Bu konuyla (Müslüman Türk Ailesi, kadını üzerinden Türk toplumunu parçalama, dönüştürme, yok etme) alakalı olarak Sema Maraşlı hanımefendi ve basiretli olan hanım ve beylerin değişik yazı ve yorumlarında “parça parça” ifade ettiği, göz önüne serdiği, göstermeye çalıştığı birçok sıkıntı olduğunu hep birlikte gördük.
Ancak, bazen bir konu hakkında parçaları doğru bir şekilde birleştirerek bütünü (asıl tehlikeyı ve amacı) görmek kolay veya mümkün olmayabiliyor.
Çünkü, karşımızda ki düşmanın (global hain yapının) en iyi yaptığı iş bal kasesinde ki zehiri, ASIL AMACINI gizleyerek pis/necis hedefine ulaşmak.
Allah’ın düşmanı, şeytanın dostu ve hizmetkârı olan bu yapıya hızmet eden ülke dışında ki zalimler ve onların içimizde beslediği truva atları için “amaca giden her yol mubahtır” düşüncesi bürokratlarımızın, siyasetcilerimizin, bilim ve din adamlarımızın dünyalık korku ve beklentileri, ( makam, para vb kaybetmek veya sahibi olmak) insanımızın cahilliği, eğitimsizliği, kadınlarımızın doymayan nefisleri, bitmeyen istekleri, liyakatsizlik, adam kayırma, torpıl, rüşvet vb sebepler ile birleşince millet ve devlet olarak “göz göre göre” bu günlere, ucurumun kenarına geldik.
Halkımızın coğunluğu “gelenekçi, mirasyedi Müslüman” olarak tabir edilen (bilinçsiz, sorgulamayan, araştırmayan, taklidi iman sahibi) bir din/islam anlayışına sahip olsa da mevzu “bayrak, vatan, millet, devlet, din, iman” olduğunda “ölürsem şehit, kalırsam gazi” düşüncesiyle hiç düşünmeden canını feda edebilecek, kadar da cesurdur.
Milletimizin genelinin, Allah’a olan bu “inancı ve teslimiyeti” vatanına olan sevgisi, bağlılığı ve sadakati olumlu anlamda bizi biz (üstün, korkusuz, inançlı, cesur vb) yapan, diğer Müslüman topluluklardan, devletlerden, insanlardan ayıran, öne çıkartan iyi ve takdir edilen bir şey, takdire şayan, diğer Müslüman toplumlar, insanlar tarafından da istenilen, arzu edilen güzel bir özelliktir.
Ancak, bu özelliklerimiz geçmişte ve halen zaman zaman kötü niyetli ve hain, zalim insanlar, idareciler, yapılar, milletler, devletler tarafından kendi amaçları ve menfaatleri için de rahatlıkla kullanılmış ve kullanılmaktadır.
Biz devlet ve millet olarak kadınlarımız, çocuklarımız ve aile yapımız üzerinden bize (Müslüman kimliğimize, milletimize ve devletimize) yapılan hainlikleri ve kurulan tuzakları fark etmez ve gereken tedbirleri almaz isek ”Müslüman Türk milleti” olarak yakın bir gelecekte felaket ile yüzleşmemiz kaçınılmaz olacaktır.
Hangi alanlar, konular üzerinden Müslüman Türk Milleti saldırı altında?
Bu ülkenin aklı başında, basiretli ve mantıklı insanları
1– AİLE ( Kadın ve Çocuk)
2– SAĞLIK ( İnsan ve Hayvan, Beden ve Ruh)
3- EĞİTİM (Örgün ve Kültürel
4– ÇALIŞMA HAYATI ( Liyakat, Marifet, İş-Sosyal Güvence, Ücretler)
5– GÜVENLİK ( Bireysel ve Toplumsal)
6– EKONOMİ (Rant, Faiz)
7– HUKUK (Kişi ve Devlet Hukuku, Adalet Anlayışı)
Alanları başta olmak üzere birçok konuda yapılan yasal düzenlemeler, medya ( TV, Sinema, Yazılı, sesli, basın vb) kültür enformasyonu ile insanlar ve toplum üzerinde (günümüzden çok daha önce başlamasına rağmen) özellikle son 15 yılda (AKP) iktidarı (?) döneminde hızlanan saldırılar, deformasyon, dönüştürme ve ruhsuzlaştırma operasyonları yapılmaya devam etmektedir.
Toplumsal yozlaşmanın ana sebeplerinin başında gelen bütün bu sıkıntıların (dinin içinin boşaltılması, taklidi iman, bencillik, egoistlik, faiz/rant ekonomisi, dünyevileşme, aile bağlarının zayıfla(tıl)ması vb) kendini muhafazakar ve dindar olarak tanımlayan insanlardan oluşan, oluştuğu iddia edilen AKP iktidarı döneminde hızlanması ve ciddi mesafe kat etmesi Müslümanlar olarak bizlerin canını daha çok acıtıyor.
Peki bundan sonra ki süreçte bizi (milletimizi ve devletimizi) ne bekliyor?
Eğer sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız (beyin takımı dahil) Millet ve Devlet olarak içinde bulunduğumuz bu süreci, Kadın ve Aile üzerinden insanımıza yapılan bu hain saldırıları görmezden gelmeye veya hafife almaya devam ederlerse toplum, Millet ve Devlet olarak SONUMUZUN FELAKET OLDUĞUNU görmek için falcı olmaya gerek yok.
Özetle;
Başta AK PARTİ ve MHP olmak üzere yerel seçimler ve sonrasında yaşanan/yaşanacak sürecin kişilere ve partilere ne, kaç belediye kazandırdığı veya kaybettirdiği konusunu bir tarafa bırakarak ÜLKE, DEVLET, MİLLET ve ÜMMET olarak biz neler kaybettik, kaybediyoruz sorusunu sormaları gerekiyor.
Çünkü; Şeytanın ve onun yeryüzünde ki piçlerinin öncelik “Müslüman Türk Milleti” olmak üzere asıl büyük hedefi dünya üzerinde ki “BÜTÜN MÜSLÜMAN ve MAZLUM MİLLETLERİ KENDİLERİNE KÖLE veya YOK ETME PROJESİ” dir.
Aksini düşünen ve iddia edenler her ne sebeple olursa olsun Adalet, Aile, Süresiz Nafaka, EYS ve Çocuk haczi konuları üzerinden bu millete zulüm edenler, zulmü onaylayanlar ve bu zulme sessiz kalanlar babamın oğlu da olsa APTAL ya da HAİN dir.
Bu açıklamalardan sonra yazının başlığında ki “ASIL AMAÇ NE” sorusunu kendinize tekrar sorun.
Eğer bu sorunun cevabını doğru olarak verebilir ve tehlikenin farkına varabilenlerden, APTAL veya HAİN olmadığınız için kendinizle gurur duyabilirsiniz.