Müslümancılık oyunu mu oyunuyoruz!

Asiye Tanrıöver TÜRKAN

11-11-2021 10:57

Sen baba, ben de anne, Ayşe de kızımız olsun. Fatma sen de komşumuz, Ahmet de senin kocan olsun. İki ayrı ev, derme çatma eşyalar, evin düzenlenmesi, odaların ayarlanması, yemek yapmalar, çay kahve hazırlamalar, misafir planları ve oyun başlar...

Hayatın oyun ve eğlenceden ibaret olduğu vahyin de konusudur. Çocukluğumuzun tatlı hatıraları bu demle başlar. Anne babalarımızdan ne gördüysek uygulamaya hazırız. Anne ev işlerinde, mutfakta, ev temizliğinde, misafirlik planlarında, baba işe gitmekte, eve gelince yemekler kahveler ayağına gelmekte, televizyonun kumandasını alıp maç ya da haber başına geçmekte.

Hayata hesap verme duygusu ile anlam verdiği düşünülen din mi? O da oyunun içinde. “Müslümanım” demek alışkanlık oldu. Zira Müslümanlık mirasyedilik şeklinde bir kazanımdı. Allah’ın kitabı pek okunmasa da alışkanlık haline gelenler, büyüklerden duyulanlar, hocaların söylemleri din haline geldi.

Geçmişte cinsiyetlerine biçilen rollere razı olarak kızlar evde çalışmaya, anne olmaya, erkekler de dışarda iş hayatında yer etmeye itmekteydi. Lakin annelerimiz kendilerinin kaşık düşmanı olarak görüldüğünü, yaptıklarının ancak yapmadıkları zaman hissedildiğini, değerinin anlaşılmadığını düşününce kız evlatlarını işe, kariyere odaklayarak yetiştirdi. Onlar olmasa da global köyleşen dünya bunu toplumsal cinsiyet eşitliği diyerek kafalara zaten yerleştirecekti.

İş ve paraya odaklanarak büyüyen bizim nesil okudu, iş hayatına atıldı. Ekonomik gücü olan güçlü kadın oldu, evlenmeyi de ertelemedi. Lakin iş hayatında eşleri ile beraber çalışınca ev hayatındaki işlerini  aksattı. Annelik rolünü tam yapamadı. Eşinden beklediği anlayışı göremeyince bir ya da iki çocuktan fazlasına cesaret edemedi.

Evine ekonomik katkısı kabul edilen, her maaşına el konulan kadının evde de dört dörtlük kadınlık yapması da istendi. Evde huzuru yakalayamayan, parasını harcayamayan kadın daha fazla çekemeyeceğini anlayınca da ayrılığı tercih etti. Lakin ortada evlatları kaldı. Ezilen, hayata kırgın başlayan, bizim gibi evcilik oyunu oynayamayan, anne baba hayalleri  kuramayan, oyun oynamadan hayatın içine giren, büyük travmalar yaşayan yavrular oluştu.

Hele de okullarda sadece imtihanda not başarısı endeksiyle verdikleri yalan yanlış bilgilerle büyümeleriyle durum daha da vahim oldu. İnsanlara güveni olmayan, şüpheci, mütemadiyen eleştiren, sorgularken sınırı olmayan, acıları küçükken yaşadığından dolayı acıma duygusunu yitiren, Allah ile arası kopuk deist bir gençlik oluştu.

İsmini vermek istemeyen bir genç geçen gün beni aradı. Telefonumu bir tanıdığı arkadaşının verdiğini söyleyerek çaresizliğini bir çırpıda tek tek döktü. Bu genç benim hayatımda ne ilk ne de son olacaktı. Bir yandan içindeki sesi bastıramayan, duyan, bir yaratıcının varlığını hisseden, O’na karşı sorumlu olduğunu düşünen, diğer yandan da her şeye boş vermişlik içinde isyan bayrağını çeken bir gençlik vardı.

Sanki anne babaların durumları farklı mıydı? Egoistliğin zirveye çıktığı, narsis ruhların çoğaldığı, insanlığın dibe vurduğu, sanalın reel ortamın yerine aldığı bir zaman diliminde hayata anlam katan ne olabilirdi ki?

