Şeytanın hizmetkarı global zalim yapının ülkemizin Siyasileri, bürokratları, Feminazileri ve süslümanlarını kullanarak Müslüman Türk erkeğine, insanına dayatığı, yaşattığı AİLE FELAKETİ’nin mağdurları olan Müslüman erkekler yuva, aile kurmak için çıktıkları bu yolda ve sonrasında çektikleri sıkıntıları, yaşadıkları acıları ve uğradıkları haksızlıkları insanlara ve yetkililere anlatabilmek, seslerini duyurabilmek için çabalayıp duruyor. Fakat ne acıdır ki millet ve ülke olarak içine itildiğimiz suni gündemler arasında kendisine yer bulamıyor maalesef.
Israrla iddia ediyorum ki biz Müslüman Türk Milleti’nin birinci öncelikli sorunu ne ekonomi, ne bölgemizde ki savaş nede başka bir şey.
Birileri ailenin temel taşı, çimentosu olan kızlarımızın, kadınlarımızın aklını çelmek, beyinlerini uyuşturmak ve onları mankurtlaştırmak suretiyle onları devşirerek ve bizleri içine ittiği suni gündemler ile meşgul ederek “canbaza bak” taktiği ile sistematik olarak bu milletin toplumsal geleceğine ve Müslüman kimliğine saldırıyor.
Bu savaşta ellerinde ki en güçlü silahları da aptal, hain idareciler, siyasiler ve “Tahkiki İman” sahibi ( Kuran’ı ve Resulullahın yaşam şeklini hayatının hedefine koymuş, doğru inanca sahip ve inandığı gibi yaşayan) “Müslüman Erkekler”in evlenmek istediği, ancak göründüğü gibi olmayan (inandığı gibi yaşayamayan) sözde MÜSLÜMAN, özde SÜSLÜMAN KIZLAR’dır.
Evliliğe ve Müslüman Kocaya SAKAT/BATIL bakış açısına sahip günümüzün bu süslüman kızların, Şeytan kiraya verdikleri beyinleri ve yüzlerinde ki Müslüman Kız maskesi ile Müslüman erkeklerinden sakladıkları gerçek yüzleri ve asıl amaçlarını iyi kamufle etmeleri ve bunun da Müslüman erkekler tarafından fark edilememesi, sözde Müslüman kızların gerçek niyetlerinin ve karakterlerinin doğru algılanaması ülkemizinde ki Müslüman erkeklerinin düğün ve sonrasında yaşadığı sorunları çözümsüz felaket boyutuna taşımaktadır.
Özellikle ülkemizde son dönemde ( son 10-15 yılda) yetişen/büyüyen SÜSLÜMAN kızların hayatı TV ler de seyrettikleri pembe dizilerde ki gibi zannetmelerinin sonucu olarak kızlarımızın erkekler, sosyal hayat, statüleri ve evlilik ile ilgili çıtayı (beklentiler, hayaller, istekler vb) yükseltmeleri, kardeş, akraba, arkadaş, komşu kızlarının düğün salonu, nişan elbisesi, gelinlik, dış mekan foto çekimi, düğün pastası vb konularda birbirlerine nispet yapmaları, kız annelerinin cevrelerine damatlarının zenginliği, yakışıklılığı ve mesleği ile övünme, hava atma arzusu bir araya geldiğinde düğün öncesinde kız ve erkek arasında başlayan lokal huzursuzluk ile kendini gösteren ve en sonunda da aile içi şiddet, EYS,( ebeveyne yabancılaştırma sendromu) cocukların babaya düşman edilmesi, süresiz nafaka vb uygulamalar ile çirkinleşen boşanma sürecinin ileriki aşamalrda TOPLUMSAL FELAKET’e dönüşmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Evlenecek kızlarımızın ve annelerinin yukarıda özetlediğimiz hata ve beklentilerini göremeyen Saf Müslüman Türk erkeğinin evlenmek istediği KIZIN AHLAKINA, yetiştiği aileye, kayınçosunun ve kayınpederin aile içerisinde ki pozisyonuna (saygınlığı, otoriterliği, dominantlığı veya resesifliği) dikkat etmeden kızın sadece GÖRÜNTÜSÜNE, AMBALAJINA (güzelliği, sözde tesetturü, namazı vb) ALDANMASI da eklenince en başından hatalı olan bu evlilik süreci üst üste eklenen anlaşmazlıklarla mahkemelerde, cezaevlerinde ve mezarlıklarda son bulmaktadır.
Bunlar yurdumun saf erkeklerinin evlilik aşamasında kızların sadece görünüşüne, ambalaja kanarak verdikleri yanlış kararlar sonucunda yaptığı hataların ve yapması gerektiği halde yapmadıklarının kaçınılmaz sonucu olan inkar edilemez problemler ve gerçekler.
Peki, çözüm ne?
Aslında çözüm de yukarıda anlatmaya çalıştığımız problemleri oluşturan “saflığı, aptallığı yapmamak” için birazcık mantıklı ve dikkatli olmak lazım.
Nasıl mı?
Madde madde anlatalım.
