Akif’in Türkiyesi, Türkiye’nin Akif’i

Memiş OKUYUCU

14-03-2020 10:19

Akif, 20. Asır Türkiye’sinin ilim, tefekkür ve tecdit hayatına büyük hizmetleri olmuş dava adamı bir simadır. Ülkenin, devletin ve milletin en zor zamanlarında büyük bir dirayetle ülkesini kalemi ve ilimi ile müdafa etmiş. Dava adamlığının yanında bir mücadele adamı olmuştur. Klasik dönemi de iyi bilen, yeni usule de hakim bir münevver olarak İslam kültür ve medeniyetinin en güçlü mesajlarını şiir ve yazıları ile vermiş. Yaşadığı zamana güçlü bir kimlik ve ruh inşa etmiştir. Dünyanın nerede ise beşte dördünün batının fiili sömürgesi olduğu bir zamanda batıyı ‘tek dişi kalmış canavar’ olarak görmüş. Halkına umut ve gelecek aşılayan, tasavvurlar ortaya koyan bir ufuk açıcı münevver olmuştur.

İlmi ve yaşantısı aynı istikamette olduğu için halk onu çok sevdi. Akif 1913 yılında 19 yıllık baytar müdür muavini iken amirine yapılan haksızlığa bir tavır olarak devlet görevinden istifa etti.  

Yaşadığı müddetçe dünyaya tamah etmedi. Makamlarına da tenezzül etmedi.  

Dergisinin yazıhanesinde tam da yemek esnasında gelen ve yazılarında fazla ileri gitmemesini söyleyen Dahiliye Nazırının adamına:

‘Ben bu kuru fasulyeyi yemeye razı olduktan sonra, kimse bana ne yazacağımı söyleyemez’ diyerek ilim ve kalem haysiyetinin ne olduğunu bütün gelecek nesillere gösterdi.

Bir taraftanda devletin Arabistan’da Almanya’ da verdiği görevleri bilabedel ve bihakkın ifa ederek, devlet ve millet hizmetinin nasıl yapılması gerektiğini gösterdi. Bir taraftan da şiirini davası için en üst perdeden kullanmaya devam etti.

Esas görevini ise en olgun çağında 1920- 1923 yılları arasında yaptı. Milli Mücadeleye davetle katıldı. Türk Milletinin bir ‘milli mutabakat metni’ olan   ‘İstiklal Marşı’nı yazdı. Milli Mücadele’nin ruh cephesini inşa etmek için yazı, şiir ve vaazları ile bütün kudret ve kabiliyeti ile çalıştı. Devletin temelleri atılırken bu ülkenin manevi mimarlarından biri hatta birincisi rolünü oynadı. Hayatını deha derecesindeki zekasıyla daha çok şiir yoluyla davasına hasretti. Bütün ömrünü davasına  adadı. Doğuyu da batıyı da okudu iyi öğrendi. Batının usüllerini kullandı ama batıcı olmadı.

Zamanın ilmi usul ve yöntemlerini kullanarak insan ideali ve insan modelleri ortaya koydu. Bu yönü ile de zamanın teknik ve zenginlikte ileri gitmiş batısını tek dişi kalmış canavar olarak görüp, doğunun entellektüel kapasitesini ve moral değerlerini harekete geçiren isim oldu.  

Akif, Asım insan ideali ile doğunun o zamana kadar ki yüz yıllık durağanlığına son vererek   en belirgin insan ideali ve modelini meydana çıkardı diyebiliriz. İnandığı gibi yaşadı. Yaşadığı gibi inandı. İnandığını da yazdı. Bütün ömür çizgisi; ilim, istikamet, sebat, sadakat ve ahlak çerçevesinde bir mücadele ile geçti.

