Haddini bilen KADIN gibi kadınları ve kadına hak ettiği değeri verecek ADAM gibi adamları doğurmak da, yetiştirmek de eğitmek de kadınların elinde ve sorumluluğunda.
Bu nedenle gerek nefsi ve dünyalık beklentileri-öncelikleri, gerekse şeytanın onları aldatması sonucu evladını gereği gibi yetistir(e)meyen, anneliğin sorumluluğunu hakkıyla yerine getir(e)meyen kadınlar sadece kendi evlatlarına değil, zincirleme reaksiyon ile torunlarına, torunlarının çocuklarına ve dolaylı da olsa vatanına, milletine ve devletine zarar veriyor, hatta ihanet ediyor.
Bugünün ŞEREFSİZ, KATİL, VATAN HAİNİ, ERKEKLERİN ve YALANCI, ŞİRRET, İFTİRACI, SÜRESİZ NAFAKA DESTEKCİSİ, ZENGİN ERKEK AVCISI, FEMİNİST, AHLAKSIZ, HATTA ZİHİNLERİ FAHİŞELEŞMİŞ KADINLAR'ın müsebbibi bir-iki-üç-beş nesil önce anne olan kadınlardır.
Çünkü;
Toplum kadınlar ve erkeklerden oluşur
Şu ana kadar YOK veya VAR (güçlü, başarılı ve kalıcı) olmuş bütün TOPLUMLARIN TEK MİMARI GEÇMİŞTE ANNE OLAN KADINDIR.
Kadın düzgün, işinin ehli, ahlaklı, namuslu, Müslüman ve gerçekten kocasına yar, evlatlarına ana olursa o kadınların büyüttüğü çocuklarda, o çocukların kurduğu düzen de adil ve hayırlı olur.
Aksi taktirde ise ilk etapta ve kısa vadede o kadınlar ve aileleri, uzun vade de ise TOPLUMLAR, MİLLETLER ve DEVLETLER İCİN FELAKET ve YIKILMA KAÇINILMAZ BİR SONUÇ OLACAKTIR.
Tıpkı şu anda dünyada ve ülkemizde olduğu gibi...
Müslüman Türk toplumun yeniden güçlenmesi, şahlanması, mazlumların ve masumların hamisi, yeniden zalimlerin korkulu rüyası olması veya başkalarına köle, şamar oğlanı olması veya tarihten ve haritadan silinmesinin en büyük sebebi bu milletin gelecek nesillerini doğuracak ve yetiştirecek kadınlarımız olacaktır.
Mevcut kadınlarımızın geneline ve hükümetin kadin ve aile konusunda yaptığı hatalı icraatlara (çalışan kadınlara teşvik, İstanbul Sözleşmesi, 6284, toplumsal cinsiyet eşitliği, süresiz nafaka vb) ve kadınları tabulaştıran yasalara baktığımızda milletimiz ve devletimiz icin durum hiç de iç açıcı görünmüyor.
Özellikle son 20 yıldır Soros’un beslemesi medya ve STK lar üzerinden yürütülen sözde kadına şiddet operasyonu ve FETÖ’nün Ak Parti hükümeti içine sızdırdığı hainlerin önerisi ve desteği ile çıkartılan kanunlar ve kadınları çalışma hayatına katılmaları için teşvik eden yasaların ilk hedefi Türk Aile Yapısını bozarak gelecek nesilleri yetiştirecek Müslüman Türk kadınının yeni Alpaslan’lar, Fatih’ler Kanuniler, doğurma olasılığını ortadan kaldırarak kurdukları zalim düzenin devamını sağlamaktır.
Maalesef bu konuda başarılı da oldular.
Son 10-15 yıldır kadınların büyük bir bölümü evde yavrularını yetiştirmek yerine çocuklarını daha 2-2.5 yaşındayken kreşlere terk ederek dışarıda karın tokluğu, makyaj malzemesi ve kıyafet parasına kapitalist sistemin sahiplerine kölelik yapayı tercih etti.