Müslüman erkeklere…
1- Evlenmek istediğiniz kızın güzelliğinden, tesettüründen, makyajından, namazından önce “evlilikten ve hayattan” ne beklediğine odaklanın. Evleneceğiniz kızın sözlerine değil yaşantısına bakın.
2- Kızın erkek kardeşine ve babasına karşı tavırlarını, davranışlarını doğru gözlemleyin, iyi analiz edin. Mesela baba evinde erkek kardeşine, ağabeyine ve babasına saygısı olmayanın kendi evinde kocasına hiç saygısı olmaz.
3- Evlenmek istediğiniz kızın ve annesinin “Desinler-Demesinler veya El Alem Ne Der” konusuna ne kadar itibar ettiğine dikkat edin, gözlemleyin bu veya başka konularda Allah ve Resulullahın değil de 3. kişilerin söylemlerine, etkilerine açık olan kız ve annesinden uzak durun.
4- Evlenmek istediğiniz kızın para ile olan ilişkisini, asiliğini, inatcılığını ve sinirlenme katsayısını çok iyi tespit ve test edin. Mesela “su anda müsait değilim, belki daha sonra veya istediğin bu sey bence çok gereksiz” vb sözler ile, kızın sizden istediği bir seyi almayın, hassas olduğunu söylediği bir konuda damarına basın.
5- Hepsinden daha önemlisi kendisini cemaat üyesi, tarikat ehli, tahkiki İman sahibi Müslüman bir kız olarak pazarlayan veya bu sekil de görünen/gördüğünüz kız ile söz, nişan yapmadan, hatta evlilikle ilgili son kararınızı vermeden önce ki son görüşmenizde uygun bir ortamda ve üslup da ona “POLİGAMİ” hakkında ne düşündüğünü sorun. Evlenmek istidiğiniz kızın dilinden ve gözlerinden bu konuda alacağınız cevap, bu kızın görüntüsü ve inandığını söylediği ilkeler ve İslam dini arasında ne kadar uygunluk olup olmadığını size gösterecek; sizin bu kızın gerçek karakteri, imanı ve Allah’ın emirlerine teslimiyeti ile ilgili EN DOĞRU KARARI VERMENİZ konusunda bir numaralı REFERANSINIZ olacaktır.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz sürecin ve yaşadığımız sıkıntıların en büyük müsebbibi, sorumlusu olan siyasilerimiz ve idarecilerimizin coğunluğu dışarıdan Müslüman gibi görünse de fiiliyatta yaptıkları uygulamalar ve Allah’ın koyduğu kanunlarına aykırı çıkarttıkları yasalar ile bu savaşta Şeytana hizmet ediyorlar.
Fatma ŞAHİN gibi şöhrete, ranta konsantre olmuş kör, basiretsiz ve hain siyasilerin son dönemde çıkarttığı yasalar ( 6284, İstanbul mutabakatı vb) ile şımaran, azgınlaşan, şirretleşen süslüman kızlarımız, kadınlarımız da gayri İslami düşünce ve yaşam sekilerliyle Müslüman insanın yeniden biçimlendirilmeye çalışıldığı bu süreçte Şeytanın Global Uşaklarına gönüllü kölelik yaptıklarının farkında değiller.
Özetle…
Milletimiz ve devletimiz, dışı Müslüman görünen, ancak aklı ve kalbiyle Şeytana hizmet eden Siyasiler, bürokratlar ve kadınlar tarafından orta ve uzun vade de sonuçları çok yıkıcı olacak olan biyolojik, düşünsel, pskolojık ve sosyolojık saldırıya uğramış durumda.
Bu konuda Müslüman Türk erkeğine ve ailesine yapılan saldırıların durdurulması için acılen aklı başında, basiretli, vatansever siyasilere, yöneticilere, alimlere ve güçlü bir iradeye ihtiyacımız olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Böyle devam ederse yakın bir gelecekte Devlet ve Millet oalrak Müslüman Türk Ailesinin parçalanmasının kaçınılmaz sonucu olan toplumsal bir felaketi yaşamamak için Türkiye Devleti en kısa sürede AB üyeliği sevdasından vazgeçmeli, dinimize, örfümüze ve yaşantımıza ters AB UYUM YASALARI BELASI’ndan bir an önce kurtulmalıdır.
Ülkemde hali hazırda bu konuda yaşanan sıkıntıları ve mevcut siyasilerin, idarecilerin yaptığı hataları, basiretsizlikleri, liyakatsizlikleri, hainlikleri gördükce şahsen yurdumun insanlardan umudumu kestim. Tek beklentim Allah’ın bu konuda bize merhamet ve yardım etmesi.
Allah, bu Din, Millet ve Devlet için samimiyetle çalışan, mücadele eden basiretli insanların hayırlı düşünce, iş ve eylemlerinde yar ve yardımcısı olsun.
Aksi taktırde siyasilerimizin AB ve onlara ayak uyduran süslümanların Feminizim sevdaları yüzünden göz göre göre ve hızla Müslüman Türk Milletinin üzerine çöken bu Toplumsal Felaketi hep beraber yaşamamız kaçınılmaz olacaktır.