Zaman her derdin devasıdır!

Asiye Tanrıöver TÜRKAN

17-01-2022 10:59

Mutluluk; kişinin imtihanı ile barışık olmasıdır. İmtihanı ile barışık olanlar bir gün bu sıkıntının biteceğini, bu zorlukların daha güzel günlerin habercisi olduğunu bilir. Bu bilgi ile geleceğe daha ümitle bakar.

Ümidin bitmesi imtihanı daha da zorlaştıracak, arkasından gelecek bütün güzellikleri görmeye engel olacaktır. Büyük kayıplara sebep olup hayatı daha da zorlaştıracaktır.

Mal kaybı insanı çok sarsar. “Mal canın yongasıdır” der büyükler. Lakin “cana geleceğine mala gelsin” de denilmiştir. Giden mal olursa telafisi mümkündür. Can gittikten sonra mal olsa bir kıymeti olmamaktadır.

Sağlığın yitirilmesi elbette büyük bir problemdir. Mesele sağlığa dokunmadan tedbir alabilmektir. Nice mallar verilerek, doktor doktor gezilerek geri gelmesi için çareler aranmaktadır.

Lakin ümit biterse hayat durur. Bütün sıkıntılar ümidin bitmesi ile dağ gibi olur. Ümidin bitmesi malı da sağlığı da götürür. Önemli olan ümidi her zaman canlı tutmaktır.

Rahman diğer insanlar gibi kendisini de sıkıntılar ile imtihan etmektedir. Bazen küçük bazen de altından kalkamayıp ezilecek gibi hissedebilir.

Halbuki yaradan kuluna asla zulmedici değildir. Kuluna kaldıramayacağı yükü vermeyeceğini buyurmuştur. Bu zorlukların içinde bir çok güzellikleri de gizlemiştir.

Rahman her zorlukta iki kolaylık vaadini inşirah suresinin beş ve altıncı ayetinde vermiştir. Bunu da boş durmamaya, devamlı hareketli olmaya, daha iyisini yapmaya, başka işlerle meşgul olmaya, hayata devamlı yenilikler katmaya, yalnızca Rabbine yönelmeye bağlamıştır.

Gelen her sıkıntıya Rabbe dayanmakla, teslim olmakla, namazlarını tam kılmakla ve sabırla hareket eden inananlar, Rabbin vereceği her hayra ellerini ve gönüllerini açanlar bu vaade kulak vermelidir. Aksi takdirde yaşadıklarının altında ezilecek ve isyan bayrağını çekecektir.

Bu da yapılır mı, bu da olur mu? denilen bütün sıkıntılar bir gün karşımıza ya yaptıklarımızı hatırlatmak ya da daha kötüsünden korunmak içindir.

Aceleci olan insan oğlu her istediğinin hemen olmasını istemekle belki kendini farkına varmadan daha büyük imtihanın içine sokmaktadır.

Her acı insanı olgunlaştırır. Kişinin eşiyle, evladıyla, anne babasıyla, akrabasıyla, komşusuyla toplumuyla vs. yaşadığı bütün olumsuzluklar ya sınıf atlamasına ya da ayağının tökezleyip daha da derinlere düşmesine sebep olabilir.

Mesele tekrarı olmayan hayatı düşüşlere kurban etmemek, başa gelen her musibetten ibret almak, aynı sıkıntıları bir daha yaşamamak ve yaşatmamaktır.

Büyükler “Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler” demiştir. Tecrübelere binaen söylenen bu sözler elbette bir teslimiyetin, bir rızanın ürünüdür. Rabbe teslim olunmaması kişiye gücü nispetince yük yükleyen Rahman’a güvensizliğin getirisidir.

Gemide yolculuk yapan kişinin sırtındaki yükün yere bırakmaması gibidir. Zira gemi batacak olursa sırttaki yük de beraberinde batacaktır.

Hayata ve olaylara algıları ile bakan bizler, bu algılara sebep olacak hareketlerin de sahibiyiz. Şüphesiz yaşanılan imtihanların içinde kendi hatalarımız da vardır. Kendi yapabileceğine odaklanmak ve değişimi kendinden başlatmak erdemliliğin ürünüdür. Zira mutlu olanlar ancak erdemli hareket edenlerdir.