O kadınlar görünüşte iş hayatında kariyer yaparken ve para kazanırken, çocukları bekâr ve çocuksuz çocuk gelişim uzmanı, kreş annesi (!) sıfatlı başka kadınların ellerinde sevgisiz, merhametsiz ve imansız bir şekilde büyüdü, kimisi cinsi sapık, kimisi psikopat, kimisi de katil oldu.
Avukat olacağım diye evladının kreş köşelerinde büyümesine sebep olan ve o manyak oğlunun masum bir kızı sokak ortasında, hem de sebepsiz yere kılıçla katledecek kadar psikopatlaştığını fark etmeyen sözde annenin manyak oğlu gibi.
Sadece bu şekilde kreş köşelerinde büyütülen erkek çocukları psikopat veya sapık, bir başka ifadeyle toplum için problem ve zararlı oluyor zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
Sözde anaokullarında anne sevgisinden ve şefkatinden mahrum büyüyen kız çocuklarının büyük bir bölümü ya erkek ve aile düşmanı feminist, ya da koca katili oluyor. Tıpkı Samsun da polis kocasına 10 kurşun sıkan koca katili manyak Yasemin ÇİTİL gibi.
Bunlar yakın zamanda medyada kendisine yer bulan iki örnek. Bunlar gibi olduğu halde yaptıkları manyaklık öldürme ve yaralanma ile sonuçlanmadığı için medyaya yansımamış merhametsizlik ve sevgisizlik ürünü yüzlerce, hatta binlerce psikopat kadın ve erkek var bu ülkede.
Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi bu katilleri, cinsi sapıkları ve psikopatları yetiştiren, daha doğrusu yetiştiremediği için illetin ve devletin başına bela edenler anneliği sadece biyolojik anne olmak zanneden, kariyer yapmak ve para kazanmak uğruna çocuklarını başkalarının kucağına atan kadınlardır.
Eğer devlet ve devleti idare eden Ak Parti hükümeti bir an önce gelecek nesilleri doğuracak ve yetiştirecek kadınlarımızı tekrar ve hızlı bir şekilde fabrika ayarlarına (yaratılış fıtratı) döndürmek için gerekli adımları atmaz ise Allah’ın atalarımızın geçmişte malları ve canları ile İslam dinine yaptığı hizmetler yüzü suyu hürmetine günümüz de Müslüman Türk milletine verdiği güç ve kudreti geri alması ve bizleri zalimlerin zulmüne muhatap etmesi kaçınılmaz görünüyor.
Allah'tan ümit kesilmez ama görünen köy de kılavuz istemiyor.
Peki
Zalimler bu ülkeye saldırdığında yaşanacak o savaşta düşmanlara asker kimliğiyle kim karşı koyacak, kim o zalimler ile savaşacak?
Elbette ki bu milletin erkekleri.
Peki, “ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” düşüncesini, imanını kaybetmiş, “bana ne vatandan, illetten, ümmetten, ben kazandığım paraya ve rahat yaşamaya bakarım” zihniyetine sahip, ruhen ölmüş kreş erkekleri ve oğluna “düşmana sırtını döner ve cepheden kaçarsan sütüm sana haram olsun” sözleri yerine “aileniz de yuvanız da yerin dibine batsın, vücut benim, istediğimle yatarım, evlenmeden hamile kalırım doğurmam” diye ortalıkta fink atan fahişe zihinli kadınlar ile mi kazanacağız biz bu mücadeleyi?
Bu nedenle devletin ve Ak Parti hükümetinin bir an önce ERKEĞE ŞİDDETE HAYIR sloganıyla erkekleri şirret ve zalim kadınların kölesi yapan yasaları ortadan kaldırması, geçmişte yaptığı hataları düzeltmesi, Kahraman Türk Milletinin gelecek nesillerini doğuracak ve yetiştirecek kadınları yaratılış fıtratlarına uygun ortamı oluşturması gerekiyor.
Aksi takdirde Müslüman Türk Milleti’nin önderliğinde yeniden Cihan İmparatorluğu kurmak kuru bir hayalden öteye gidemeyecektir.
Allah yar ve yardımcımız olsun...