En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
Güzel ve verimli geçtiğine inandığım bir öğretim dönemini yarılamanın sevincini yaşadım ben de tüm öğretmenler gibi. Tabi son haftalarda yakalandığım grip biraz fazla sarssa da yazma isteği tüm benliğimi kelimelerin ve cümlelerin içine hapsolmuş gibi hissettirdi…Evet şimdi içimi döküyorum ve sözcüklere sığınan kalbim rahatlasın istiyorum.
Bu rahatsızlık dönemi biraz içime dönmeme de vesile oldu aslında. Son zamanlarda rutin bir şekilde tarihi hikâyeler ve belgeseller izleme fırsatı buldum. Beğeni ile takip ettiğim tarihçi yazar Talha Uğurluel’in nerdeyse tüm videolarını izledim. Kimi zaman anlattığı yaşanmış hikâyeleri gözyaşları içinde dinledim. Ne kadar az biliyoruz tarihimizi, köklerimizi ve geçmişimizi. Tüm dünyanın hem ne kadar büyük yine bu dünyanın aslında ne kadar küçük olduğu hissine kapılıyorsunuz. Anadolu topraklarının ne kadar köklü bir geçmişe ve tarihi zenginliğe sahip olduğunu gururlanarak izliyorsunuz.
Bizleri geleceğe sağlam ve doğru adım atmayı öğreten geçmişimizden dersler çıkarıp ki biz buna tecrübe diyoruz. Çok sevdiğim Seniha Teyzem öyle demişti: ‘İnsanlar yaş almaktan korkuyorlar hâlbuki yaşlanmak artan tecrübenizle daha kolay yaşamaktır’. Şimdilerde daha iyi anlıyorum ne demek istediğini…’Gelecekte bizi nelerin beklediğinin en iyi falcısı, geçmişte başımıza gelenlerdir’ der. John Sheran
Hepimizin yakındığı bir konudur gençliği anlayamamak ve onlar ile iletişim kapılarımızın biraz kapalı olması. Anne ve babaları ya da biz öğretmenleri zorluyor mu? Evet ! Zorluyor…Tarih programlarını izlerken anladım ki bizim çocuklar geçmişlerini bilmiyor. Salt bir bilgiden bahsetmiyorum tarihimizi kökümüzü, kim olduğumuzu ve nereye ait olduğumuzu ve ne olacağımız konusun da hiçbir fikirleri yok… Arafta kalmış bir nesil yetişiyor adeta!
Hegel; ‘Dünya tarihi özgürlüğün bilincinde ilerlemedir’ der. Özgür olmak ve özgün olmak istiyorsak, geleceğimiz çocuklarımıza bir tarih şuuru vermek zorundayız. Çocuklarımız bizim yaşadığımız dünyadan çok farklı ve daha kötü bir dünya bekliyor olabilir. Kur’an-ı Kerim’in geçmiş kavimlerden ve olaylardan haber vermesinin nedeni budur. İnsanın zamanı değişir, şartları, gelişmişlikleri değişir ama insan bin yıl önce de aynı insandı bin yıl sonrada aynı insan olacak. Zayıflıkları, bağlılıkları, kanmaları ve aldanmaları hep aynı… Allah’u Tealâ Hz. İnsana yine insandan örnek verir. En kötüsünden de örnek veriri en iyisinden verir. Hatta bizi sevdikleriyle yaptığı işleriyle övdükleriyle tanıştırır. Rabbimiz insanı en güzel eğitendir. İnsana yine insanlardan ve insan topluluklarından örnek vererek de eğitir.
Her şartta ve ortamda özümüze dönmemiz gerektiğini vurgularım, bunun içinde o köklerin ve özün bilinmesi gerekir. İyi bir şekilde bunu çocuklarımıza da öğretmek boynumuzun borcudur. Ecdadımızın neler yaptığı, nasıl, neyin ve niçin, bir mücadele verdiklerini öğretmemiz lazım. Geleceklerini bu bilgiler şekillendirecek. Talha Uğurluel gibi tarihe gönül vermiş ve insanlara ulaştırmayı amaç edinmiş Tarihçilerimizi buradan bir kez daha tebrik ediyor ve dua ediyorum…