Birçoğumuz farkında olmasa dahi 15 Temmuz 2016 da gövdesini tanklara ve mermilere siper edenler ( gerçek vatanseverler), bu ülke kurulduğundan beri ilk defa, (Üstad NFK’nın ifadesiyle) Bizleri öz yurdumuzda garip, öz vatanımızda parya yapan KRİPTO YAHUDİLER' in (Pakraduniler & Sabetayistler) elinden Müslüman Türk devletini canları pahasına geri aldı.
Ancak, bu millet Sn. Erdoğan ve Sn. Bahçeli’nin ardında dik durmazsa, Müslüman düşmanlarının Osmanlı bakiyesi Müslüman Türk nüfusunun mankurtlaştırılması ve 1000 küsur yıllık Müslüman Türk medeniyetinin yok edilmesi amacıyla kurdukları ve 90 yıldır bu devletin öz evlatları olan Müslüman Türk Milletini köleleri olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyeti devletini ve bu düzeni yeniden ellerine geçirebilirler.
Çünkü, it bok yemekten asla vazgeçmez.
Diğer taraftan, AK PARTİ son 17 yıldır Silah sanayi, uluslararası İtibar, saygınlık, güç, vatandaşların hayat standardını yükseltme, PKK’yi bitirme, sağlık alanında ki gelişmeler, FETÖ ile mücadele vb bir kaç konuda ki başarıları ile Ak Parti’yi ve Reisi bir kaşık suda boğarak öldürmek, yok etmek isteyenlerin sürekli su doldurduğu boyundan büyük fanus da boğulmamak için içine hapsedildiği fanusa bir kaç küçük delik açtı ve boğulmamak için suyu o deliklerden tahliye etmeye çalışıyor.
Fakat, Ak Parti’nin ve Reis’in son birkaç yıldır yapılan liyakatsiz atamalar, yetkisiz ve yetersiz olduğu halde Reis’in aile bireylerinin siyasete müdahil ve önemli konularda da tek karar verici olması, aile hukuku, kadınlara pozitif ayrımcılık, adalet camiası ve kararları, Milli Eğitim vb. konularda akil insanların tüm uyarılarına rağmen ısrarla telafisi çok zor büyük yanlışlar yapması veya kendi atadığı basiretsiz bürokratların ve siyasilerin yaptığı büyük yanlışlarına sessiz kalması, hatta o basiretsizleri yerinde, makamında tutarak örtülü de olsa destek vermesiyle adeta düşmanların ve hainlerin ak partiyi boğmak için sürekli su taşıdığı fanusa kendi eliyle fazladan su doldurarak fanus da ki su seviyesinin boğazına kadar yükselmesine sebep oldu.
Bu tevil ve izah edilemez bir durumdur.
Ak Parti ve Reis aynı kafa ile devam ederlerse insanların menfaatine olan (fanus da açtığı delikler) yapılan yatırımlar, iyileştirmeler, özgürlükler vb olumlu gelişmeler Ak Parti’nin ve Reis’in içinde olduğu fanus da biriken suyu tahliye etmeye yetmeyecek ve çok yakın bir zamanda REİS ve AK PARTİ KENDİ ELİYLE, KENDİ FANUSUNA TAŞIDIĞI SU İLE KENDİSİNİ BOĞARAK ÖLDÜRECEK, DAHA DOGRUSU İNTİHAR EDECEK.
Lakin…
Bu intihar sadece Reis'in ve Ak Parti'nin siyaset, iktidar ve muktedir olma anlamında ölümüne değil, Reise ve Ak Parti'ye inanan güvenen mazlum Türk halkının, hatta Reisi tek kurtarıcı gören dünya üzerinde zulüm gören milyonlarca masum ve mazlum İslam Ümmetinin de zalimlerin zulmünden kurtulma umutlarının ölümüne, aynı zamanda da zalimlerin masumlara yaptığı zulmünde şiddetinin ve kapsamının artmasına sebep olacak.
Reis ve Ak Parti ya Sema Maraşlı, A. Dilipak, A. Şimsirgil, Y. Kaplan vb. yerli ve değerli adamları ciddiye alır "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, 6284, SÜRESİZ NAFAKA, 18 YAS ALTI EVLİ ERKEKLERİN AFFI, FETÖ’nün SİYASİ AYAĞININ TEMİZLENMESİ, EĞİTİMİN MİLLİLEŞTİRİLMESİ" vb konularda en kısa ve hızlı sürede gerekeni yapar, ya da bu millet Ak Parti için gereğini yapıyorum derken kendisinin ve çocuklarının geleceğini heba eder.
Tıpkı İstanbul B.Şehir seçimlerinde olduğu gibi.
Eğer Reis ve Ak Parti yarından tezi yok yukarıda ismini zikrettiğimiz akil insanlarla iş biriliği yapıp kendisini, Milletimizi ve İslam Ümmetini kurtaracak keskin bir dönüş ile bu güne kadar yaptığı hataları ve yanlışları düzeltmeye başlamazsa bu milletin ve İslam Ümmetinin umutlarını çürütme ve öldürmenin manevi vebalini taşıyamaz, bu vebalin altında kalır ve mahşerde de yapması gerekirken yapmadıklarının manevi hesabını da veremez,
Çünkü DENİZ BİTTİ…
Ama ülkemizin ve devletimizin sonsuza kadar Kripto Siyonistlerin elinden kurtarılması, geri alınması için Reis ve Ak Parti’nin yaptıkları ve yapacakları yetmez.
İçinde bulunduğumuz süreçte kendisine Vatansever Müslüman Türk diyen herkesin de üzerine düşen fedakârlığı ve görevi yerine getirmesi gerekir.
Vatan millet ve Ümmet sevdalıları için bu fedakârlıkların ve görevlerin ne olduğunu satır satır yazmaya gerek var mı?
Elbette ki hayır, çünkü
“Arifler basiret, vicdan sahibidir ve Arife tarif gerekmez”
Ama ben yine de bu konuda yapılması gerekenin ne olduğu konusunda önemli bir hatırlatma yapayım.
Allah, Resulullah, Vatan, Millet ve Ümmet aşıklarına Salih Mirzabeyoğlu'nun haykırışıyla “MÜSLÜMANLAR DİK DURUN! KARŞINIZDA LEŞLER VAR” diyorum.
Selam ve muhabbetle…
Abdullah BİR