Önemli olan haklı olmak değil, mutlu olmaktır. Mutlu olmak olaylara güzel bakmanın ürünüdür. Güzel bakan güzel görecek, güzel gören güzel düşünecek ve hayatından da zevk alacaktır.

Tekrarı olmayan gününü güzel geçirenler pişman olacakları eylemler ve söylemler içinde olmazlar. Eylemin ve söylemin olmaması da insanı içten huzursuz eder.

Unutmamak gerekir: çalışılmayan yerden çıkan soruya verilecek cevap yoksa sınıfta kalmak da vardır.

En zor imtihanlar kişinin sevdikleri ile olanlardır. Dağına göre kar yağdıran Rahman’a teslim olmak gerekir. Zaman da her derdin devasıdır…

DİĞER YAZILARI Gönüllerimize inşirah ver! 01-01-1970 03:00 Suyumuzu bozarsak duru bakışımız olmaz! 01-01-1970 03:00 Zulümden yorgun düşen bizler! 01-01-1970 03:00 Göz aydınlığı eşler ve evlatlar! 01-01-1970 03:00 Dualarımız Neden Kabul Olmuyor! 01-01-1970 03:00 Algılarımızla mı oynanıyor! 01-01-1970 03:00 Oyun başladı! Rolüne hazır mısın? 01-01-1970 03:00 Sadece Saniyelerle 01-01-1970 03:00 Başarı; altın kafeste sunulan kadeh misalidir! 01-01-1970 03:00 BİR DAKİKA! 01-01-1970 03:00 Kıyamda Olmayan Kayyum Olamaz! 01-01-1970 03:00 Dayanın Uygurlu Kardeşlerim! 01-01-1970 03:00 The secret, sırra vakıf olmak! 01-01-1970 03:00 Kuyuya atılan taşlar! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Hak, gerçek nedir? 01-01-1970 03:00 UYANMAK! 01-01-1970 03:00 Amaç, araç ve semboller! 01-01-1970 03:00 Vicdanın Sesi Kesilmezse Aklın Sesi Duyulur! 01-01-1970 03:00 İlla edep! 01-01-1970 03:00 Canım Babama Atfen 01-01-1970 03:00 Bizi af edin gençler..! 01-01-1970 03:00 Sabreden Nezaketle Taçlanır 01-01-1970 03:00 Dinsiz Bir Toplumda Hayal Ön Plandadır! 01-01-1970 03:00 Yaslandığın yer kadar güçlüsün! 01-01-1970 03:00 Gönlüm Uçmak İstiyor! 01-01-1970 03:00 Dünyanın bize ihtiyacı var! 01-01-1970 03:00 Ruh iklimimizi canlı tutalım! 01-01-1970 03:00 Rahmet, Mağfiret, Kurtuluş... 01-01-1970 03:00 Geldi rahmet ayı! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi? 01-01-1970 03:00 Bilim ilerledikçe din biter mi! 01-01-1970 03:00 Mavi Dünya Gemisi Batıyor! 01-01-1970 03:00 Zaman Ahir Zaman! 01-01-1970 03:00 Varlığını kabul etmeyen farkındalık oluşturamaz! 01-01-1970 03:00 Hayaller ve Rüyalar 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Durum, yorum, sonuç! 01-01-1970 03:00 Psikoterapi Eğitimleri Ve Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 Yerdeki gölgeler! 01-01-1970 03:00 Selam Yerdeki Gölgelere Takılmayanların Üzerine Olsun 01-01-1970 03:00 İkinci ilişkiye yelken açan birinciyi gözden çıkarmıştır! 01-01-1970 03:00 Müslümanların ilki olmak! 01-01-1970 03:00 İyilikle Kötülük Bir Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Başka bir aile mümkün mü! 01-01-1970 03:00 Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! 01-01-1970 03:00 Güncelleme kime göre ve nasıl yapılmalı! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza ölümü nasıl anlatalım! 01-01-1970 03:00 Rakip Mi Ekip Mi Olalım! 01-01-1970 03:00 Müslümancılık oyunu mu oyunuyoruz! 01-01-1970 03:00 İnsana iman, gence haya, aileye mutluluk yakışır! 01-01-1970 03:00 Nokta! 01-01-1970 03:00 Hâlâ vakti gelmedi mi! 01-01-1970 03:00 İlim mi bilim mi! 01-01-1970 03:00