Ankara’da, kısa adı ADA olan Ankara Düşünce Atölyesi yaklaşık üç yıllık bir süreden beri faaliyet göstermekte. Ankara Kalesine hemen bitişik sayılabilecek tarihi şehir dokusu içinde otantik bir ortamdan faaliyetlerini yürütmeye başlamış. Yaşanan salgın nedeniyle faaliyetler, bir yılı aşkın bir süreden beri, çevrimiçi bir şekilde hız kesmeden sürdürülmekte.
ADA kendisini ‘yeni nesil sivil teşekkül’ olarak tanımlamakta. Çalışma ilkeleri arasına ‘kamu kaynağı kullanmamak’ şeklinde bir madde koymuş. Faaliyet sahasını özellikle ‘bürokrasi dışı alan’ olarak belirlemiştir. Hedefini ise, ‘akademik ve entelektüel kaygılara sahip insanlara farkındalık kazandırmak’ olarak oluşturmuş durumda.
Faaliyetlerini, akademik muhtevanın oluşturulması ve takibini yapan koordinatörlük ile işleyişin teknik tarafının işletimini yürüten direktörlük sistemi altında yürütmekteler.
ADA, gönüllülerin oluşturduğu oldukça geniş koordinasyon ağı ile analitik düşünce, özgün bakış ve nitelikli bilgiye dair alanlarda, ufuk açıcı faaliyetlere imza atmakta.
Türkiye’de konuşulan tartışılan ve Türkiye’nin meselesi olan tüm başlıklar ADA faaliyet sahasına girebilmektedir.
Canlı ve heyecanlı bir yapı göze çarpmakta.
Klasik sistemimizin ve kadim medeniyetimizin ‘hak ve hakikat’ ölçüsü olarak koyduğu ilim yapma gayesini, güncel lisanla ‘bağımsız bağlantısız’ faaliyet prensibi olarak ifade etmiş.
Kısır anlayışların, kendini güncelleyemeyen demode yapıların arasından gençliğimize ve neslimize bir ses ve nefes alanı oluşturmaya başlamış bir düşünce ve eğitim kuruluşu niteliğinde.
Henüz kısa geçmişini samimi ve sebatkâr çalışmalarla süslemiş, kurumlaşma yolunda mühim adımlar atmış, düşünce ufkumuza kalıcı izler bırakarak yoluna devam etmekte.
ADA, "İnsan, İnsan Gölgesinde Yetişir..." sözünü serlevha olarak almış ve çalışmalarında bir rehber olarak belirlemiş.
Bağımsız düşünce alanlarının oluşturulmasında ‘sekter’ bir duruşa sahip. Tek tipçi, kalıplara hapsedilmiş, dogmatik bakışların yer bulamadığı, çoklu bir düşünme biçimi kurumun perspektifine hakim kılınmış.
Özgünlüğü, özgürlüğünde saklı.
ADA, örnek ve telif bir sivil model olarak çalışmalarını sürdürmekte.
Sivil bir okul tarzıyla eğitim vermekte olan ADA, ekolleşme yolunda epey mesafeler almış durumdadır.
ADA faaliyetleri çerçevesinde 2020-2021 güz döneminde açılan 52 atölyeye bir büyük teveccüh olmuş ve toplam 30 bin başvuru olmuş. Bu bahar döneminde ise teveccüh resmen talep patlamasına dönüşmüştür. 125 atölye de katılımcı sayısı 60 bine çıkmıştır.
Bu bahar döneminde yaptığımız –bir eksiği ile- 10 haftalık eğitim tarihi atölyesinde canlı, öğrenme iştiyakı yüksek, çoklu öğrenme ve analitik düşünme becerileri ile yeni ufuklara yelken açan ve Türkiye’nin dört bir tarafından bu atölyeye katılan öğrencilerle verimli keyifli bir ders dönemi yaşadık. Örnek bir çalışma oldu.
Bütün bu çalışmaların müellifi ve banisi Ercan Demirci. Kendisi MEB Müsteşar Muavinliği görevlerinde bulunmuş. Ülkemiz eğitim ve düşünce dünyasına dair bilgi ve görüşlere sahip bir isim. Kadim medeniyetin izlerini süren, medeniyet sancısı çeken ve medeniyet tasavvurlarına sahip, derdi derinlerde olan bir entellektüel.
Bir sivil düşünce ve eğitim yapısı olarak ADA, gerçek bir eğitim ADA’sı oluşturmak yolunda kararlı planlı bir şekilde yürümektedir.
Emeği geçenleri, sivil gönüllüleri, koordinatörleri, organizatörleri ve eğitim faaliyetlerine bizzat katılarak destek veren münevveranımızı çaba ve çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
Bu ülkenin ufkuna düşünen beyinler kazandıran ADA’yı nice güzel ve kalıcı hizmetlerde bulunması dileği ile kutluyorum.
Sağlıcakla kalın.