Akif 1936 yazında  Mısır’dan Türkiye’ye döndü. Akif yurda döndüğünde  hasta idi. Dönüşte Mustafa Kemal Paşa bir adamını kendisine göndererek, ’’İstiklal Marşı’nı değiştirmedim. Kendisini de Türkiye’ye kabul ettim’’demek suretiyle kendisine karşı beslediği bir türden hüsn-ü kabul duygularını iletir. Bunun üzerine Akif,  hasta yatağından içinde İstiklâl Marşı’da geçen bu anlatıma  bir cevap için doğrulur. Oradakiler bir an ‘’şimdi Akif bir şeyler söyler, hiç yoktan bir nahoş durum ortaya çıkar’’ diye bir an endişeye kapılırlar. Akif ise doğrulduğu yerinden: ‘’Beni isteseydi bu ülkeye kabul etmeyebilirdi. Fakat İstiklal Marşı’nı isteseydi de değiştiremezdi’’ diyerek hayat çizgisindeki metanet ve istikametten ölüm döşeğinde bile vazgeçmediğini göstermiştir.

Akif,  yaşamı ile eserleri ile ve hatta ölümü ile bile bu millete hizmet etmiştir.  

Bugünkü  Türkiye her yönü ile Akif’in Türkiyesidir. Akif’te Türkiye’nin Akif’idir.  

Bu topraklardan bir güzel ilim, fikir, mücadele ve hayat insanı olarak essah dünyasına göç eyledi. 

Allah rahmet eylesin Akifimize. 

DİĞER YAZILARI Yeni Müfredat Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 Eğitim ve Maneviyat 01-01-1970 03:00 Maarif Muhiti, Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Millî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘Ada’sı 01-01-1970 03:00 Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Türkiye'de Şehirli Dindarlık 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adami: Mehmet S. Aydin 01-01-1970 03:00 Istiklal Marşi Ve Akif’in Öğretmenliği 01-01-1970 03:00 Türkiye’de Bir Üniversiteye Rektör Olmak 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Kalpten Gelen Bir Söz 01-01-1970 03:00 Maarif Televizyonu 01-01-1970 03:00 Muallim 01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adami Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Boğazköprü’de Yanaşık Düzen Ya Da Bir Fasl-I Cenaze 01-01-1970 03:00 Tıp Dili Bizim Neyimiz Olur? 01-01-1970 03:00 Eğitimin Ele Alinacak Yani 01-01-1970 03:00 Dünyanin Sahili Selameti: Kalkınmış Türkiye 01-01-1970 03:00 Evvel Giden Ahbaba Selam Olsun 01-01-1970 03:00 Üniversiteler Türkiye’ye Ne Zaman Yetişir? 01-01-1970 03:00 Vakar Abidemiz: Ayasofya Camii 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Temel Eğitim Meselesi: Meslekî Eğitim 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Meslekî Eğitim Üniversitesi 01-01-1970 03:00 Mütehassis Olmayan ‘Eğitim Uzmani’ Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kıran Günlerinde Meşk Ve İçe Yolculuğumuz 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sistem Ve ‘Yenilmişlerin’ Düzeni 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: Köy Enstitüleri – 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi Köy Enstitüleri 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen Ve Biz 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 Kalbinin Dili Olmayan Şair: Akif 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağaci, Bambu Ağaci 01-01-1970 03:00 Tarihin Inkilap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyasi 01-01-1970 03:00 Gelişler Ve Geri Gidişler 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Söylesem Tesiri Yok, Sussam… 01-01-1970 03:00 Maarif reformu neden şart? 01-01-1970 03:00 Yazmak Ve Yazarak Yaşamak 01-01-1970 03:00 İlim iktidarı, memleketin imarıdır! 01-01-1970 03:00 Maarifin ahlâkı var mı? 01-01-1970 03:00 Maarifin örfü yok Orff’u var! 01-01-1970 03:00 Eğitimde Dezavantajlı Gruplar Ve Maarifin Adaleti 01-01-1970 03:00 Dört çeker, ne kadar çeker! 01-01-1970 03:00 O şehre varmaz isek! 01-01-1970 03:00 Durduramayacaksınız! 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Yurt dışı Öğrenci Perspektifi 01-01-1970 03:00 FETÖ’nün Eğitim Boyutu 01-01-1970 03:00 Maarifimize Çankırı Modeli 01-01-1970 03:00 Utangaç Sunumlu ‘Zoraki Ve İstendik’ İnsan 01-01-1970 03:00 Maarif nedir? 01-01-1970 03:00 Seçimin galibi: eğitim sistemidir! 01-01-1970 03:00 Eğitimi Terbiye Etmek 01-01-1970 03:00 Ecnebi memleketlere öğrenci gönderme meselemiz! 01-01-1970 03:00