Zor Zamanlar Allah’la Kolay Olur

Ravza ZEYBEK

06-03-2023 16:48

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

“Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. Düşen hiçbir yaprak ve yerin karanlıklarında hiçbir dane yoktur ki, Allah onu bilmesin. Yaş ve kuru ne varsa hepsi Kitab-ı Mübîn’dedir.” (En’am, 6/59).    

   İnanan insanlar olarak bu dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu bilir ve bu bilmenin getirmiş olduğu sorumluluk duygusuyla hayatımıza yön veririz. Hangi konumda hangi işte hangi durumda olursak olalım bu sorumluluk bizi Allah’a karşı gelmekten, kullarına karşı Allah’ın razı olmadığı bir şeyleri yapmaktan ve Allah’ın yaratmış olduğu canlı cansız tüm varlıklara karşı bu sorumluluk duygusu bizi onlara karşı saygı duymaya ve Allah’ın rızası için birer sebep olabileceği  gerçeğiyle hayatımıza yön veririz. Biliriz ki Allah’tan ne gelirse bir hikmetle binlerce hayırla gelir…

   Üç yıl önce tüm dünyayı etkisi altına alan  Corona virüsüne karşı öyle büyük korku ve panik yaşadık ki insanlarımızın birçoğunda  takıntısal bozukluklar ve sosyal hayata adapte olamamak gibi sıkıntılar baş gösterdi. Tevekkül İmtihanı başlıklı yazımda böylesi zamanların imtihan olduğu ve ölüm hakikatiyle yüzleşmek olduğunu dile getirmiştim. Evet imtihan her daim olacağız asıl  Ölüm bize dost, mesele bizim üzerimize düşen sorumluluklarımız ve bizi gerçek manada nelerin iyileştireceğini bilmemiz. Normal hayata dönmeye çalışırken  çok daha büyük bir imtihan geldi…

  Çoğumuz hayatımızdaki en büyük felaketlerden birini yaşadı bizlerde hem bu acıya ortak olduk. Depremle birlikte bir kez daha anladık ki bu necip millet sahip olduğu güzellikleri tekrar canlandırmış ve küllerinden yeniden doğmuştur. Bu yüce millet kendisi üzerine oynanan oyunları da yine kendisi bertaraf etmiştir. Allah imtihanın içine rahmetini ve kolaylığını da vermiştir. Depremle ilgili yazmaya  elim bir türlü varmadı. Acı yaşanmadan anlaşılabilecek bir duygu olmadığını biliyoruz. Ne desek ne yazsak  tesellisi olmayacaktı.

    Geçmeyecek ama üzeri zamanla küllenecek bir acı için sadece Rabbimden sabır dileyebiliyoruz. Böylesi zor bir durumda daha depremi yaşayan insanlarımızın  yasları acıları hatta korkuları devem ederken sosyal medyadan ve bir çok mecralardan felaket tellallığı yapan astrologlar insanlara vaaz ve nasihat eden hocalar  ay gün vererek insanların içlerine korku ve panik pompalamaktan başka bir şey yapmıyorlar. Kaldı ki,

‘’De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başkası gaybı bilmez.’’(Neml 27/65) buyurur yüce Rabbimiz. Velev ki Allah’ın bazı bilgileri ya da geleceğe yönelik bilgileri işaret ettiği bir ilim veya  bilen alimlerimiz bunları bu şekilde izhar etmekten çekinmişlerdir. Hazreti peygamberin ‘’Korkutmayın…’’ ya da ‘’ Kıyametin koptuğunu görseniz de elinizde ki fidanı toprağa dikin’’ emrince bize ne yapmamız gerektiğini söyleyen peygamberimiz en zor zamanda ki umuda sevk eder bizi.

  Ursula K.Le Guin  der ki ‘’Hayatı mümkün kılan şey sürekli, dayanılmaz belirsizliktir; yani bir süre sonra ne olacağını bilmemektir.’’Rabbimizin gelecekle  ilgili bilgiyi insanlara sınırlandırması bize rahmeti değil de nedir? 

   Şuan her zamankinden çok bir birimize Hakkı ve sabrı tavsiye etmeye ihtiyacımız vardır. Söylemden çok yapmaya, paylaşmaya Rabbimizin bizi kardeş etmesinin hikmeti gereği kardeşlik hukukunu canlandırmak lazımdır.  Depremi yaşayan kardeşlerimizin halleri bizlere büyük bir nasihattir. Onlar yaşadıkları imtihanın teslimiyet sınavını başarıyla veriyorlar. Zor olan bizlerin Allah’a olan teslimiyet sınavımızı duyduklarımız ya da gördüklerimize feda edip imtihanı kazanabilecek miyiz? Asıl soru şimdi bu olsa gerek! Söz gelmişken de şuraya iliştirelim Tasavvufta bir edep vardır ki ilahi sırların muhafazasında bilen söylemez söyleyen de bilmez demişler.