Acaba insan bu dünyaya çile çekmeye mi gelmişti?

Halbuki hayatta her şey bulaşıcıydı. Hastalıkların bulaşma ihtimali ile duyguların bulaşma ihtimali arasında pek fark yoktu.  Korkaklık da cesurluk da, mutluluk da mutsuzluk da bulaşıcıydı. Ve bizlere daha çok korkaklık ve mutsuzluk bulaştı. Zira korkularımız ile yüzleşecek kadar cesur olamadık.

Çaresizliğimizi dile getirerek ağlamaya mahkum olduk. Kendimizi yanlış bilgilere kurban ettik. Müslümancılık oynayarak Allah’ı kandıracağımızı sandık.

Ves-selam

DİĞER YAZILARI Gönüllerimize inşirah ver! 01-01-1970 03:00 Suyumuzu bozarsak duru bakışımız olmaz! 01-01-1970 03:00 Zulümden yorgun düşen bizler! 01-01-1970 03:00 Göz aydınlığı eşler ve evlatlar! 01-01-1970 03:00 Dualarımız Neden Kabul Olmuyor! 01-01-1970 03:00 Algılarımızla mı oynanıyor! 01-01-1970 03:00 Oyun başladı! Rolüne hazır mısın? 01-01-1970 03:00 Sadece Saniyelerle 01-01-1970 03:00 Başarı; altın kafeste sunulan kadeh misalidir! 01-01-1970 03:00 BİR DAKİKA! 01-01-1970 03:00 Kıyamda Olmayan Kayyum Olamaz! 01-01-1970 03:00 Dayanın Uygurlu Kardeşlerim! 01-01-1970 03:00 The secret, sırra vakıf olmak! 01-01-1970 03:00 Kuyuya atılan taşlar! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Hak, gerçek nedir? 01-01-1970 03:00 UYANMAK! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Vicdanın Sesi Kesilmezse Aklın Sesi Duyulur! 01-01-1970 03:00 İlla edep! 01-01-1970 03:00 Canım Babama Atfen 01-01-1970 03:00 Bizi af edin gençler..! 01-01-1970 03:00 Sabreden Nezaketle Taçlanır 01-01-1970 03:00 Dinsiz Bir Toplumda Hayal Ön Plandadır! 01-01-1970 03:00 Yaslandığın yer kadar güçlüsün! 01-01-1970 03:00 Gönlüm Uçmak İstiyor! 01-01-1970 03:00 Dünyanın bize ihtiyacı var! 01-01-1970 03:00 Ruh iklimimizi canlı tutalım! 01-01-1970 03:00 Rahmet, Mağfiret, Kurtuluş... 01-01-1970 03:00 Geldi rahmet ayı! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi? 01-01-1970 03:00 Bilim ilerledikçe din biter mi! 01-01-1970 03:00 Mavi Dünya Gemisi Batıyor! 01-01-1970 03:00 Zaman Ahir Zaman! 01-01-1970 03:00 Varlığını kabul etmeyen farkındalık oluşturamaz! 01-01-1970 03:00 Hayaller ve Rüyalar 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Durum, yorum, sonuç! 01-01-1970 03:00 Psikoterapi Eğitimleri Ve Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 Yerdeki gölgeler! 01-01-1970 03:00 Selam Yerdeki Gölgelere Takılmayanların Üzerine Olsun 01-01-1970 03:00 Zaman her derdin devasıdır! 01-01-1970 03:00 İkinci ilişkiye yelken açan birinciyi gözden çıkarmıştır! 01-01-1970 03:00 Müslümanların ilki olmak! 01-01-1970 03:00 İyilikle Kötülük Bir Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Başka bir aile mümkün mü! 01-01-1970 03:00 Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza ölümü nasıl anlatalım! 01-01-1970 03:00 Rakip Mi Ekip Mi Olalım! 01-01-1970 03:00 İnsana iman, gence haya, aileye mutluluk yakışır! 01-01-1970 03:00 Nokta! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi! 01-01-1970 03:00 İlim mi bilim mi! 01-01-1970 03:00