Bitti 01-01-1970 03:00 Düştüğü Yerden Kalkacak Ümmet 01-01-1970 03:00 Özlenen Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Ayet- Bir Kadın- Bir Dizi 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler 2 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler (1) 01-01-1970 03:00 Köksüzlük Öksüzlük Mü! 01-01-1970 03:00 Cihad Zulme Karşın Hayat İçindir 01-01-1970 03:00 Câlût’la Savaşa Giderken Hepimiz İmtihan Nehrinden İçmişiz 01-01-1970 03:00 Gönlümün Gördüğü Şehir Semerkand 01-01-1970 03:00 Anadolu İnsanının Feraseti 01-01-1970 03:00 Zor Zamanlar Allah’la Kolay Olur 01-01-1970 03:00 Zararın Neresinden Dönersek 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Ne Oldu Bu Adamlara? 01-01-1970 03:00 Ne oldu bize? 01-01-1970 03:00 Mübarek Ola 01-01-1970 03:00 Bulanlar Arayanlardir 01-01-1970 03:00 Diriliş Zamanı 01-01-1970 03:00 Ben Şehit Olmak İstiyorum! 01-01-1970 03:00 Reddediyorum! 01-01-1970 03:00 Yine mi 28 şubat! 01-01-1970 03:00 Kimin modası! 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Ölüm var! 01-01-1970 03:00 Hiç Şaşırmıyorum 01-01-1970 03:00 Ümitlerimiz Ölmeden Bu İşe Bir El Atın… 01-01-1970 03:00 Selamünaleyküm 01-01-1970 03:00 ATEŞ ve SU 01-01-1970 03:00 Buda Geçer Ya Hû 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Kapımıza Dayanan Tehlike! 01-01-1970 03:00 Mazlumlar seni bekliyor! 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Bu İşin Vebali Çok 01-01-1970 03:00 Mesele Kadın mı! 01-01-1970 03:00 Resmin Bütününe Bakalım 01-01-1970 03:00 Allah Var Gam Yok! 01-01-1970 03:00 Uygulamalara Kurban Oluyoruz 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Firavun Hala Katlediyor Ya Musa Nerde! 01-01-1970 03:00 Özgürlük Ne İçin? 01-01-1970 03:00 Her Acı Büyütür Bizi… 01-01-1970 03:00 Küfür Tek Millettir 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Yok Artık 01-01-1970 03:00 Allah İle Barış 01-01-1970 03:00 Anadolu’nun Özü Tasavvuftur 01-01-1970 03:00 Sibel Eraslan İçin… 01-01-1970 03:00 Dünyayı Terk Edenler Bize Ne Anlatır 01-01-1970 03:00 Âşurâ Bize Ne Söyler 01-01-1970 03:00 Mazlumun Ümidi Olmuşuz 01-01-1970 03:00 Gençlerimizi Harcamalarına İzin Verme! 01-01-1970 03:00 ‘Mü'minler Ancak Kardeştirler.’ 01-01-1970 03:00 Sevgi Kurban Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Ölerek Dirilen Millet 01-01-1970 03:00 İstanbul Sözleşmesi Huzur Vermedi! 01-01-1970 03:00 Irkçıyım…Irkçısın…Irkçıyız… 01-01-1970 03:00 Ramazanı Özümüze Alalım 01-01-1970 03:00 Hayaller gerçek oluyor! 01-01-1970 03:00 Bir Ramen’den Öğrendiğim 01-01-1970 03:00 Tevükkül İmtihanı 01-01-1970 03:00 Mağalarımıza Dönüyoruz 01-01-1970 03:00 Bu yol nereye gider! 01-01-1970 03:00 Vardır Bir Hayır! 01-01-1970 03:00 8 Mart Ne Ki! 01-01-1970 03:00 Nişanın Tek Adı Kaldı 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopacak! 01-01-1970 03:00 Öz Bilinmezse Özellikler Çıkmaz Meydana 01-01-1970 03:00 Sahipsiz kalan çocuklar! 01-01-1970 03:00 Her şey hakikâti görmekle başlar! 01-01-1970 03:00 Yarın çok geç olabilir! 01-01-1970 03:00 En Büyük Örneğimiz 01-01-1970 03:00 Her çocuk özeldir! 01-01-1970 03:00 Uyuyan dev uyandı artık! 01-01-1970 03:00 Ömür Vakfiyesi 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Özür dileriz çocuklar! 01-01-1970 03:00 Dost kim? Düşman kim? 01-01-1970 03:00 Keşkesiz Aşklar 01-01-1970 03:00 Cibril Hadisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Bulanlar arayanlardır! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması 01-01-1970 03:00 Allah’ın boyası ile boyanmak gerek! 01-01-1970 03:00 Nereye bu gidiş nereye kadar? 01-01-1970 03:00 Kutlu bir şehit övülmüş bir şehadet! 01-01-1970 03:00 Sana Yazdım. 01-01-1970 03:00 Düştüğü yerden kalkacak ümmet! 01-01-1970 03:00 Nuh’un Gemisi 01-01-1970 03:00