Yunan başbakanı “Ayasofya yı açarsanız Atatürk hakkında ki bilgileri/gerçekleri açıklarız” diyerek Türkiye yi tehdit etmiş.
Bunu duyunca nedense eskilerin söylediği “Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz” sözü geldi aklıma.
Yunan Başbakanı aslında “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” türünde ki ifadeleri ile Ak Parti hükümetini değil TC devletini kuran zihniyetin günümüzde ki yaşayan mirasçılarını ve temsilcilerini tehdit ediyor.
Onlara kriptolu bir şekilde “ ya bu konuda üzerinize düşen her türlü cazgırlığı, pisliği, şirretliği yapar biz yeniden İstanbul’u ele geçirene kadar Ayasofya nın müze olarak kalması için kamuoyu oluşturursunuz, ya da her fırsatta sırtınızı yaslayarak, maskesini kullanarak keyif çattuğınız, servetinize servet kattığınız, işinize gelmeyeni, tekerinize çomak sokanı “Atatürk Düşmanı” ilan ederek içeri attırdığınız o gücünüzü elinizden alırız” mesajı ile M. Kemal isimi üzerinden nemalanan rantiyeci kesime ve 5816 skm ile Müslüman Türk Milleti’nin ensesinde boza pişiren Beyaz Türkler olarak bilinen Kripto Yahudi, Ermeni ve Hristiyanlara çok net bir mesaj veriyor, hatta onları tehdit ediyor.
Çoğumuz tehdidin muhatabını anlamasak da Yunan Başbakanının sözlerinin muhatapları çoktan mesajı aldı ve içinde bulunduğumuz sürecin izin verdiği kadarıyla “ Ayasofya bir kültür mirasıdır ve müze olarak kalmaya devam etmelidir, Ayasofya yı cami yapmak Atatürk ün hatırasına ve mirasına ihanettir, Ayasofya yı cami yapmak uluslararası arenada ülkemizi zor durumda bırakır, Sultanahmeti doldurdunuz mu ki Ayasofya yı camiye ceviriyorsunuz” vb maskelerle gerçek amaçlarını saklayarak yıllardır ekmeğini yedikleri zihniyetin, yapının kılıcını sallamaya başladılar bile.
Reisin ve Ak Parti A takımının küresel çetenin içimizde ki ajanlarının ve askerlerinin başka başka kılıflar ile ve gerçek amaçlarını, yüzlerini gizleyerek yaptıkları bu tehdidi ciddiye almadığının, bu kuru gürültüye pabuç bırakmayacağının, mahalle kabadayısı ağzı ile cevap vermeyeceğinin, ama en kısa süre içerisinde ve en uygun zamanda ( muhtemelen 15 temmuz 2020 de) Ayasofya yı açarak hem içimizde ki kripto hainlere hem de onların tasmasını tutan global zalimlere en güzel cevabı vereceğini umuyor ve bekliyoruz.
İşin bu aşamaya gelmesinden sonra FETİH CAMİİ’nin açılmasının iptal edilmesini bir tarafa bırakın açılışın geciktirilmesi halinde bile Reisin Müslüman Halkın gözünde yıkılan itibarını, çizilecek karizmasını bir daha düzeltmesi çok zor görünüyor.
Bu olay Müslüman Türk Milleti ile Şeytanın yeryüzünde ki çocukları arasında yaşanan büyük savaşın önemli cephesi, hatta alınması olmazsa olmaz olan bir mevziisi.
Çünkü, biz korkarak ve tutsak olarak yaşamayı, Allaha hakkıyla kulluk ederek ölmeye tercih eden, ölürsek şehit, kalırsak gazi oluruz inancına SONUNA KADAR bağlı, Allah’ın yeryüzünde ki kılıcı Müslüman Türk Milleti yiz.
Son sözümüz de Yunanistan başbakanına;
Dedelerin bizi iyi bilir, Müslüman Türk Milleti olarak biz Ayasofya yı ( Fetih Camii) bir daha kapanmamak üzere tekrar “Fetih Camii” olarak açacağız inşaallah, sen de iddialarında samimi isen M. Kemal hakkında bildiklerini açıklarsın.