   Bu vesileyle tekrar vefat eden kardeşlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifalar ve tüm kardeşlerimizin kalplerine sabır ve tahammül diliyorum.  Vesselam…

Ravza  Zeybek

DİĞER YAZILARI Amerikan Rüyası Bitti 01-01-1970 03:00 Düştüğü Yerden Kalkacak Ümmet 01-01-1970 03:00 Özlenen Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Ayet- Bir Kadın- Bir Dizi 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler 2 01-01-1970 03:00 Gazze Bize Ne Söyler (1) 01-01-1970 03:00 Köksüzlük Öksüzlük Mü! 01-01-1970 03:00 Cihad Zulme Karşın Hayat İçindir 01-01-1970 03:00 Câlût’la Savaşa Giderken Hepimiz İmtihan Nehrinden İçmişiz 01-01-1970 03:00 Gönlümün Gördüğü Şehir Semerkand 01-01-1970 03:00 Anadolu İnsanının Feraseti 01-01-1970 03:00 Zararın Neresinden Dönersek 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Ne Oldu Bu Adamlara? 01-01-1970 03:00 Ne oldu bize? 01-01-1970 03:00 Mübarek Ola 01-01-1970 03:00 Bulanlar Arayanlardir 01-01-1970 03:00 Diriliş Zamanı 01-01-1970 03:00 Ben Şehit Olmak İstiyorum! 01-01-1970 03:00 Reddediyorum! 01-01-1970 03:00 Yine mi 28 şubat! 01-01-1970 03:00 Kimin modası! 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Ölüm var! 01-01-1970 03:00 Hiç Şaşırmıyorum 01-01-1970 03:00 Ümitlerimiz Ölmeden Bu İşe Bir El Atın… 01-01-1970 03:00 Selamünaleyküm 01-01-1970 03:00 ATEŞ ve SU 01-01-1970 03:00 Buda Geçer Ya Hû 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Kapımıza Dayanan Tehlike! 01-01-1970 03:00 Mazlumlar seni bekliyor! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Mağaraları 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Söz Allah’ın sözü 01-01-1970 03:00 Bu İşin Vebali Çok 01-01-1970 03:00 Mesele Kadın mı! 01-01-1970 03:00 Resmin Bütününe Bakalım 01-01-1970 03:00 Allah Var Gam Yok! 01-01-1970 03:00 Uygulamalara Kurban Oluyoruz 01-01-1970 03:00 Bizim Çocukları Ateşe Atan Kim? 01-01-1970 03:00 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 01-01-1970 03:00 Firavun Hala Katlediyor Ya Musa Nerde! 01-01-1970 03:00 Özgürlük Ne İçin? 01-01-1970 03:00 Her Acı Büyütür Bizi… 01-01-1970 03:00 Küfür Tek Millettir 01-01-1970 03:00 Ağzımızın Tadı Yok Artık 01-01-1970 03:00 Allah İle Barış 01-01-1970 03:00 Anadolu’nun Özü Tasavvuftur 01-01-1970 03:00 Sibel Eraslan İçin… 01-01-1970 03:00 Dünyayı Terk Edenler Bize Ne Anlatır 01-01-1970 03:00 Âşurâ Bize Ne Söyler 01-01-1970 03:00 Mazlumun Ümidi Olmuşuz 01-01-1970 03:00 Gençlerimizi Harcamalarına İzin Verme! 01-01-1970 03:00 ‘Mü'minler Ancak Kardeştirler.’ 01-01-1970 03:00 Sevgi Kurban Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Ölerek Dirilen Millet 01-01-1970 03:00 İstanbul Sözleşmesi Huzur Vermedi! 01-01-1970 03:00 Irkçıyım…Irkçısın…Irkçıyız… 01-01-1970 03:00 Ramazanı Özümüze Alalım 01-01-1970 03:00 Hayaller gerçek oluyor! 01-01-1970 03:00 Bir Ramen’den Öğrendiğim 01-01-1970 03:00 Tevükkül İmtihanı 01-01-1970 03:00 Mağalarımıza Dönüyoruz 01-01-1970 03:00 Bu yol nereye gider! 01-01-1970 03:00 Vardır Bir Hayır! 01-01-1970 03:00 8 Mart Ne Ki! 01-01-1970 03:00 Nişanın Tek Adı Kaldı 01-01-1970 03:00 Kıyamet Kopacak! 01-01-1970 03:00 Öz Bilinmezse Özellikler Çıkmaz Meydana 01-01-1970 03:00 Sahipsiz kalan çocuklar! 01-01-1970 03:00 Her şey hakikâti görmekle başlar! 01-01-1970 03:00 Yarın çok geç olabilir! 01-01-1970 03:00 En Büyük Örneğimiz 01-01-1970 03:00 Her çocuk özeldir! 01-01-1970 03:00 Uyuyan dev uyandı artık! 01-01-1970 03:00 Ömür Vakfiyesi 01-01-1970 03:00 Yaklaşan tehlikenin farkına var! 01-01-1970 03:00 Özür dileriz çocuklar! 01-01-1970 03:00 Dost kim? Düşman kim? 01-01-1970 03:00 Keşkesiz Aşklar 01-01-1970 03:00 Cibril Hadisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Bulanlar arayanlardır! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Tekrar Destan Yazması 01-01-1970 03:00 Allah’ın boyası ile boyanmak gerek! 01-01-1970 03:00 Nereye bu gidiş nereye kadar? 01-01-1970 03:00 Kutlu bir şehit övülmüş bir şehadet! 01-01-1970 03:00 Sana Yazdım. 01-01-1970 03:00 Düştüğü yerden kalkacak ümmet! 01-01-1970 03:00 Nuh’un Gemisi 01-01-1970 03:00